NEW YORK- Amerika ve İngiltere'nin Irak'a operasyon düzenlemesinin üzerinden tam bir hafta geçti. Operasyonun ilk günlerinde karada başarı elde edilmesi savaşın kısa süreceği umutlarının doğmasına neden olmuştu. Ancak Amerika ve İngiltere savaşla ilgili planlarında değişiklik yapmak zorunda kaldılar. Bunda her şeyden önce Irak askeri birliklerinin İngiliz ve Amerikalıların beklediğinden daha güçlü direnişe geçmesi etkili oldu.
''Çok hızlı, basit ve belki de çok iyimser.'' Amerika ve İngiltere'nin Irak taarruzunu bu sözlerle özetlemek mümkün. Türkiye ile yaşanan tersliğe ve buna bağlı olarak müttefik güçlerinin Kuzey Irak'ta sorun yaşamasına rağmen hiç kimse Irak'ın içlerine bu kadar kısa zamanda ilerleneceğine inanmıyordu. Ancak bu durum bir sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Çünkü tanklar ve ağır silahların bulunduğu askeri birlikleri Basra'nın geniş ana caddesinden Kuzey'e, Bağdat'a göndermek kolay. Ancak bu askerlerin arkadan vurulmasının önlenmesi ve savaşın ilk önemli etabı sayılan Bağdat'a ulaşacak bu askerlere personel ve teçhizat desteğinin sağlanması zor.
Burada amaç başkent Bağdat'a ulaşmak. Çünkü Irak yönetimi başkent Bağdat'ta bulunuyor. Başkan Bush ile İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sözlerine inanılacak olunursa burada önemli olan Umm Kasr, Basra, Necef, Kerbela ya da petrol rezervlerinin bulunduğu yerler değil, yönetimin bulunduğu başkent Bağdat. Petrol rezervlerinin muhtemel sabotajlara karşı güvenlik altına alınması da şart tabii.
BAĞDAT'A ETKİLİ SALDIRI
Bağdat'ın 40 kilometre yakınına kadar gelindiğinde sorulması gereken önemli bir soru var. Bundan sonra ne yapılacak, nasıl ilerlenecek? Bir bilanço çıkarılmalı. Tabii bu bilanço askerlerin ve politikacıların gün geçtikçe daha olumlu hale getirmeye çalıştıklarından çok daha farklı çıkabilir.
Amerikalı askerler şu sıralar açıkça bugüne değin ele geçirilen bu denli geniş bir alanın kontrol altında tutulması için gerekli askeri güçlere sahip olunmadığı eleştirisini yapıyor. Aynı zamanda askeri güçlerin başkent Bağdat'a etkili bir saldırı yürütebilmek için yeterli olmadığını da sözlerine ekliyorlar. Bu generaller neden bahsettiklerini çok iyi biliyorlar. Kuveyt sınırından Bağdat'a uzaklık yaklaşık 600 kilometre. Bu hat üzerinde birkaç kent ve stratejik öneme sahip birkaç köprü bile olsa yine de çok sayıda asker görev yapmak zorunda.
Aşırı iyimser olunmasaydı, tüm bunlar çok büyük problem olmazdı. Washington'da açıkça karşı tarafın hemen silahları bırakıp kaçacağı düşünüldü. Tıpkı 1. Körfez Savaşı'nda Kuveyt'in kurtarılmasında olduğu gibi. Ancak bu kez aynı şey sözkonusu değil. Irak askerlerinin neden böyle davrandığı bilinmiyor. Ancak en basit Irak askeri için bile geçerli olan şey Körfez Savaşı'nda işgal edilen Kuveyt'te mücadele vermek ile kendi ülkelerini savunmak arasında çok büyük fark olduğu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:40