 
                            İşte Arınç'a göre AK Parti'nin oy oranı
	Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Hatay'da partisinin oy oranını açıkladı.Arınç, "''Yüzde 35, yüzde 47 ve yüzde 50. Üç seçimde de oyumuz artıyor ve üç dönemdir de tek başımıza iktidarız. Şimdi hamdolsun iki seçmenden birinin oyunu son seçimde aldık. O bir yıl önceydi. Ya şimdi beyler. Şimdi bütün anketler gösteriyor ki AK Parti'nin oyu yüzde 54 gibi. 50 yetmemiş, 51'i aşmışız, 52, 53 ve 54... " dedi.
	
	HATAY (AA) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Şimdi bütün anketler gösteriyor ki AK Parti'nin oyu yüzde 54 gibi. 50 yetmemiş, 51'i aşmışız, 52, 53 ve 54... Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor'' dedi.
	      Arınç, Antakya Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Hatay İl Kongresi'nde, kongrenin kısıtlı havalandırma imkanı olan bir salonda yapıldığını belirterek, yakın zamanda Antakya'ya modern bir spor salonu ve stat kazandıracaklarını söyledi.
	      Kongreye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılmak istediğini ancak yurtdışında bir programı olduğunu dile getiren Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de Şanlıurfa Cezaevi'nde meydana gelen olay nedeniyle aralarında olamadığını belirtti.
	      Arınç, Şanlıurfa'daki olayın çok üzücü olduğuna işaret ederek,''Biz sadece sokaktaki yurttaşımızın değil, cezaevinde tutuklu ve hükümlü bulunan insanların da hayatlarını korumak zorundayız. Bu, bir görevdir. Devletin, hükümetin görevi budur ama maalesef kötü niyetli insanların kötü bir olay sebebiyle üzücü bir hadise meydana getirmesi elbette bizi fevkalade müteessir etti'' diye konuştu.
	      Hatay'da AK Parti'nin her zaman yüksek oy oranıyla destek gördüğünü vurgulayan Arınç, Hatay'dan sonra 5 ilin daha kongresinin yapılacağını, eylül veya ekim ayında da büyük kongrenin gerçekleşeceğini bildirdi.
	     
	     -AK Parti'nin oy oranı-
	    
	     Arınç, 2002 seçimlerinde 11 milyon 500 bin, 2007 seçimlerinde 16 milyon 500 bin, 2011 seçimlerinde ise 21 milyon 500 bin oy aldıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
	      ''Yüzde 35, yüzde 47 ve yüzde 50. Üç seçimde de oyumuz artıyor ve üç dönemdir de tek başımıza iktidarız. Şimdi hamdolsun iki seçmenden birinin oyunu son seçimde aldık. O bir yıl önceydi. Ya şimdi beyler. Şimdi bütün anketler gösteriyor ki AK Parti'nin oyu yüzde 54 gibi. 50 yetmemiş, 51'i aşmışız, 52, 53 ve 54... Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Yüzde 54'den bahsediyorum. On kişiden 5,5-6'sı Türkiye'de AK Parti'ye oy verecek. Böyle bir partiye mensupsunuz siz.''
	      AK Parti'nin 10 yılda bir cumhurbaşkanı, 4e TBMM Başkanı, 2 başbakan çıkardığını belirten Arınç, ''On yıldır tek başına iktidarda. Her seçimde oyunu artırıyor. CHP için bir şey demeyeceğim. 1950'den bu yana tek başına iktidar söz konusu değil. Ne yapalım talih utansın. Allah nazardan saklasın, kem gözlerden korusun üç dönemdir geliyoruz. Allah'ın izniyle eğer bu istikamette dümdüz gidersek, dürüst davranmaya devam edersek, millete hizmeti ibadet kabul eder, milletin hizmetkarı olmayı şeref sayarsak bir üç dönem daha gideceğiz inşallah'' dedi.
	      Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti 2011 yılındaki seçimlerde yüzde 50 oy alıp, tek başına tekrar iktidar olunca bir gazetede karikatür yayımlandığını anımsatarak, şunları söyledi:
	      ''Seçimi özetliyor, kitap yazmaya, doktora yapmaya, üzerinde tez hazırlamaya gerek yok. Bir karikatür on ciltlik kitabın özetini vermiş. Tayyip Bey arkamda duran fotoğraftaki gibi babayiğit. Elini kalbinin üzerine koymuş, yüksek boyuyla bakıyor. Karşısında da iki kişi var ama biraz boyunlar bükük ve mahcup duruyorlar. Tayyip Bey onlara soruyor, 'Söyleyin bakalım hanginiz bana oy verdi-' İki kişiden birisi. Şimdi önemli olan o iki kişinin kim olduğu. Karikatüre bakarsanız biri Kılıçdaroğlu, diğeri Bahçeli. Değerli arkadaşlar yüzde 50. Eğer böyle bir sonuçsa 2 kişiden bir tanesi, üçten iki tanesi, ondan beş tanesi, yirmiden on tanesi demek değil mi- Demek ki karşımıza iki kişi geldiğinde 'Allah aşkına söyle hanginiz oy verdi-' diyecek noktadayız.''
	      Arınç, AK Parti'nin karşılaştığı engel, hile ve tuzağın hiçbir partinin başına gelmediğini belirterek, ''Milletin duası, inancı ve desteğiyle on seneden beri dimdik ayaktayız. Ne topla tankla gidiyoruz, ne de birilerinin tuzak kurmasıyla kaçıyoruz, ne de şapkamızı alıp 'eyvallah' diyoruz. Çok şükür cesaret böyle bir şeydir'' dedi.
	      Arınç, şunları kaydetti:
	     ''Bir farkımız vardı. Biz cesurduk, kararlıydık. Karşımıza kim gelirse, kim yanlış yapmak isterse biz o arkadaşlara veya kimselere 'Hayır, biz milletin emanetini taşıyoruz. Bu emaneti sokakta bırakmam ben. Ne yaparsanız yapın Allah'ın izniyle biz buna karşı duracağız' demiştik.
	      Çok şükür bu günlere böyle geldik. Memleketimizde güzellikler oldu. Türkiye 81 iliyle 81 seçim bölgesiyle her yer AK Parti'ye oy veriyor. Her yerde milletvekilimiz, il genel meclis üyemiz var. Bugün öyle partiler var ki Türkiye'nin 35 ilinde milletvekili yok, 26 ilinde milletvekili yok. Biz sadece Tunceli'de çıkaramamıştık şimdi ona Iğdır ve Hakkari'de eklendi. 81 ilin üçü dışında 79 ilde AK Parti'nin milletvekili var. Bu neyi gösteriyor, biz her yerde güçlüyüz. Biz her yerde kuvvetliyiz, biz her yerde varız. Çünkü biz Türkiye'nin partisiyiz. 21 milyon 500 bin oy almışız, kayıtlı üye sayımız 7 milyona yaklaştı. Bunun içerisinde 1,5 milyonu genç üye sayısıdır, 2 milyon kadın üye sayısıdır. Bütün bunları hepsinin hesabı bilgisayar ortamında var. Ayrıca bizde şu var, üç tane arkadaşımız 25-30 yaş aralığındadır. Yani 30 yaşın altında üç milletvekilimiz var. 30-35 yaş aralığında da 16 milletvekilimiz var. 25 ile 35 arasında 19 milletvekilimiz var, başka partilerde bu yok.''
	     
	Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Terörle mücadeleye kim katkı sağlamak istiyorsa bizim onu dinlemek, onu anlamak ve gereğini yapmak gibi bir görevimiz vardır. Bu görevden de hiç bir partinin kaçmayacağını, kaçmak istemeyeceğine şahsen inanıyorum'' dedi.
	      Arınç, Antakya Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Suriye ile Türkiye arasında akrabalık bağları bulunduğunu belirterek, bu ülkede bir kandil gecesinde yaşanan olayların fevkalade üzüntü vericiği olduğunu söyledi.
	      Şiddetin acilen durması ve ölümlerin bitmesi, huzur ve sükunetin gelmesi gerektiğini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
	      ''Biz o ülkedeki insanların kendi rejimleriyle ilgili kaygıları varsa bunları elbette kendi iç meselesi olarak, kendi dinamikleriyle çözmesini isteriz. Ama insan hakları ihlallerinin olduğu bir yerde Türkiye mutlaka tarafını koyacaktır. Bizim tarafımız da halkın tarafıdır. Zulme karşıyız, şiddete karşıyız. Topa, tanka, öldürmeye karşıyız. Bunun son bulması için de Türkiye olarak üzerimize düşeni yapacağız. Tek isteğimiz var. Halk zarar görmesin ve göz yaşları dökülmesin.''
	     
	     -Terörle mücadele-
	    
	     Arınç, Türkiye'deki terör meselesine de aynı gözle baktıklarını, her gün bir şehit cenazesinin, her gün hunharca işlenen bir cinayetin acısını duymanın fevkalade üzdüğünü ifade etti.
	      Türkiye'nin terörle mücadelede mutlaka başarılı olacağını belirten Arınç, ''Biz biliyoruz ki sadece silah kullanarak, sadece şiddete daha fazlasıyla cevap vererek bunu çözmemiz mümkün değil. Sosyal ve ekonomik açıdan da, toplumsal barış noktasında ve siyasi bazı tedbirlerle de bu terörün bitmesini istiyor ve arzu ediyoruz'' dedi.
	      Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'yi ziyaret ederek, ''Bu konuda istişare etmenin gerekli olduğunu'' ifade etmesinin çok olumlu bir gelişme olduğunu, bu sebeple Kılıçdaroğlu'na teşekkür ettiğini söyledi.
	      Terörün 75 milyonun meselesi olduğunun altını çizen Arınç, şöyle konuştu:
	     ''Terörle mücadeleye kim katkı sağlamak istiyorsa bizim onu dinlemek, onu anlamak ve gereğini yapmak gibi bir görevimiz vardır. Bu görevden de hiç bir partinin kaçmayacağını, kaçmak istemeyeceğine şahsen inanıyorum. Biz mücadelemizi yapıyoruz ama birisinin de söyleyecek bir sözü, bir tavsiyesi varsa bunu TBMM içinde de bizzat görüşmek suretiyle de yapabilir.''
	      Arınç, terörün bittiğinin ilan edildiği gün Türkiye'nin uçacağını belirterek, terörün bitmesinin milli gelirin ve büyüme hızının artmasına vesile olacağını söyledi.
	      Terörün bitmesinin sadece maddi açıdan da katkı sağlamayacağını belirten Arınç, şöyle devam etti:
	      ''Göz yaşının bitmesi ne demektir- Evlat acısının dinmesi ne demektir- Televizyon ekranında şehit cenazelerini görüp gözyaşı dökmek ne demektir- Babasının cenazesine koşa koşa giden 6 yaşında bir çocuğu gördüğünüzde, yırtıcı bir hayvan bile olsa elbette şefkat sebebiyle acıyacaktır. Bütün bunları hiç birimiz unutmuyoruz. Dolayısıyla terörün bitirilmesine yönelik hükümetimizin aldığı ve alacağı bütün tedbirlere siyasetçilerin, hangi görüşte olursa olsun, katkı sağlamasının ben çok önemli olduğunu düşünüyorum.''
	      AK Parti'nin güçlü bir hükümet olduğunu ve aldığı her işi başarıyla sonuçlandırdığını kaydeden Arınç, ''Terörle mücadelede başarılı olacağız. Türkiye'de huzur olacak, sükun olacak, Türkiye'de anneler ağlamayacak, gözyaşı dökmeyecek ve şehitlerimizi rahmetle anarken çok şükür 'siz artık rahat içinde uyuyabilirsiniz çünkü Türkiye'ye huzur geldi' diyebileceğiz'' dedi.
	     
	     -''Terörle mücadele tek başına başarılı olmuyor''-
	    
	     Arınç, ''Bugün BDP ile, hatta o örgütle iç içe, yan yana olmuş insanlar bile 'Bunu çözerse AK Parti ve Tayyip Erdoğan çözer' diyorsa söylediğim sözlere hepinizin dikkat etmesi lazım'' diye konuştu.
	      Bu sözleri söyleyeni ''9 köyden kovmaya çalışanlar'' olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti:
	      ''Onu söyleyeni tehdit etmeye gayret edenler var. Bunu söyleyeni adeta aforoz etmeye çalışanlar var. Ama yanlış yapıyorlar. 75 milyon biliyor ki bu işi başaracak olan parti AK Parti, AK Parti hükümeti ve onun lideri, genel başkanı Tayyip Erdoğan'dır. Allah'ın izniyle biz bunu inşallah en kısa zamanda çözeceğiz. Ama dünyada bile terörle mücadele tek başına başarılı olmuyor. O yüzden bütün ülkelerin terörle mücadeleye katkı vermesini istiyoruz. Bütün ülkeleri terörle mücadeleye çağırırken, Türkiye'deki siyasi partilerin bu işe katkı sağlamaması ne kadar yanlış olur. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu husustaki davranışı ne kadar haklı ve yerindeyse, Sayın Bahçeli'nin de en kısa zamanda 'Bizim de söyleyeceklerimiz var. Biz de bir araya gelmek istiyoruz' demesini bekliyor, ümit ediyorum. Çünkü MHP'nin de, bu ülkede güçlü bir muhalefet partisi olarak söyleyeceklerini beraberce konuşup, anlatmasına Türkiye'nin ihtiyacı var. Bunu yapmayanlar vebal altında kalır, bunu yapanlar milletimizden sadece teşekkür alır.'' 
 
                         
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
                                                             
        