İŞTE AB ÜYESİ ÜLKELERİN LİDERLERİNİN TÜRKİYE'YE MÜZAKERE TARİHİ VERİLMESİYLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ...

BERLİN  - Belçika Başbakanı Guy Verhofatadt, Türkiye ile normal müzakerelerin yapılması gerektiğini, yeni bir biçimiyle imtiyazlı ortaklığa ihtiyaç olmadığını söyledi.
Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, alternatif bir yaklaşımla tam üyelik olmasa dahi Türkiye'ye sırt çevrilmemesi gerektiğini savundu.
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ise amacın tam üyelik olduğunu ve değiştirilemeyeceğini söyledi.
Estonya Başbakanı Juhan Parts ise Türkiye'nin, Avrupa için son derece önemli olduğunu ve kriterleri yerine getirmesi halinde Türkiye'nin AB üyesi olmasının hiçbir mahsurunun olmadığını ifade etti.
Finlandiya Dışişleri Bakanı da, Finlandiya hükümetinin Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi taraftarı olduğunu ve AB zirvesinde Türkiye'ye somut bir müzakere tarihi verilmesi gerektiğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Almanya ile kendilerini aynı çizgide gördüğünü ve Türkiye için öne sürülen 'Avrupa kıtasında değil' gerekçesini desteklemediğini belirterek, Türkiye'nin Avrupa sınırları içinde olmadığı gerekçesinin çok anlamsız olduğunu savundu.
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, AB içindeki bir Türkiye'nin varlığıyla bölgede istikrar sağlanacağına dair kayıtsız şartsız inandıklarını söyledi.
İngiltere Başbakanı Tony Blair, Türkiye'nin üyeliğinin kendileri için çok iyi olacağını ve Türkiye'nin çok iyi bir NATO ortağı olduğunu kaydererek, aynı zamanda bu ortaklığın AB'de de sürmesini arzu ettiklerini söyledi.
İrlanda Dışişleri Bakanı Dermot Ahern, Türkiye için verilecek kararın AB'yi onlarca yıl sonra dahi etkileyecek son derece önemli bir karar olduğunu savundu.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Türkiye'ye verilecek müzakere tarihinin, kıtada uluslararası teröre verilebilecek son derece güçlü bir sinyal olduğunu söylerken, Letonya Dışişleri Bakanı Letonya'nın Türkiye'yi destekleyen ülkelerin en başında yer alacağını ifade etti.
Litvanya Devlet başkanı Valdas Adamkus ise Litvanya ve diğer ülkelere kıyasla Türkiye'ye daha hafif kriterler sunulmasına karşı olduğunu belirtti.
Lüksemburg Başbakanı Jean-Claudia Junker, ucu açık müzakere tarihi verilmesi ve kesinlikle emeksiz bir üyeliğe müsaade edilmemesi gerektiğini belirterek Türkiye'ye de sırt çevrilmemesi gerektiğini savundu.
Malta Başbakanı Lawrence Gonzi ise, AB'nin müslüman ama laik bir Türkiye'nin üyeliğinden yararlanabileceğine inandığını kaydetti.
AB Dönem Başkanı Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende ise, imtiyazlı ortaklığa karşı çıktı.
Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel ucu açık bir müzakere tarihi istediğini, her halükarda AB'ye sıkı şekilde bağlanmış bir Türkiye olması gerektiğini ifade etti.
Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, müzakerenin güç olacağını, bu sürecin uzun süreceğini ve Türkiye'nin pek çok koşulları yerine getireceğinin bilincinde olduklarını, ancak Avrupa'ya Türkiye'nin üyeliğinin yükten çok yarar getireceğinin belirtti.
İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, AB içinde olan bir Türkiye'ye AB dışında olan bir Türkiye'yi tercih ettiklerini ifade etti.
Çek Cumhuriyeti Başbakan Stanislav Gross Türkiye'ye Avrupalı bir gelecek sunulması gerektiğini, otomatik bir üyelik ya da üyelik garantisi verilmemesi gerektiğini savundu.
Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany, Macarista'nın ucu açık bir müzakere sürecinden yana olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Tassos Papadopolos, Ankara'nın Rum yönetimini tanımasını talep ettiğini ve aksi halde zirve sırasında veto oyu kullanacağını ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:28