KAYNAK : Haber Kaynağı
ABD'nin baskısı karşısında zaman kazanmaya çalışan Türkiye, Irak ile ilgili kararını, 31 Ocak'ta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında netleştirecek. MGK'nın asker kanadı, kritik toplantıya bir rapor sunacak. Toplantıda tartışılacak raporda, ABD Ordusu'nun Türkiye sınırları içinde konuşlandırılmaması, Kuzey Irak'ta etnik çatışma çıkması halinde Musul-Kerkük'ün denetim altına alınması gibi alternatifler sıralanıyor.
1. ABD askeri sorunu... ABD askeri Türkiye'de özellikle Güneydoğu'da konuşlanmamalı. Mümkün olmazsa sınırlı sayıdaki birlik stratejik yerlerin dışında tutulmalı.
2. Musul'a Türk denetimi... Kuzey Irak'ta iç savaş durumunda Türk Ordusu Musul ve Kerkük'ün güvenliğini sağlamak için gerekirse buralara girmeye hazır olmalıdır.
3. Araplar'ı ikna edelim... ABD Musul hareketine razı olmaz. Bu durumda Araplar'ı da katliamdan kurtaracağımızı anlatıp Türk dostu Müslüman kamuoyu oluşturalım.
4. Mültecilere tedbir... Göçmen kampları, ihanet merkezine dönüşmemesi için sınıra yakın Türk bölgesine kurulmalı ya da Türk askeri denetimine verilmeli.
Türkiye'nin Irak ile ilgili kararının belirleneceği MGK'da, askeri kanadın hazırladığı rapor ele alınacak. Raporda, Türkiye'nin sıcak çatışma halinde Musul-Kerkük'ü denetim altına alması öneriliyor.
Asker kanadın hazırladığı ve Irak operasyonuyla ilgili her türlü senaryoyu içeren 'savaş raporu', Türkiye'nin tarihi kararında etkili olacak. Raporda, Ankara'nın izlemesi gereken strateji 6 madde halinde sıralanıyor. 'Türkiye asla Saddam Hüseyin rejiminin destekçisi olamaz' maddesiyle başlayan raporda, izlenecek politika hakkında şu öneriler sıralanıyor:
Musul-Kerkük'te denetim
ABD Ordusu Türkiye sınırları içinde, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, konuşlandırılmamalıdır. Savaş durumunda; Irak'a kuzeyden yapılacak kara operasyonunu, Türk Ordusu'nun gerçekleştirmesi olasılığı gözönünde bulundurulmalıdır. Sıcak çatışma çıkarsa, Türkiye, Musul ve Kerkük'te tam denetimi sağlamalıdır. Bu mümkün olmazsa, sınırlı sayıda Amerikan askerinin konuşlanmasına izin verilebilir.
Kamplar için uyarı
Türk Ordusu; Kuzey Irak'tan ülke güvenliğine yönelecek herhangi bir tehdide karşı koymak amacıyla harekete geçmeye hazır olmalıdır. Gerekirse Musul ve Kerkük'ün güvenliğini sağlamak üzere Türk askeri, bölgeye gidebilir. ABD'nin buna razı olmayacağı dikkate alınarak, 'gerekirse bu harekatın yapılacağı' ve 'harekat sayesinde sadece Türkmenler'in değil, Irak halkının yüzde 75-80'ini teşkil eden Araplar'ın da katliamdan kurtarılacağı' anlatılmalıdır. Irak'ta demokratik bir yönetim kurulması sağlanmalıdır.
Iraklı mültecileri barındırmak üzere kurulacak Kızılay kampları, sadece 'Kürt ailelerin güvenlik içinde barınacağı yerler' olarak düşünülmemelidir. Bu kamplar, gözetim ve denetim alanları olarak da değerlendirilmeli, sınıra yakın Türk toprakları içinde kurulmalı veya kesinlikle TSK'nın kontrolünde olmalıdır.
Savaşın ne kadar süreceği, ne gibi gelişmeleri beraberinde getireceği belli olmadığından, AB, Rusya, İran, Suriye ve diğer tüm ülkelerle, ilişkiler çok yönlü geliştirilmeli, yeni alternatif stratejik hedefler değerlendirilmelidir.
Savaş beş yıl sürer
BM ve NATO desteği olmadan başlayacak savaş, beş yıl sürebilir. Ancak ABD'nin, tüm dünyaya karşı, çok geniş bir coğrafyada ve uzun bir savaşı sürdüremeyeceği bilinmeli, ülkemize, savaş sonrasında bölgede yalnızlığa itilmeyecek ve komşu ülkelerce taciz edilmeyecek bir pozisyon sağlamak için alternatif planlar geliştirilmelidir. Bunun için ABD'yi başarıya götüren strateji izlenmeli yani yapılan planlara göre başlayan uygulamalar esnasında veri toplamaya devam edilerek mevcut planlar revize edilmeli ve günün koşullarına uyarlanmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Bütün hesaplar petrol için
ABD'nin, Irak operasyonundaki askeri ve ekonomik hedeflerinin değerlendirildiği raporda, 'Kısa dönemde Irak savaşı, OPEC ülkelerinin çok işine yarayacaktır. Ancak savaş durumu Irak'ın petrol pazarındaki yerini minimize, petrol fiyatlarını ise maksimize edecektir' denildi. Raporda, savaşın, petrol ithal eden ülkeler açısından olumlu sonuçlar doğurmayacağı dile getirilirken, şu görüşlere yer verildi: 'Düşük gelir gruplarına sahip, gelişmekte olan ağır endüstri ülkeleri savaştan en olumsuz biçimde etkileneceklerdir. Çünkü ağır endüstri tamamen enerji-yoğun yatırımlara dayanır ve duruma göre azaltılamaz. Bu nedenle enerji fiyatlarındaki artış, doğrudan sanayicileri ve tüketicileri vurmaktadır. Bunun darbe tesiri her alanda harcamaların kısılmasına yol açmakta, sonuç olarak hayat standartı ve milli gelir düşmektedir.'
--------------------------------------------------------------------------------
Fransa taşeron oldu
MGK'da görüşülecek raporda, Fransa'nın son günlerde Irak'a yönelik olası operasyonu destekleme yönünde tavır değiştirdiğine de dikkat çekilirken, ABD-Fransa ilişkisi ilginç bir şekilde açıklanıyor. ABD'nin bir dönem İran'da rejimi yıkmak için Fransa'yı taşeron olarak kullandığı belirtilen raporda şu ifadelere yer veriliyor: 'ABD, o günün koşulları gereği, Şah döneminde bölgesinde en büyük askeri ve ekonomik gücü olan ve ülkede 8 nükleer reaktör kurmak üzere ön anlaşmalar yapan Iran rejimini devirmek için Fransa'yı taşeron olarak kullanmıştır. Bu operasyon sonucunda Fransa; İran petrolünü Avrupa'ya pazarlayan aracı olarak güçlenip zenginleşmiş, İtalya'da mevcut sayısız rafineri tesisi kapanırken Fransa'da yeni rafineri tesisleri kurulmuştur.'
Mutlu ÇÖLGEÇEN / AKŞAM
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:12
