Gazeteci-yazar Refik Erduran, gündeme bomba gibi düşecek bir kitap yazdı. Erduran, medya dünyasında yıldız sayılan bir aydının cinselliği yaşayışını, sektörde dönen oyun ve ikiyüzlülükleri anlattı. Remzi Yayınevi'nden çıkan 'Domuz' adlı kitabında tamamen gerçek olaylara yer veren Erduran, ünlü gazetecinin kim olduğunu yazmadı ancak şu yorumu yaptı:
''Ad verilmeden anlatılan olayların 'Kim?' araştırmalarına konu edilmesi ülkemizde yaygın bir bulmaca eğlencesidir. Bunun da peşine düşüp tahminler yapacaklardır. Çok dedikodu olacak.''
Banka patronunun eşi..
Kitaptaki gazeteci, bir banka patronu dostunun karısıyla beraber olabilmek için her şeyi yapıyor ve her tür pisliğe bulaşıyor. Cezaevinde onu ziyaret ediyor, üzerine tedbir konulan paralarını kurtarabilmek için yardım ediyor.
Bu arada da kendi karısının telefonlarını dinlemek için böcek (elektronik cihaz) kullanmaktan çekinmiyor.
İşte ipuçları...
Erduran'ın anlattığı gazeteci, kitapta şöyle tarif ediliyor:
''Gazetede sütun sahibi, televizyonda yorum yapıyor, sekse düşkün, ara sıra iç çamaşırı giymiyor, ailesinin tek çocuğu, evli ve iki çocuk sahibi, trafik polisleri onu görünce sırıtarak selam veriyor, hangi bakanı arasa şıppadak karşısına çıkıyor ve 'Bir emriniz mi vardı' diye karşılıyor.'' Erduran, tartışma yaratacak kitabıyla ilgili sorularımızı da yanıtladı:
'Bunların hepsi gerçek'
Yazdıklarınız gerçek mi? Evet. Bunların hepsi yaşanmış şeylerdir. Hayatımın büyük bölümü, yazar çizer takımıyla geçti. Medya dünyasını iyi tanıyorum. Abdi İpekçi, Ercüment Karacan çok iyi dostumdu.
Kitaptaki gazeteci kim? Kitaptaki gazeteci, benim tanıdığım dört beş gazeteci. Hepsinin başından geçen olayları bir araya getirip bir kişiye yaşattım. Onlar okuduklarında kendilerini tanıyacaklar. Olayları hatırlayacaklar. Kitaptaki gazetecilerin adını açıklamadım, çünkü bana dava açarlardı. Ama şunu söyleyeyim, sözü geçen gazeteciler hayatta. Bunlar, sizin de bildiğiniz kişilerdir. Size yazmamak kaydıyla bunu sonra söylerim.
Birileri tahmin eder ve bu gazetecilerin kimliği anlaşılırsa? Çıkarsa çıksın. Sıkıysa 'Bu benim, bunu ben yaptım' desinler. Ben zaten bu konu tartışılsın istiyorum.
'Kitap onlara da gitti'
Sözü geçen gazetecilere kitabı gönderdiniz mi ? Yayınevi bir protokol listesi yapmış. Aralarında kitapta anlattığım bir iki kişi vardı. Ama hiç tepki vermedim. Kitapları imzaladım; onlara gidecek.
Peki bu yazdıklarınızın doğru olduğunu nereden biliyorsunuz? Bazılarına tanık oldum, bazılarını da başkalarından duydum. Birkaç kişiden aynı hikâyeyi duyup doğruluğuna inandıysam yazdım.
Bu kitabı neden yazdınız? İnsanın çok önemli bir zaafı var: Seks. İnsan seks için her şeyi göze alabiliyor. Bunu anlatmak istedim. Bunun için de medya dünyası iyi ve bildiğim bir malzemeydi.
Romanın, anlatıcısının özellikleri yüzünden 'seks romanı' olarak anılmasından çekindiğinizi yazmışsınız... Bunu ben uydurmadım. Sözünü ettiğim kişilerin özel yaşamlarında yoğun seks var. Olumsuz yanlarının ortaya çıkması da çoğu zaman o yüzden. Dünyanın en akıllısı, zekisi, bilgilisi diyeceğiniz adamlar seks söz konusu olduğunda her türlü akıl almaz işi, kötüğü yaptılar.
Kitaptaki kahraman, yakın arkadaşının karısını elde etmek için her şeyi yapıyor ve sonunda onunla yatıyor. Bunun gibi mi? O olayı birkaç kişiden aldım. Medya dünyasında birbirinin karısıyla olan çok. Kitaptaki ağzı bozuk kadın da, kullandığım günlükler de gerçek. Bu kitap feministleri kızdıracak. Ama sonuna kadar okusunlar. Çünkü bu kahraman, adı üstünde bir 'domuz'.
milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:55
