HAKAN AKKAYA
ANKARA- ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın bugün Ankara'da yaptığı temasların ardından Türkiye'nin Irak savaşında oynadığı rolden ABD'ye vereceği desteğe kadar birçok konu netlik kazandı.
Türkiye Kuzey Irak'ta bulunan ABD birliklerine gıda, yakıt ve ilaç gibi insani yardımlarda bulunacak. Bu yardımlar Türk nakliye şirketleri tarafından kara yolu ile bölgeye ulaştırılacak. Edinilen bilgilere göre, ABD Dışişleri Bakanı Powell bugünkü temaslarında resmen Türkiye'den Kuzey Irak'ta bulunan ABD Birliklerine yönelik insani yardımlar için taleplerde bulundu. Türkiye bu taleplere sıcak baktığını bildirdi. Buna göre, Türkiye, Irak ve Kuzey Irak'a Birleşmiş Milletler çerçevesinde yapılacak yardımları organize edecek. ABD'nin Kuzey Irak'taki birliklerine Türkiye'den gıda, yakıt ve ilaç gibi insani yardımlar yapılacak. Bu yardımların bölgeye ulaştırılması esnasında hava yolu ve deniz yolu kesinlikle kullanılmayacak. Karayolundan gerçekleşecek sevkıyatı Türk nakliye şirketleri gerçekleştirecek. Bölgeden yaralıları taşıyan uçaklar Türkiye'deki hava alanlarını kullanabilecek. Bu yaralıların durumuna göre Türkiye'de tedavi edilebilmesi söz konusu olacak. Ancak bu taleplerin yerine getirilmesi için yeni bir tezkereye gerek duyulmayacak.
Ayrıca, Türkiye'de kesinlikle ABD'nin silahlı unsurları konuşlandırılamayacak. Ticari amaçları olan sivil Amerikalılar Türkiye'de bulunabilecek ancak bunların faaliyetleri insani yardımların sağlanması olarak sınırlandırılacak. ABD birliklerine temin edilecek yakıt büyük ölçüde Türkiye'den sağlanacak. Sınırda mazot ticareti yapan kuruluşlar bu faaliyetlerde rol oynayabilecek. Bu sevkıyat için gerekli gümrük formaliteleri yerine getirilecek. Ancak, yazılı bir mutabakat olmayacak.
TÜRKİYE'YE GARANTİ VERİLDİ
Öte yandan, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta bulunmasına yönelik yanlış bilgilendirmeler ortadan kaldırıldı. Türkiye'nin bölgeye yönelik endişeleri olası göç, mülteci akını, Kuzey Irak'ta otorite boşluğundan yararlanan PKK'nın Türkiye'ye saldırması ve Kerkük ile Musul şehirlerinin Kürtler tarafından ele geçirilmesi konusundaki hassasiyetler bugün Powell ve beraberindeki heyete yeniden anlatıldı. ABD tarafı, bunların olmayacağı hususunda Türkiye'ye garanti verdi. Türkiye'nin hassasiyetlerine ilişkin bölgede emarelerin gözlenmesi bu emarelerin ortadan kaldırılması için neler yapılacağı yönünde Türkiye ile ABD arasında bir anlaşma yapılacak. Buna örnek olarak eğer PKK bölgede silahlanıp eyleme hazırlanırsa Türk askeri operasyon düzenleyebilecek ancak, söz konusu operasyonun dünya kamuoyu nezdinde şeffaf ve açık olması için yapılacak anlaşmadaki maddeler yürürlüğe girecek.
Bölgede gündelik koordinasyonun sağlanması için hazırlanan 'Beşli Hücre'ye Türkiye, ABD, KDP, KYB ve ITC'den sivil ve askeri temsilciler bulunacak. Bununla ilgili de taraflar arasında ayrı bir anlaşma yapılacak. Dışişleri Bakanlığı Türk heyetinde görevlendirilmek üzere Daire Başkanı seviyesinde bir temsilciyi söz konusu komiteye dahil edecek.
Öte yandan, Powell'la yapılan görüşmelerde bölgedeki peşmelergelerin ABD kontrolü altında Kerkük ve Musul'a girmesine Türkiye'nin karşı olduğu da dile getirildi. Türkiye'nin Irak'ın geleceğine dair endişeleri arasında, Irak'ın Lübnan'a dönmesini istemediği vurgulandı. Bunun önlenmesi için istikrarlı bir yönetimin kurulması, Irak halkını adil bir şekilde yönetecek bir hükümetin kurulması konusunda telkinlerde bulunuldu ve ABD'ye Irak'a en iyi model olabilecek ülkenin Türkiye olduğunun altı çizildi. Türkiye'nin Irak'a en yakın komşu olduğu ve Irak'a her türlü yardımın ve desteğin sağlanması açısından Türkiye'nin daha avantajlı olduğu belirtildi. ABD buna olumlu yanıt verdi.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ AÇISINDAN GÜVEN TAZELENDİ
Ayrıca, Irak'ın gelecekteki alt yapı hazırlıklarında Türk firmaları da ihalelere girebilecek ve bölgede inşaat faaliyetlerinde bulunabilecek. Diğer yandan, ABD tarafı savaşın gidişatından memnun. Kuzey cephesinde herhangi bir sıkıntı yaşanmadığı ifade edildi. Powell'la yapılan görüşmelerde Türkiye-ABD ilişkileri açısından güven ve hedef tazelendi. Irak konusunda Türkiye'nin oynayacağı rol de bu görüşmelerle netlik kazandı. Ayrıca PKK'nın bölgede varlığına ilişkin ABD tarafından verilen bilgilerde ciddi bir durumun olmadığı ifade edilirken PKK'nın bölgede gruplanmalarının yeniden başladığına dair istihbari bilgiler Türkiye'ye ulaştırıldı.
Türkiye ise, PKK'nın Türkiye'ye yönelik saldırısı olursa Türk ordusunun kimseden izin almak gibi bir zorunluluğu olmadan askeri bir operasyon düzenleyebileceği vurgulandı. Türkiye böyle bir operasyon söz konusu olursa bunun şeffaf ve açıklık içinde yapılmasına ilişkin Amerika ile yaptığı anlaşmalara uyacak.
Türkiye bölgeye insani yardım amacıyla girecek Uluslararası Sivil Toplum kuruluşlarına ilişkin bazı endişeler taşıyor. Bu endişelerin en önemlisinin, söz konusu kuruluşların yardımlarını düzenli bir şekilde yapıp yapmayacağına yönelik olduğu belirtildi. Türkiye'nin savaştaki rolü de ABD'ye yardım olarak nitelendiriliyor. Türkiye'nin ABD'ye, ABD'nin de Türkiye'ye uzun vadeli çıkarlar konusunda ihtiyacı olduğu yönünde değerlendirmeler yapılırken bu ilişkilerin sağlam çıkarlara hizmet ettiği sürece devam edeceği de vurgulanıyor.
Diğer taraftan, ABD'nin 173. Hava İndirme Tugayı Kuzey Irak'a konuşlandırılacak. Toplam 7 bin askerin peyderpey indirildiği bölgede özel harekat timleri ile birlikte ABD askerinin sayısının 10 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, ABD Kerkük ve Musul'un düşmesinin ardından bu şehirlere silahlı ve sivil Kürtlerin girmesine engel olacak. ABD bölgede bulunan Türkmenlerin asli unsur olduğunu kabul ederken, Türkmenlerin güvenliği konusunda Türkiye'ye güvenceler verdi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell görüşmeler esnasında Kıbrıs'a yönelik değerlendirmelerinde şu ifadeleri kullandı:
''Kıbrıs için Annan Planı kaçırılmış bir fırsattır. Her ne olursa olsun taraflar Annan planından istifade etmeye devam etsin. Çözüm her nasıl olursa olsun Birleşmiş Milletlerin katkısı da şart''.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:43