Hava kirliliği, gürültü, ayak üstü yiyecekler, hormonlu gıdalar, kimyasal atıklar, maganda kornaları, komşuların müzik setleri, televizyonları, büyük binalar, klimalar gibi kent yaşamının unsurlarının kişilerde farklı hastalıkların meydana gelmesine neden olduğu belirlendi. Hasta bina sendromu, sekreter sendromu, yazar krampı, İstanbul bronşiti, gürültü sağırlığı türünden bir çok yeni hastalık da böylece kent yaşamıyla beraber literatüre eklendi. İşte kent hastalıkları:
HASTA BİNA SENDROMU
Hasta bina sendromu (plaza hastalığı): Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Rasim Küçükusta'nın ''bina içi kirlilik'' olarak da tanımladığı sendrom, gelişmiş ülkelerde insanların zamanlarının yüzde 95'ten fazlasını kapalı mekanlarda geçirdiği hesaba katıldığında, önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak algılanıyor. Genellikle dev iş merkezlerinde, plazalarda çalışanlarda görülüyor. Sendrom, hanımlarda ve alt kademe memurları daha fazla etkiliyor.
Belirtileri, baş ağrısı, baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk hissi, göz iritasyonu (gözlerde sulanma, kaşınma, kızarıklık), burun iritasyonu (burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı), boğazda yanma, boğaz kuruluşu, gıcık şeklinde öksürük, göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı, cilt kuruluğu, ciltte kaşıntılar, burun kanaması, koku ve tat alma bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü olarak sıralanıyor.
Belirtilerin, kişinin çalışma ortamından uzaklaştığı tatil günlerinde tamamen ortadan kalkması, hastalığın karakteristik özelliklerinden sayılıyor. Sendromun, nedeni bilinmiyor.
İSTANBUL BRONŞİTİ
Uzmanlara göre açık havada 1 metre küp havadaki kükürtdioksit miktarının 150 mikrogramı geçmemesi gerekiyor.
Oysa Türkiye'de özellikle İstanbul'da, kış aylarında hava kirliliği ölçümlerinin tehlike sınırlarının çok çok üstüne çıktığı oluyor. Bu havalar bronş hiperaktivitesine neden oluyor. Burun akıntısı, tıkanıklık, boğazda kuruluk ve gıcık hissiyle başlıyor. Çok geçmeden ortaya çıkan kuru ve inatçı bir öksürük, giderek nöbete dönüşüyor. Nefes darlığı, hırıltı, yüksek ateş, titreme, balgam gibi enfeksiyona ait belirtiler göstermeyen öksürüğe neden oluyor.
ALERJİLER
Merkezi ısıtma, soğutma, nemlendirme, kuru ve ıslak sistem fotokopi makinaları, bilgasayarlar, bina yapı malzemeleri, mobilyalar, halı kilim gibi eşyalar evlerdeki hastalık kaynaklarının başında geliyor. Ayrıca, ısınma araçları, sobalar, şömine ve tüp gazlar, halılar, kilimler, mobilyalar, ev temizliği ve tamir malzemeleri, boyalar, yapıştırıcılar, boya soyucular, böcek ilaçları, kozmetikler, aerosoller, evdeki hayvan ve bitkiler.
Doç.Dr.Ahmet Küçükusta'ya göre, bu kaynaklar biyolojik ve kimyasal maddeler çıkararak, biyolojik kirliliğe neden oluyor.
Kirliliğin başında ''mite''ların (ev akarları) geliyor. Gözle görülmeyen bu yaratıklar daha çok halı, kilim, koltuk, kanape gibi mobilyalarda barınıyor. Bu maddeler başağrılarına, çeşitli alerjilere, astıma neden olabiliyor.
SEKRETER HASTALIĞI-YAZAR KRAMPI/ RSI
İş yaşamının ayrılmaz bir parçası haline dönüşen bilgisayarlar da hastalıklara neden oluyor. Bunların başında ise Kronik Gerginlik Hastalığı (RSI) geliyor. RSI, ABD'de yılda ortalama 185 bin kişiyi pençesine alıyor. En fazla resepsiyon memuru, gazeteci ve bilgisayar programcıları etkileniyor. Günde ortalama 5 saatini bilgisayar başında geçiren bir insanın RSI'ye yakalanma riskinin yüksek olduğu belirtiliyor. Hastalığın kentli ismi ise ''sekreter sendromu, yazar krampları'' olarak ifade ediliyor.
STRES
Gelişmekte olan toplumları adeta pençesinde kıvrandıran stres karşısında beden üç belirgin aşamada, alarm, direnç ve tükenme şeklinde tepki gösteriyor. Sürekli stres bedeni yiyip bitiriyor. Organizmanın tehdit altında olduğu stres durumunda insanda bedensel ve psikolojik düzeyde bir dizi olay meydana geliyor. Öncelikle adrenalin saglısı artıyor, sık nefes alma başlıyor, kalp atışları hızlanıyor, göz bebekleri büyüyor, kaslar geriliyor, kan pıhtılaşması mekanizması harekete geçiyor. Önce, kısa dönemde endişe, karamsarık, kızgınlık gibi duyular yaratıyor. Sonra unutkanlık, dikkati toplayamama gibi sorunlara yol açıyor. Ardından krronik anksiyete, baş ağrıları, obsessif düşünceler, uyku bozuklukları, fobiler, rhusal sorunlar başgösteriyor. Sonuçta sürekli stres altında olan kişi bir dizi fizyolojik problemle karşı karşıya kalıyor.
Migren, hiper tansiyon, kalp hastalıkları riski ortaya çıkıyor. Ayrıca stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak kansere de zemin hazırlıyor.
İÇHAVA KİRLİLİĞİ
İç hava kalitesi havadaki, koku, mikroorganizmalar, nem, radon gazı, organik buhar, toz, alerji yaratan maddeler, sigara dumanı ve dahili kaynaklı biyolojik kirleticilerden etkileniyor. Kirleticiler, sigara dumanı, ıslak duvarlar, mobilya, halı, ev hayvanı, temizliği yapılmayan klima cihazları, boya, badana, solventler, yapıştırıcılar, verniklerden kaynaklanıyor. İç hava kalitesinin düşüklüğü, insanların çalışma performanslarını düşürüyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:38