
İŞTE DHKP/C MİLİTANI OLAN CANLI BOMBANINI GEÇMİŞTEKİ VUKUATLARI!..
HABERVİTRİNİ/ÖZEL/
CANLI BOMBANIN 2007'DEKİ ARKADAŞLARIYLA YAPTIĞI TOPLANTIDAKİ KONUŞMASI
Bağımsızlık Mücadelesini Yükseltelim!
Ankara Gençlik Derneği'nde 2 Aralık Pazar günü saat 16.30'da "Bağımsızlık Nedir, Kim Savunur?" konulu bir seminer düzenledi.
Seminer iki bölümden oluştu. Dernek üyelerinden Didem Akman ve Ebru Gürler'in konuşmacı olduğu seminerde öncelikle Gürler, Türkiye'nin bağımlılık sürecini anlattı. Yeni sömürgecilik ilişkileri üzerinden bugün ulusal gibi görünen ordunun gerçek yüzünü anlatan Gürler, ekonomik, askeri, siyasi olarak her yönüyle ABD'ye bağımlı bir ülke olduğumuzu vurguladı.
Seminerin ikinci kısmında ise Didem Akman bağımlılık ilişkilerinin bu kadar aleni olmasına rağmen anti- emperyalist mücadelenin neden yükselmediği anlatarak, özellikle 1990'lı yıllarla birlikte Yeni Dünya Düzeni çerçevesinde emperyalizmin politikaları ve bu politikalar çerçevesinde solun tavrının ne olduğu dile getirdi. 60–70 yıllarda bağımsız Türkiye isteyenleri katleden milliyetçilerin emperyalizm tarafından yetiştirildiğini ve bugün vatansever görünümlerinin altında aslında aynı işbirlikçiğini sürdürdükleri ve vatan- vatanseverlik gibi kavramlardan özel olarak kaçınan solun buna fırsat verdiği söyleyen Akman, bugün Ortadoğu başta olmak üzere birçok bölgeyi hakimiyeti altına almaya çalışan emperyalizm için de buradaki halklar içinde Türkiye'nin önemli bir yerde durduğu vurguladı. Bağımsız Türkiye'yi asıl savunanların devrimciler olduğuna söyleyen Akman, son olarak umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini, dostumuzu düşmanımızı doğru tahlil edersek Türkiye halkları olarak örgütlü bir mücadeleyle emperyalizmi topraklarımızdan atma gücümüz olduğunu söyledi.
Yaklaşık 40 kişinin katıldığı seminer saat 18.00'da sona erdi.
2008 YILINDA TUTUKLANDIĞI İLK OLAYI
''8 Mart Dünya Kadınlar Günü'' dolayısıyla düzenlenen mitinge katılan ve daha sonra haklarında ''terör örgütü DHKP-C üyesi olmak ve örgütün propagandasını yapmak'' suçlarından dava açılan 17 kişinin yargılanmasına başlandı. Mahkeme, tutuklu 9 sanıktan 4'ünün tahliyesine karar verdi
''8 Mart Dünya Kadınlar Günü'' dolayısıyla düzenlenen mitinge katılan ve daha sonra haklarında ''terör örgütü DHKP-C üyesi olmak ve örgütün propagandasını yapmak'' suçlarından dava açılan 17 kişinin yargılanmasına başlandı. Mahkeme, tutuklu 9 sanıktan 4'ünün tahliyesine karar verdi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Bilgehan Karpat, Tuncer Gümüş, Erdinç Eroğlu, Murat Korkut, Didem Akman, Alev Şahin, Funda Tosun, Gültaç Harmancı ve Ezgi Şahin, tutuksuz yargılanan sanıklar Ebru Gürler, Elif Atar, Hikmet Bünyamin Keneş, Bayram Dalyan, Mustafa Şahan Uyanık, Berna Yılmaz ve Meliha Kulu ile avukatları katıldı. Çok sayıda sanık yakını da duruşmada izleyici olarak hazır bulundu.
Sanık Erdinç Eroğlu, ''8 Mart Dünya Kadınlar Günü'' nedeniyle düzenlenen yasal bir mitinge katıldığını ve yasadışı hiçbir şey yapmadığın belirterek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Mitingden 17 gün sonra evinde gözaltına alındığını kaydeden Eroğlu, ''bu sırada evinde yapılan aramada el konulan ve suç unsuru taşımayan notlarının ve kitaplarının aleyhinde delil olarak kullanıldığını'' ileri sürdü. Suçsuz olduğunu savunan Eroğlu, tahliyesini ve beraatını talep etti.
Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğunu belirten sanık Didem Akman ise herhangi bir yasadışı örgütle alakasının olmadığını iddia ederek, gerek miting gerek daha sonra gerçekleştirilen basın açıklamasında yasadışı bir şey yapmadığını söyledi. Akman, mitingden sonraki günlerden birinde arkadaşları ile çarpıda gezerken, 6-7 polis tarafından gözaltına alındığını kaydetti.
BU OLAYLA İLGİLİ GAZETELERE YOLLADIĞI FAKS
Merhaba. Nasılsınız? Bizler iyi olmaya çalışıyoruz. Kollarımızda derman kalmadı. Çünkü bu size yazdığım üçüncü faks. Daha önce 14 Nisan ve 21 Nisan’da göndermiştim. Bunlar size ulaşmadı sanırım. Çünkü gerçekleri yazdığım bu fakslarda siz de tahmin edersiniz ki bazı sistemlerde “korku ve paniğe yol açıyor.”
Ben Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne gittiğim için dördü kadın sekiz arkadaşımla birlikte tutuklandım. Yaklaşık 1 ay kadar oluyor tutukluluğum. Hukukta okuyor olmama rağmen hukuksuzluğun bu ülkede geçer akçe olduğunu da biliyorum. Yine de bu hukuksuzluğun onlarca örneğiyle daha önce de karşılaşmıştım. Mesela daha hapishaneye girerken zorla çırılçıplak aranmaya maruz kaldım. Bunu kabul etmediğimden kaynaklı da yedi günlük hücre cezası verildi. Ardından sağlıksız koşullarda bırakılmadan tutun da hiçbir ihtiyacımın karşılanmaması ya da geç karşılanması gibi sorunlarla karşılaştım. Bunları önceki iki faksımda da ayrıntılarıyla yazmıştım ama dedim ya gerçekten korku yaratıyor diye yaşadıklarımı anlattığım için sansürlendi fakslarım. Yaşadığımız sorunları ayrıntısıyla Akın Birdal’ın geçtiğimiz hafta Meclis’te sunduğu “hapishanelerde hak ihlalleri” ile ilgili soru önergesinden de öğrenebilirsiniz. Onlara ek olarak görüş saatlerinin üç ay önceye oranla daha da kısaltılmış olması ve geçen yıl Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan 45/1 sayılı genelgenin uygulanmaması da hapishanedeki tecridin sürmesini beraberinde getiriyor. Yaşadıklarımızı size faks olarak bildirmeye devam edeceğim. Hapishanedeki tüm arkadaşlarım adına sevgilerimi gönderiyorum. İyi çalışmalar dilerim.
DİDEM AKMAN
Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi C-4