ABD'nin 43. Başkanı George W. Bush, olaylı seçimler, konuşmalarındaki gaf ve dil sürçmelerinden sonra şimdi de, Irak savaşı nedeniyle dünya medyasında en çok yer alan isim oldu. Son derece çekişmeli geçen seçimlerin ardından 20 Ocak 2001'de resmen görevine başlayan ve babasının ekonomik ve sosyal polikalarını büyük ölçüde takip eden Bush'un özellikle Irak savaşında takındığı tutum, dünya genelinde olduğu kadar ABD içinde de tepkilere neden oldu. Bilindiğinin aksine George W. Bush, ailesinin politika dünyasındaki ikinci değil, üçüncü kuşak temsilcisi. Bush'un ABD başkanlığını yapmış olan babası George Bush'un yanı sıra dedesi Prescott Bush da uzun yıllar Connecticut senatörü olarak ülkesine hizmet etti.
İYİ EĞİTİM KÖTÜ İŞ DENEYİMİ
Connecticut'ta 6 Temmuz 1946 tarihinde doğan Bush, Yale Üniversitesi'nin tarih bölümünü bitirdikten sonra Vietnam savaşı sırasında orduda savaş pilotu olarak görev yaptı. 1975'te bu kez bir diğer prestijli üniversite olan Harvard'da iş idaresi alanında lisansüstü derece alan Bush, enerji alanında uzmanlaşmaya ve bu sektörde çalışmaya başladı. Bush, babası George Bush'un 1988 yılındaki seçim kampanyasında aktif olarak çalışarak, politik çevrelerle de yakınlığını ilerletti. Birçok gözlemciye göre, ABD Başkanı'nın şansı 40'lı yaşlarının sonunda, 48'inde vali seçilene kadar kendisine pek gülmedi. 1970 ve 80'leri enerji alanında farklı şirketlerde birçok pozisyonda çalışarak geçiren Bush, 1978'de Kongre'ye Teksas'tan aday olmuş, ancak aldığı ağır yenilginin ardından tekrar özel sektördeki çalışmalarına geri dönmüştü.
SPOR YÖNETİCİSİ VE VALİ
Bush'un kariyerindeki ilginç bir nokta da bir grup yatırımcıyla birlikte Texas Rangers beyzbol takımını alarak, 1989-1994 yılları arasında bu takımın öneticilerinden biri olarak çalışması. Küçüklüğünden bu yana beyzbol tutkunu olan Bush, takımın toplam 86 milyon dolar tutan satışına yalnızca 600 bin dolar katkıda bulunsa da, ortak yönetici unvanı ve her maç protokolde değil de takımın fanatik taraftarları arasında durması, Texas halkı içindeki popülerliğinin
artmasını sağladı. 1994 seçimleriyle Texas Valisi olan Bush, 1998 seçimlerinde ikinci kez bu göreve seçildi. Bush'un valilik günlerinden akılda kalan
çalışmaları arasında, devlet okullarının standartlarının yükseltilmesi çalışmalarıyla, rekor sayıda idam kararını onaylaması bulunuyor.
GAF ŞAMPİYONU
Eski bir öğretmen ve kütüphaneci Laura Welch Bush ile 1977 yılından bu yana evli olan ABD Başkanı, 1981 yılında doğan ikiz kızları Barbara ve Jenna'ya fazla zaman ayıramamaktan şikayetçi. Dört kişilik Bush ailesine Beyaz Saray'da iki köpekleri Spot ve Barney ile India adını verdikleri kedileri eşlik ediyor.
Bush, yönetime geldiği günden bu yana basında dil sürçmeleri ve yaptığı gaflarla espri konusu oluyor. Uzmanların doğaçlama konuşma yeteneğini ''biraz zayıf'' olarak değerlendirdikleri Bush, Şubat 2002'de Tokyo'da Japon halkına hitaben yaptığı konuşmada, İkinci Dünya Savaşı'nı tamamen unutarak, ''Asya seyahatimin Japonya'dan başlamasının çok özel bir nedeni var, çünkü bir buçuk yüzyıldır Amerika ve Japonya modern zamanların en güzel ittifaklarından birini yapıyorlar ve bu ittifak Pasifik'in barış içinde olmasını sağlamıştır'' diye konuşmuştu. ABD tarihine gaflarıyla geçeceğe benzeyen Başkan George W. Bush'un ''devirdiği çamlar'' bir kitapta toplandı. ''43'üncü Başkanımızın Kazara Yumurtladığı Espri ve Bilgeliklerin Kayıtları'' kitabının yazarı Jacop Weisberg, Bush'un ''İngilizce'yi ikinci dili gibi kullandığını'' iddia ediyor. Kitapta yer alan en çarpıcı ifadeler arasında, ''Aileler milletimizin yuvasını bulduğu, kanatlarının düş aldığı yerlerdir'' cümlesi bulunuyor.
SADDAM
Bağdat'ın kuzeyindeki Tikrit'te 28 Nisan 1937 tarihinde doğan Saddam Hüseyin'in çocukluğundan bugünlere taşıdığı en önemli anılardan biri, çok sevdiği amcasının gözleri önünde İngiliz subayları tarafından tutuklanması olmuş. Saddam'ın hayatını inceleyen uzmanlar, daha sonra yeşerecek Batı karşıtlığının ilk tohumlarının, daha küçükken yaşadığı bu olayla başladığını belirtiyorlar.
SUİKAST, SÜRGÜN VE HUKUK EĞİTİMİ
Siyasi hayatına 20 yaşında Baas partisine katılarak başlayan Saddam, 1958 yılında Irak lideri Abdülkerim Kasım'a düzenlenen suikast girişimiyle ilgisi olduğu gerekçesiyle ülke dışına çıktı. Suriye ve Mısır'daki sürgün yıllarını hukuk eğitimi alarak geçirdi. Baas partisinin 1968 yılında kansız darbeyle iktidarı ele
geçirmesine yardımcı olan ve iç güvenlikten sorumlu bir pozisyona getirilen Saddam, kısa süre içinde Baas partili olmayanların hükümetten uzaklaştırılmasını sağladı. Saddam Hüseyin, yeni yönetim içinde gerek konuşma sanatındaki ustalığı, gerekse atılgan ve yenilikçi fikirleriyle yükseliyordu.
İKTİDARA GELİŞ
General Ahmet Hasan Bekir'i 1979 yılında devirerek iktidara gelen ve o günden bu yana Irak'ı yöneten Saddam, iktidara gelir gelmez ilk olarak, kendi yönetimine muhalefet etme olasılığı bulunan 450 parti üyesini idam ettirdi. Saddam Hüseyin'in yönetimi sırasında değer verdiği ilk ve en önemli unsur Irak ordusu oldu. Cumhuriyet muhafızlarını, kendisinin ve rejimin koruyucusu olarak eğittiren Saddam, Irak'tan, Ürdün'e göç eden muhalif profesör Nazım Obeh'e göre, ''birçok suikast ve darbe girişiminden kurtulmasını, Irak halkından çok, kendisini korumayı sağlayacak bir aygıta dönüştürülen orduya borçlu...''
SPOR VE DİYET
Ülkenin pek çok yerinde sarayları bulunmasına karşın, Irak liderinin uzun zamandır pek de huzurlu uykular uyumadığı biliniyor. Bilinen bir diğer konu da Saddam'ın uzun süredir iki gece üst üste aynı yerde konaklamadığı. Günde ortalama dört-beş saat uyuyan ve sabaha karşı üçte uyanan Irak liderinin hiç değiştirmediği alışkanlıklarından biri de yüzmek. Tüm saray ve konutlarında havuz bulunan Saddam Hüseyin, güne sabah sporu yaparak ve en az yarım saat yüzerek başlıyor. Bu havuzların en önemli özelliği ise hepsinin olası bir zehirlenmeye karşı saat başı kontrol edilmesi. 65 yaşında olmasına karşın yaşından dinç görünen Saddam Hüseyin, bu görüntüsünü korumak için spor yapmanın yanında ufak hilelere de başvurmuyor değil. Saç ve bıyıklarını boyayan, okuma gözlüklerini halk arasında kullanmamaya dikkat eden Irak lideri, kilo kontrolüne de önem veriyor. Irak lideri, haftada en az iki akşam, balık ve karidesten oluşan deniz ürünleri menüsünü, taze sebze ve meyveyi sofrasından eksik etmiyor. Akşam yemeklerini şarap eşliğinde yemeyi sevdiği ve Mattheus Rose'yi tercih ettiği söylense de, Saddam halk arasında alkol alırken hiç görüntülenmedi.
KÜÇÜK MOLALAR
Gününün büyük bölümünü çok sayıdaki çalışma ofislerinden birinde, bakanları ve danışmanlarıyla toplantı halinde geçiren Irak lideri Saddam Hüseyin, gün içinde bu uzun toplantılardan aniden ayrılıp 45 dakika-bir saat sonra dinlenmiş olarak geri dönse de, toplantıya katılan diğer kişilerin böyle bir lükse sahip olduklarını söylemek güç. İran-Irak savaşının devam ettiği 1986 yılında generallerinden Alaaddin El Cenabi'yi saatler süren bir toplantıda şekerleme yaparken yakalayan Saddam Hüseyin, generalin rütbesini sökmüş ve onu ordudan atmıştı. Uzun süren toplantıların yanı sıra ülke içindeki çeşitli tesislere ani ziyaretler yapmaktan da keyif alan Irak lideri, daha çok biyografive tarih türündeki kitapları tercih ediyor. Daha önce iki kitabı çıkan Saddam'ın, son kitabının bilim kurgu türünde olacağı ve bu kez ''anonim'' başlığıyla değil, kendi adıyla yayımlanacağı söyleniyor. Arap kanallarının yanı sıra yabancı haber kanallarını da izleyen Saddam'ın bir diğer zevki de özellikle suikast, casusluk gibi konuları ele alan filmleri izlemek. En sevdiği filmlerin Baba serisi ve başrolünü Spencer Tracy'nin oynadığı ''İhtiyar Adam ve Deniz'' olduğu biliniyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:40
