GÜLER KÖMÜRCÜ/ AKŞAM
HEDEFTEKİ İRAN VE PROF. DOĞRAMACI
Cuma günü İran'a gidiyorum.Tahran gezimi çok önemsiyorum çünkü önümüzdeki dönemin dışpolitik kulislerinde belirleyici olacak İran'da, önceden, yerinde tespitlerde bulunmak benim için çok derin manalar ifade ediyor.
Yaklaşık 5 gün, Tahran'da, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve beraberindeki 500 işadamı ile birlikte temaslarda bulunacağız. Forum Fuarcılık tarafından gerçekleştirilen Tahran Uluslararası Sanayi Ürünleri Fuarı gezimizin ev sahibi aslında, fuara Türkiye'den 220 firma katılacak. Geçen yıl 25 ülkeden 584, Türkiye'den ise 100 firmanın katıldığı Tahran Fuarı'na bu yıl 35 ülkeden 700'ü aşkın firma iştirak edecek. İran gezimin arka planındaki 'politik' şifreleri ise dönüşte birlikte çözeceğiz, bekleyin.
Malumunuz; Bush'un 'şeytan ekseni' olarak tanımladığı üçlünün içinde yer alan İran'a, nükleer tehdit gerekçesiyle, 2005 yılı içinde sıcak bir operasyona hazırlandığı dillerde. Bitmedi, Washington'un İran yönetimine karşı yürüttüğü sivil darbe hazırlıklarında da giderek ritim yükseliyor, İranlı gençler ve de bilhassa İranlı kadınların kullanılarak 'gerilimin tırmandırılması' derken... Sonrası malum, bu senaryoların tanıdık gelmesi lazım size ey okur. New York Times gazetesine göre ABD, İran'a bir dizi gizli operasyon hazırlıklarına başladı bile.
'' Tam bu esnada, bugün Ankara'da olması gereken İran Devlet Başkanı Hatemi, Türkiye ziyaretini son anda erteledi. Sebep, iki Türk şirketinin İran'la olan anlaşmalarının İran Meclisi'nde onay beklemesi, bu onaylar netleşmeden Hatemi de gelmek istemiyor anlaşılan...
'' İran'la iş yapmak için onay bekleyen şirketlerden birisi; Tepe-Akfen Konsorsiyumu yani 'TAV.' İranlılar, Tahran Havaalanı'nı işletmek isteyen TAV'ın İsraille yakın teması olduğu iddiasıyla görüşmeleri askıya aldılar. Derken bizim 'arabulucular' devreye girdi ve işin onayı şu anda 'İran Meclisi'ne' bırakılmış durumda. TAV'ın ortaklarından Akfen'in sahibi Hamdi Akın, haklarındaki iddiaları şiddetle yalanladı. TAV'ın diğer ismi TEPE Grubu ise bir BİLKENT Holding iştiraki, BİLKENT'in kurucusu ise çoook meşhur bir isim; YÖK eski Başkanı Prof.İhsan Doğramacı. Dün bir uzman isim şu soruyu yöneltti bendenize: İran'ın geri planda reddettiği asıl isim yoksa Doğramacı mı acaba?!.
'' ABD operasyonundan sonra Afganistan'ın yeniden yapılanma pastasından en fazla payı alan, Musul-Kerkük petrollerinin işletmesinde hissesi olan İhsan Doğramacı hakkında haber taraması yaptım ve bakın arşivlerde neler buldum;
'' 'Türk medyasında hep Kerkük Türkmeni olarak gösterilen İhsan Doğramacı, Ankara'da 'Türkmen Cephesi' heyetinin görüşme teklifini 'rahatsız' olduğu gerekçesiyle reddetti. Türkmenler, Prof. Doğramacı'nın kendileriyle görüşmemesine çok kızdılar. Neden reddedildikleri konusunda farklı yorumlarda bulunuyorlar; (Evinin kapısını Mesut Barzani'ye, Celal Talabani'ye ardına kadar açan İhsan Doğramacı, biz hemşehrilerine bir bardak çayı çok mu gördü?) diye sordular.
'' Ve Yaşar Kaya'ya göre İhsan Doğramacı: 'Prof. İhsan Doğramacı'yı tanımayan yok. Ama o çocuk doktorluğu ile akla gelmez. Doğramacı deyince Hacettepe Üniversitesi, Hacettepe deyince Doğramacı gelir. Esasta Hacettepe bir küçük şehir gibidir. Sonra arkasından Bilkent gelir. Kaç vakfı, ne kadar serveti var, onu kimse bilmiyor. Dünyaya damgasını vurmuş Kürtler'den biridir. Doğramacı'nın babası Ali Paşa'nın oğludur. Erbil'den (Hewler'den) milletvekili olan babası İstanbul'a gider. Doğramacı, meşhur bir Kürt aşireti olan CAF aşiretindendir. Liseyi Bağdat'ta okumuştur. Ondan sonra Türkiye'ye gelmiştir. Doğramacı İbranice'yi de ana dili gibi bilmektedir.' (Özgür Politika 17 Mayıs 2002)
'' Bu da büyük albümde yer alan küçük bir fotoğrafı işte sevgili okur.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:59
