
İşte Hüseyin Çapkın'ın Aziz Yıldırım ile ilgili ifadesi
ŞİKE OPERASYONU
"Şike operasyonunun başlangıcı ve sefahatları ile ilgili bilgim olmadı. Ancak operasyon aşamasından önce savcıdan kararlar alındıktan sonra tarafıma sorumlu il müdür yardımcısı Mutlu Ekizoğlu bir bilgi notu getirdi. Aziz Yıldırım ismini görünce 'bu konudan emin miyiz?' diye sorduğumda, Mutlu Ekizoğlu bana 'evet efendim, eminiz, tespitler var' dedi. Ben de 'Türkiye gündeminde uzun süre kalır, ülke gündemini boşa meşgul etmeyelim' dedim. Sadece operasyonun hukuka uygun yönde yapılması talimatını verdim. Hatta Aziz Yıldırım'ın operasyon aşamasındaki fotoğrafları basına yansıması üzerine ilgili polis memuru hakkında idari işlem başlattım."
Çapkın, 2009 yılında İstanbul emniyet müdürü olarak atandığı sırada, FETÖ/PDY yapılanmasının olduğuna dair bir bilginin bulunmadığını öne sürerek, “Yumuşak görünüşlü adı cemaat olan siyaseten herkesin yan yana durdukları bir yapı vardı. 17 ve 25 Aralık olaylarından benim haberimin olmadığı nettir. Kumpasın başında olan kişiler bile ifadelerinde 'benim haberimin olmadığını' söylemişlerdir. 1,5 yıl öncesine varan teknik takipler ile bu kumpasların yapıldığı anlaşılmıştır. Hatta bu kumpaslardan Başsavcımızın bile haberi yoktu. 15 Temmuz darbe girişiminde gördük, Genelkurmay Başkanının bile bu ihtilal girişiminden haberi yoktur. Kripto casusun yanı başında olduğu ortaya çıkmıştır. Haberinin olmaması da normaldir. Çünkü bunlar kripto şeklinde çalışıyorlar” dedi.
VALİ MUTLU ARAYINCA ÖĞRENDİM
Çapkın savunmasında, 17-25 Aralık soruşturmasını ise o sabah dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun aramasıyla öğrendiğini ifade ederek, "Sırasıyla müdürleri aradım. Nazmi Ardıç'ı aradığımda konu bizim dedi. 'Nasıl olur bilgi vermezsiniz' diye kızdığımda, 'arz edeceğim efendim' dedi. Neredesiniz diye sordum. 'Aşağıdayız efendim' dedi. Ben de çabuk yukarı gel dedim. Kendilerini polisevinin bir odasına aldırdım. Yakup Saygılı ve Nazmi Ardıç özellikle belirtmek isterim ki ellerinde olaylar ile ilgili daha önceden hazırlamış oldukları 20-25 sayfalık bilgi notları ile karşıma geldiler.
'BİZ HER ŞEYİ GÖZE ALDIK' DEDİLER
Bana nasıl haber vermeden böyle bir iş yaparsınız dediğimde savcının böyle istediğini ve bu yönde talimat verdiğini, yaptıklarının yasal olduğunu söylediler. Ben kendileri bu iddiaların Türkiye'yi derinden sarsacağını ve herkesin bunun altında kalacağını söylediğimde, her ikisi de 'biz herşeyi göze aldık” dediler. Her iki şube müdürünü de yanımdan kovdum. 18 Aralık'ta konu ile ilgili olan şube müdürlerini görevden alarak yerlerine yeni müdür atadım. Daha sonra da 19 Aralık tarihinde benim tayinim çıktı" diye konuştu.
KİŞİSEL İLİŞKİLERİMİ TAKİP ETTİLER
“25 Aralık dosyasından ise hiç haberim yoktu. Benim yanıma sabah geldiklerinde de hiç bu husustan bahsetmediler. Bu da kendilerinin ne kadar art niyetli olduklarının açıkça göstergesidir” diyen Çapkın, şunları savundu:
"Bu dosyada şüpheli konuma sokmuş oldukları birçok iş adamı benim yıllardır tanıdığım kişilerdir. Muhtemelen benimle ilgili olan kısımları ayıklamışlardır. Bu vesile ile beni de dinlemiş olduklarını ve kişisel ilişkilerimi takip ettiklerini düşünüyorum. Bu dosyadan basına gözaltı listesinin yayınlanması ile haberim oldu. Operasyonun başlangıcı olan kararların nasıl alındığından bana bilgi verilmedi. Basında, FETÖ/PDY soruşturmalarından tutuklu yargılanan Ali Fuat Yılmazer'in el notları ile Sancaklara yapılacak operasyondan 'il emniyet müdürünün haberi olmasın' diye farklı notlar olduğu şeklinde haberler çıkmıştı.”
Şike operasyonundan da haberinin olmadığını ifade eden Hüseyin Çapkın, 3 Temmuz süreci ile ilgili şunları söyledi:
'BİZİ ALACAKLAR' DİYORLARDI
“Cemaat siyaset ile yürüyen bir yapı diye biliyordum” diyen Çapkın, böyle bir kumpasa doğru gidebileceklerini düşünmediğini, söz konusu örgüte yönelik operasyonlarda adı geçen Nazmi Ardıç veya bazı şube müdürlerinin de zaman zaman "bizi alacaklar” şeklinde söylemlerde bulunduklarını bunlara da o zaman bir anlam veremediğini anlattı.
Güncellenme Tarihi : 5.9.2016 09:37