
İşte baronlardan ele geçirilen uyuşturucu miktarı!..
Mardin Valisi Ahmet Cengiz'i makamında ziyaret eden Bakan Güler, son 10 yılda Mardin'de gerçekleştirilen kamu yatırımlarının önceki dönemlere göre tam 75 kat artış gösterdiğini söyledi.
İlde yapılan ve yapılması planlanan yatırımları anlatan Bakan Güler, yatırım oranlarının yıldan yıla iyileşmeye devam ettiğini, çözüm sürecinin bölgede yarattığı olumlu hava nedeniyle OSB'de ek yapılması ihtiyacının doğduğunu kaydetti.
Bakan Güler, Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle Türkiye'ye sığınan sığınmacılar için barınma merkezlerinin kurulduğunu anımsatarak, "Suriye'den göçün getirdiği ilave talepler için de Mardin Midyat'ta barınma merkezleri yapıldı. Bugün itibari ile 462 sığınmacının geçici koruma anlamında intikali sağlanmış oldu. Dileğimiz Suriye'de durumun en kısa sürede normale dönmesidir" dedi.
Ziyarette, basın mensuplarının Cizre, Lice ve çözüm sürecine ilişkin sorularını da yanıtlayan Bakan Güler, çözüm sürecinin zorlu olduğunu ve herkesin bu zorlu yürüyüşte aynı derecede sorumluluk içinde hareket etmesinin ve hassasiyet göstermesi gerektiğini her fırsatta dile getirdiğini söyledi.
- Terör ve uyuşturucu baronları
İçişleri Bakanı Güler, çözüm sürecini provoke edici yaklaşımlara dikkati çektiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
"Bu son olaylar da bizi doğruladı. Lice ilçesi Kayacık köyünde yapımı devam eden karakol inşaatını bahane ederek, sağduyulu vatandaşlarımızı provokasyona alet etmek isteyenler bu olayın maalesef tetikleyicisi oldular. Çözüm süreci ile birlikte bu bölgemizde daha da artan huzur ve barış ortamının birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Bunların başında maalesef terörü kendileri için yaşam ve geçim alanı haline getirmiş olanlar geliyor. Bu bölgede uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetlerini kendileri açısından sürdürülebilir bir kaynak haline dönüştürmek isteyenlerin maalesef bu çözüm sürecinde büyük bir rahatsızlıkları vardır. Terör baronları ile uyuşturucu baronlarını, kaçakçılık baronlarını biraz maalesef rahatsız etmiştir bu."
- Silahlı güçlere bomba ve molotofkokteyli atıldı
Lice'deki olayın bir gün öncesinde halkın provoke edildiğini ve bir mizansen yaratıldığını belirten Güler "Karakol inşasını durdurma gerekçesiyle halkı maalesef bir gün öncesinde provoke ederek yakın bir köyde toplayarak onları maalesef güvenlik güçleri ile çatışma içine sokabilecek bir mizansen yaratılmıştır. Bunları yapanları biliyoruz. Bu kişilerin çözüm süreci ile ilgili yaklaşımlarının ne olduğunu da biliyoruz. Çözüm sürecine karşı olduklarını, bunun bu konudaki kendi menfaatlerine dokunduğunu da biliyoruz. Ve maalesef o olay sırasında güvenlik güçlerine bombalar ile molotofkokteylleri ile saldırılmıştır ve silahlı tacizde bulunmuştur. Tespit edilen malzemeler de bunu teyit etmektedir" diye konuştu.
Devletin ihtiyaç duyduğu yerde ihtiyaç duyulan bütün kamu yatırımlarını yaptığını ifade eden Bakan Güler, yeni karakol inşası iddiasının ise Mardin, Diyarbakır ve de bölge için gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Vatandaşların bu durumlarda sağduyulu, sabırlı ve uyanık olması gerektiğini belirten Güler şunları söyledi:
"Tuzaklara, provokasyonlara ve asılsız iddiaların peşine düşülmemelidir. Çözüm süreci bölgemizin ve tüm ülkemizin yararınadır. Bu süreci kendi dar ajandalarının uygulandığı bir süreç zannedenlerin bu görüşlerini tekrar gözden geçirmelerinde büyük yarar vardır. Çözüm sürecinin, alternatif devlet kurma çabalarının sürdürüleceği bir süreç olmadığını belirtmek istiyorum. Hukuk devletinde meşru güvenlik güçleri vardır. Hiç kimse bu güçlerin yerine geçerek inisiyatif alamaz. Cizre'de daha önce yapılmak istenen bundan ibarettir. Bunun gerekli takipleri yapılmıştır. 23 kişi gözaltına alınmıştır. Bu konudaki operasyonlar devam etmektedir. Cizre'nin kenar mahallelerinde 3-4 dakikaya sığdırılan bir mizansen televizyonlara geçilerek devamlılık arz eden bir durummuş gibi ülkeye yansıtılmak istenmiştir. Asıl provokasyonların başı da budur. Böyle bir hareketi kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Hukuk devleti, böyle bir çalışmaya asla müsaade etmez. Biz bunun kanuni görevlerini yerine getireceğiz."
Güler, çözüm sürecinin her şeyi ile meşru ve doğru bir adım olduğunu belirterek, halkın, bu adımı başka yönlere çekmeye çalışanların ne yaptığını çok iyi bildiğini söyledi.
- "Bölgede 68 karakol kapatılmıştır"
Karakollarla ilgili yapılan spekülasyonları değerlendiren Güler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde toplam 68 karakolun kapatıldığını söyledi. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Jandarma Genel Komutanlığının 2013 yılı yatırım programında 156 karakol yer almaktadır. 28'i, 2013 yılında bitirilecektir. Bu 156 karakolun 119'u Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Bunların da 65'inin inşaatı devam etmektedir. 54'ünün ihalesi henüz daha yapılmamıştır. Güneydoğu'da inşaatı devam eden 65 karakol var. 54 ihale edilecek karakol vardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil yeni bir karakol ilavesi tek bir karakol ilavesi söz konusu değildir. Yapılan bütün karakolların mevcut karakolların iyileştirilmesi, fiziki güvenliklerinin sağlanmasına ilişkindir. Yeni bir karakol yapılması söz konusu değildir. Tam tersi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da toplam 68 karakol kapatılmıştır. Diyarbakır'da kapatılan karakol sayısı 9'dur. Mardin'de kapatılan karakol sayısı 9'dur. Yapılan inşaatları yeni bir inşaat gibi gösterme maalesef bir çarpıtmadan ibarettir. Biz bu sene 2 Mayıs tarihli bakanlık onayımla Türkiye genelinde 298 karakolu kapattık. Amaç karakoldaki çekirdek personelden istifade etmek üzere devriye ve mobil hizmetlerini daha süratli hale getirerek alan hakimiyetini sağlamaya yönelik ve vatandaşın hemen istediğinde araçla olaya müdahale edebilecek yapıyı öngörüyoruz. Bu nedenle de kırsal alanda güvenlik hizmetlerini daha mobil ve daha hareketli hale getirecek bir yapı içerisindeyiz. Lice ilçesine bağlı Kayacık köyünde yapılan da budur. Mevcut karakol yerine yakınında yenisi yapılmaktadır."
Lice'deki olay sonrasında 2 mülkiye müfettişi ve Jandarma Genel Komutanlığından 2 müfettişi gönderdiklerini, bunların çalışmalarının sürdüğünü anlatan Bakan Güler, adli soruşturmanın da bütün yönüyle devam ettiğini ve gerçeklerin ortaya çıkacağını dile getirdi.
"Bu soruşturma sonucunda şeffaf bir anlayışla kanunen yapılması gereken neyse onu gerçekleştireceğiz" diyen Güler, olay yeri incelemelerinin yaptığı tespitlerde el yapımı patlayıcılar, uzaktan ve yakından atılan silahlara ait fişekler ve mermilerin ele geçirildiğini belirterek "Orada maalesef hem olay öncesi tespitlerimiz hem de olay sonrası ifadelerden de bir provokasyon olduğu anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı.
Bakan Güler, yol kapatma eylemi sırasında kaçırılan uzman jandarma çavuşun da en kısa zamanda yuvasına dönmesini beklediklerini, bu konudaki takip ve araştırmaları sürdüreceklerini kaydetti.
Bakan Güler: "Diyarbakır bölgesinde ele geçirilen kök Hint kenevirleri imha edilmeseydi yaklaşık 477 bin ton esrar maddesinin üretileceği hesaplanmaktaydı. Bunun piyasa değeri 1 milyar lirayı ifade etmektedir"
İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Diyarbakır bölgesinde ele geçirilen kök Hint kenevirleri imha edilmeseydi yaklaşık 477 bin ton esrar maddesinin üretileceği hesaplanmaktaydı. Bunun piyasa değeri 1 milyar lirayı ifade etmektedir" dedi.
Bakan Güler, valilik ziyaretinde basın mensuplarının Cizre, Lice ve çözüm sürecine ilişkin sorularını yanıtladı. Güler, Diyarbakır ve Lice bölgesi ağırlıklı olmak üzere Kocaköy, Hani, Çüngüş ve Silvan kırsalına yakın yürütülen 6 ayrı operasyonda, 2012-2013 yıllarında 9 milyon 540 bin kök kenevir bitkisi imha edildiğini söyledi.
Diyarbakır bölgesinde bu arada 29 ton 87 kilo esrar ele geçirildiğini, olaylarla ilgili 43 kişinin yakalandığını anlatan Güler, şöyle konuştu:
"Bu, çok önemli bir rakamdır. Diyarbakır bölgesinde ele geçirilen kök Hint kenevirleri imha edilmeseydi yaklaşık 477 bin ton esrar maddesinin üretileceği hesaplanmaktaydı. Bunun piyasa değeri 1 milyar lirayı ifade etmektedir. Olayın gerçek boyutları bu rakam görüldüğünde ortaya çıkacaktır. Burada terör örgütü ile bu uyuşturucu kaçakçılığının bağlantısını da bir kez daha ifade ediyorum. Narkoterör dediğimiz bir olayı da tarif ettiğini yakından biliyoruz. Türkiye'de son 3 yılda ülke genelinde önemli çalışmalar yürütüldü. Çok büyük çapta yakalanmalar gerçekleştirildi. En son 2013 itibarıyla Türkiye çapında yapılan yakalanmanın 76.02 ton olduğunu söyleyebiliriz. Bu provokasyonlarının bir kısmı bu uyuşturucu operasyonlarını önlemeye yöneliktir. Bunların gerçek yüzünü biliyoruz."
-"Hiçbirisi ilave karakol değildir"
Bakan Güler, sınır bölgelerinde yeni karakolların yapıldığı şeklinde bazı yanlış ve bilgi kirliliği yaratacak açıklamalar olduğunu belirtti.
Türkiye'nin Hatay'dan başlayıp Artvin'e kadar devam eden sınır bölgelerinde, özellikle Suriye, Irak ve İran sınır bölgelerinde, hudut kesimlerinde sınır fiziki güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi ve son yıllarda meydana gelen kaçak insan girişinin önlenmesi anlamında yapılan çalışmaların olduğunu bildiren Güler, Milli Savunma Bakanlığınca 2013 yılı itibarıyla Suriye, Irak ve İran ağırlıklı olmak üzere sınırda 38 karakol inşaatının devam ettiğini kaydetti.
Güler, 15 karakolun ihale aşamasında, 14 karakolun da projesinin devam ettiğini ifade ederek, "Hiçbirisi ilave karakol değildir. Bunların iyileştirilmesi ve fiziki güvenlik sisteminin yürütülmesiyle ilgilidir" dedi.
Bölgede sürdürülen hidroelektrik santrallere, yol yapımlarına, orman düzenlemelerine ve inşaatlara karşı protesto adı altında araç yakma, insan kaçırma eylemlerinin olduğunu vurgulayan Güler, şunları söyledi:
"2013 yılı içinde 17 ayrı olayda 26 şahsın kaçırıldığı tespit edilmiştir. 15'i serbest bırakılmıştır. Halen 11 kişi kayıptır. Bunlardan birisi de uzman çavuşumuzdur. 10 vatandaşımız olmak üzere halen 11 kişi kayıptır. Yine 2013 yılı içerisinde 12 terör olayında maalesef 25 araç yakılmıştır. Bunların 2'si otomobil, 9'u kamyon, 2'si kamyonet ve 12'si de iş makinesidir. Elbette geçen seneye nazaran bu olaylarda bir azalma görülmekle beraber bu tür hadiselerin çözüm sürecine olumsuz katkıları olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim. 2012 yılı itibarıyla baktığımızda 98 terör olayında 173 araç yakılmıştı. Bunların 86'sı iş makinesiydi. 2013 yılında devam eden inşaatların bu şekilde provoke edildiğini görüyoruz. Güvenlik güçlerimiz gerekli takipleri yapmaktadır. Bölgede yapılan HES inşaatlarının bu bölgedeki, özellikle sınır aşan sularda ülkenin menfaatlerinin azami şekilde korunmasına ilişkin olduğunu vurgulamak istiyorum."
- "30 yıldır bu filmi bu millet görmekten bıktı usandı"
Çözüm süreci ile sınır bölgesinde yaşayan insanların meşru yollardan kazanımlarını sağlamak istediklerini dile getiren Güler, şöyle devam etti:
"Çözüm süreci beraberinde sınır güvenliğini ve inşallah geçmişte bizim başarı ile uyguladığımız sınır ticareti gibi sınırlarda açık pazar uygulamaları gibi uygulamaları da mutlaka beraberinde getirecektir. Elbette ki çözüm süreci, normalleşmenin akabinde sınır bölgelerinde yaşayan insanların kazançlarını meşru yollardan sağlayabilecekleri, kayıtlı ekonomi içerisinde karşıtlayabilecekleri bir sisteme de dönüşecektir. Bizim asıl amacımız da budur. Gayri meşru yollarla değil. Bu işin kime, nerelere hizmet ettiğini ve ülkeye nasıl bir dönüşü olduğunu hepimiz biliyoruz. 30 yıldır bu filmi bu millet görmekten bıktı usandı."
Güler, Pamuk destekleme primlerinin ödenmesine başlandığını, 31 milyon 102 bin liranın bugünden itibaren pamuk üreticilerine verileceğini sözlerine ekledi.
Valilik ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığına giden Güler, daha sonra Cumhuriyet Meydanı'ndaki esnafı ziyaret ederek, sorunlarını dinledi.
Bakan Güler, Mardin'de bağlı Göllü köyünde vefat eden Şemse Dündar'ın evine taziye ziyaretinde bulundu, ailesine baş sağlığı diledi.
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 13:54