İŞTE "MEMURLARIN YARGILANMASINA" İLİŞKİN GEREKÇELİ KARAR
ANKARA - Anayasa Mahkemesi'nin, 5232 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bazı maddelerinin iptal isteminin reddine ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
CHP, 5232 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle dava açmıştı.
Yüksek Mahkemenin ret kararının gerekçesinde, Kanunun iptali istenen 2. maddesindeki kuralla, bir taraftan bir delile dayanmayan suç isnatlarının dikkate alınmayacağının öngörüldüğü, diğer taraftan ihbar veya şikayetin asılsız çıkması halinde, soruşturulan veya yargılanan kamu görevlisinin şerefinin, mesleki saygınlığının ve kişisel haklarının zarara uğraması halinde kimin sorumlu olacağının bilinmesinin şart koşulduğu belirtildi. Gerekçede, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında suç işlediklerine dair yapılan ihbar ve şikayetlerin işleme konulabilmesi için gerekli koşulların neler olacağını belirlemenin, anayasal sınırlar içinde yasama organının takdir yetkisi içinde olduğu vurgulandı.
Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt ile üyeler Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş bu görüşe katılmadı.
Aynı maddede, yasada belirtilen şekil şartlarını taşımayan ihbar ve şikayetlerin Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmayacağının, durumun ihbar veya şikayette bulunana bildirileceğinin düzenlendiği ifade edilen gerekçede, ''Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında suç işlediklerine dair yapılan ihbar ve şikayetlerin işleme konulabilmesi için gerekli şartların neler olacağını belirleme anayasal sınırlar içinde yasama organının takdir yetkisi içinde olduğundan, bu şartlara uymayan ihbar ve şikayetlerin yetkili merciler tarafından işleme konulmaması hukuk devletinin önemli bir unsuru olan hukuki güvenlik ilkesinin bir gereğidir'' denildi. Üye Zehra Ayla Perktaş bu görüşe katılmadı.
Kanunun aynı maddesinde ayrıca, delillendirilebilen ihbar ve şikayetlerde, ihbar ve şikayet eden kişinin kimliğinin önemli olmadığının, bu nitelikteki ihbar ve şikayetlerin işleme konulacağının düzenlendiği ifade edilen gerekçede, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında suç işlediklerine dair yapılan ihbar ve şikayetlerin işleme konulabilmesi için gerekli şartların neler olacağını belirleme, hangi hallerde bu şartlardan bazılarının aranmayacağını düzenlemenin de yasama organının takdir yetkisi içinde olduğuna işaret edildi.
Başkanvekili Paksüt ile üyeler Şevket Apalak ve Perktaş, bu görüşe katılmadı.
Kanunun iptali istenen 4. maddesiyle, ilgili kanun kapsamında yapılacak hazırlık soruşturmalarını yürütecek makamların, yani Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, il başsavcılıklarının ve diğer başsavcılıkların görev ve yetkileri yeniden düzenlendiği, hazırlık soruşturması sırasında hakim kararı alınmasını gerektiren hususlarda başvurulacak yargı yerlerinin belirlendiği ifade edildi. Olaya ve kişiye özel olmamak kaydıyla hangi kamu görevlileri hakkındaki soruşturmalara hangi savcılığın bakacağının ve bu soruşturmalar sırasında hakim kararı gereken hallerde hangi mahkemenin görevli olacağının yasa ile önceden belirlenmesinin de anayasal sınırlar dahilinde yasama organının takdirinde olduğu kaydedildi.
-ASILSIZ VE UYDURMA İHBAR VE ŞİKAYET-
Kanunun 6. maddesiyle, asılsız veya uydurma ihbar ve şikayette bulunanların suçu belirli saikler altında işlemesi halinde, haklarında doğrudan soruşturma açılmasına ilişkin bir hüküm getirildiği belirtilen gerekçede, şöyle denildi:
''Yasakoyucu, kamu otoritesinin saygınlığı ve kamu görevlisinin onurlu bir yaşam sürme hakkı ile hak arama özgürlüğü, dilekçe hakkı ve temel hakların korunması arasındaki dengeyi korumak zorundadır. Hak arama özgürlüğünü ve dilekçe hakkını kullanan kişi, ihbar ve şikayette bulunurken gerçeklere ve delillere dayandığı takdirde her türlü yasal tehditten uzak kalacağından emin olmalıdır. Bunun yanında kişiler, suç uydurarak veya gerçek olmadığını bildikleri halde hem devletin hem de kamu görevlisinin saygınlığını zedeleyecek şekilde ihbar ve şikayet haklarını kötüye kullandıkları takdirde ise cezalandırılacaklarını bilmelidirler. Yasama organı takip ettiği suç ve ceza politikasının bir gereği olarak memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında asılsız veya uydurma ihbar ve şikayette bulunanlar hakkında doğrudan soruşturma açılmasına ilişkin şartları belirlemede takdir yetkisine sahiptir.''
Üye Zehra Ayla Perktaş çoğunluğun bu görüşüne de katılmadı.