İŞTE SIRADAKİ BATIK BANKA PATRONLARI!..

İstanbul Mali Şube polisi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile anlaşmaya varmayan Erol Aksoy’un şirketlerine ve Yeniköy’deki yalısına baskın düzenledi.

İktisat Bankası’nın eski patronu Aksoy’un devlete olan 1,6 milyar dolarlık borcuna karşılık 38 şirketi TMSF’nin yönetimine geçti. Daha önce de Aksoy’un 7 şirketine el konmuştu. Ancak, Aksoy’un üzerindeki mal varlığı borçlarını karşılamaktan çok uzak. Aksoy’dan şu ana kadar sadece 75 milyon dolar tahsilat yapılabildi.

Fon, Hortum Yasası olarak bilinen 5020 sayılı Bankacılık Yasası’nın verdiği yetkiye dayanarak daha önce Uzan Grubu şirketlerine el koymuştu. Aksoy’a yönelik operasyondan sonra gözler, diğer bankacılarda. Fon yetkililerinden alınan bilgiye göre Bank Ekspress’in eski patronu Korkmaz Yiğit, Egebank’ın eski sahibi Murat Demirel ve Yurtbank’ın eski patronu Ali Balkaner de anlaşmaya yanaşmıyor. Bu üç isme de operasyon yapılabileceği belirtiliyor. Ancak Murat Demirel ve Ali Balkaner’den alınabilecek hiçbir şey yok. Korkmaz Yiğit’in durumu da farklı değil. Toprakbank’ın eski patronu Halis Toprak ile görüşmelerin sürdüğü, borç meblağı konusunda anlaşma sağlanamadığı öğrenildi. İnterbank’ın eski sahibi Cavit Çağlar ile Sümerbank’ın eski patronu Hayyam Garipoğlu’nun TMSF ile anlaştığı bildirilirken, Esbank’ın eski sahibi Yavuz Zeytinoğlu ile de görüşmelerin devam ettiği kaydedildi.

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Fon’a devredilen bankaların hakim ortaklarıyla görüşmeler yapıldığını belirterek, “Eğer protokole yanaşmayanlar varsa bunlara yönelik olarak da operasyonlar yapmaktan çekinilmeyecek.” dedi. İmar Bankası ve Adabank dahil TMSF bünyesinde bulunan 22 bankadan dolayı Hazine’nin zararı 42 milyar doları buluyor.

TMSF, İktisat Bankası’nın eski sahibi Erol Aksoy’un 38 şirketine el koydu

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), kamuoyunda ‘Hortum Yasası’ olarak bilinen 5020 sayılı yeni Bankacılık Yasası’nın verdiği yetkiyi Uzan Grubu şirketlerinin ardından İktisat Bankası’nın eski patronu Erol Aksoy’un şirketlerine uyguladı. TMSF, tasfiye edilen Aksoy’un 1,6 milyar dolarlık borcuna karşılık 38 şirketine el koydu. İstanbul Mali Şube polisi, TMSF ile anlaşmaya varamayan Aksoy’a ait şirketlere ve aralarında Yeniköy’deki yalısının da bulunduğu evlerine dün sabah baskın düzenledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Fon Kurulu’nun, yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullandığını açıkladı. Şener, indirimli faiz oranlarıyla dahi hesaplandığında grubun, 1,6 milyar dolar borcu bulunduğunu ve şu ana kadar cebri icra yoluyla sadece 75 milyon dolarlık tahsilat yapıldığını söyledi. Üst düzey bir TMSF yetkilisi de Erol Aksoy’un, bankanın fona devredildiği tarihte devlete yaklaşık 850 milyon dolar borcu olduğunu bildirdi. Yetkili, diğer borçlularla olduğu gibi Aksoy’la da borcun ödenmesi konusunda görüşmeler yapıldığını, ancak Aksoy’un gerçekçi bir ödeme planıyla kendilerine gelmediğini söyledi. Bu sebeple Aksoy’a ait 38 şirketin yönetimine Fon tarafından el konulması kararı alındığını vurgulayan yetkili, muhtelif hesap yöntemleriyle, standart faizleriyle birlikte Aksoy’un fona olan borcunun 1,6 milyar dolar olduğunu açıkladı. TMSF’den yapılan resmi açıklamada ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 15 Mart 2001 gün ve 198 sayılı kararı ile TMSF’ye devredilen İktisat Bankası TAŞ’nin hakim ortağının, bankanın Fon’a devri tarihinden itibaren Fon’un tahsilat yapmasını engelleyici tutum sergilediği, bu meyanda Fon çalışanları ve Fon tarafından grup şirketlerine atanan yöneticilerin görevlerini yerine getirmesini engellemek amacıyla yoğun şekilde girişimlerde bulunduğu kaydedildi.

Açıklamada, ayrıca bugüne kadar Fon’a rızaen hiçbir ödemede bulunmaması ve yapılan tahsilatların tamamına yakınının cebri icra suretiyle gerçekleştirilmesi, Fon’a verdiği ödeme önerilerinin sadece halen Fon tarafından yönetilen varlıkların gruba iadesi temeline dayanması ve mevcut varlıklara ilave hiçbir teminat ve tahsilat unsuru önermemesi hususları göz önüne alınarak ve Fon alacaklarının tahsilinde yarar görülmesi sebebiyle, gruba ait 38 şirketin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerinin 5020 sayılı yeni Bankacılık Yasası’nın ilgili hükmü uyarınca TMSF tarafından devir alındığı ve konuyla ilgili gerekli işlemlerin başlatıldığı bildirildi.

İstanbul’da gazetecilerin sorularını cevaplayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de “Şu ana kadar maalesef İktisat Bankası hakim ortakları tarafından Fon’un, Hazine’nin katlandığı maliyetlerin karşılanmasına yönelik olumlu adım atılmamıştır. Bunun neticesinde Fon Kurulu verilmiş karar çerçevesinde işlemlere başlamıştır.” dedi. Şener, şirketlerin faaliyetlerinin devam edip etmeyeceğine yönelik soruyu ise “Bunların satışına kadar şirketlerin işlemesi lazım. Asıl maksat bunların satılarak alacakların tahsiline yönelik. Kamu alacağının tahsilini mümkün hale getirmek için şirketlerin yönetim ve denetimi devralınmıştır.” şeklinde cevapladı. Fon’a devredilen bankaların maliyetlerinin 42,7 milyar dolar civarında olduğunu kaydeden Şener, “Eğer protokole yanaşmayanlar varsa bunlara yönelik olarak da bugün olduğu gibi belli operasyonlar yapmaktan çekinilmeyecek.” diye konuştu. Öte yandan TMSF tarafından el konulan 38 şirketin yönetim kurulu başkanlığına Mehmet Akif Yaşin getirildi. Ekonomi Servisi

Yalısındaki eşya ve otomobiller haczedildi

Erol Aksoy’un Yeniköy’deki yalısında, TMSF görevlileri ve polislerce çalışma yapıldı. TMSF görevlileri ve İstanbul Mali Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, sabah saatlerinde Köybaşı Caddesi 247 numarada bulunan Aksoy’un kaldığı yalıya gelerek, içeri girdiler. Yalıya, daha sonra bir nakliye şirketine ait 2 kamyon geldi. Ancak kamyonlar, yükseklikleri nedeniyle yalının giriş kapısından içeri giremedi. Bir süre sonra aynı yere, daha küçük 2 kamyon ve eşya sarmak için büyük naylon torbalar getirildi. Bu küçük kamyonlar, yalıdan bazı mobilya ve eşya yüklü halde ayrıldı.Haciz işlemleri sırasında Aksoy’un da bulunduğu yalıdan ayrıca, Peugeot 206 ve 307, Saab otomobiller ile Land Rover marka cipin de çıktığı dikkati çekti.

Öte yandan, Erol Aksoy’a ait bazı şirketlerin merkezlerinin bulunduğu Zincirlikuyu’daki Avrupa ve Amerika Holding binasında da TMSF ve Mali Şube görevlilerince incelemeler yapıldı. İncelemenin ardından, tanınmış ressamların çalışmalarının da aralarında bulunduğu 50 tablo ve 2 bronz heykelcik binadan çıkartıldı. Bu arada, Yeniköy PTT’sinde çalışan bir postacı, yalıya Erol Aksoy adına 15 Haziran 2004 tarihinde İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya çağrıldığına ilişkin bir yazı getirdi. Postacı, gazetecilerin soruları üzerine, yalıya zaman zaman mahkemelerden yazı getirdiğini ve bu evrakları bir avukata teslim ettiğini söyledi. Yalıya giren postacı, evrakı Aksoy’un avukatına teslim ettiğini belirterek, buradan ayrıldı. <ı>

Mustafa Özge, Baran Taş, İstanbul

Aksoy: Yüzde 505 faizle borcumu ödeyemem

Erol Aksoy, CNN Türk’te yaptığı açıklamada, “Ana para borcumuz 240 milyon dolar.” iddiasında bulundu. Aksoy, “Biz bankayı bırakırken benim ailemin ve holdingimin bankada 30 milyon dolar serbest mevduatı vardı. Onu da bankada bıraktık. O miktara sıfır faiz yürüttüler ve yüzde 505 ile büyütülen bu faizle sonunda 724 trilyon lira olarak 6183 sayılı kanunu uyguladılar.” diye konuştu. TMSF ile çok sayıda görüşme yaptıklarını, birçok kere istedikleri randevuların iptal edildiğini öne süren Aksoy, şunları söyledi: “Bankaya el konulduktan 3 ay sonra geri ödeme planı verdik, cevap bile alamadık. Ondan sonra benim 7 tane şirketime el koydular. Bu şirketleri yönetirken kötü bir yönetim gösterdiler ve şirketlerin mal varlığını azalttılar.” Cine5 şirketi konusunda da Doğan Grubu ile bir protokol imzaladıklarını belirten Aksoy, “Bunu da TMSF’ye sunduk, 4 ay geçti, TMSF bu konuda da bir cevap vermedi. Yani bugünden itibaren Cine5’i de onlar yönetecekler, Marie Claire mecmuasını da onlar çıkaracaklar, Show Radyo’yu da onlar idare edecekler.” dedi. Aksoy, haciz işlemlerinin tamamlanmasından sonra gazetecilere yaptığı açıklamada ise haciz memurlarının masa, kasa, sandalye ve birkaç kasa şarap haczettiğini belirterek, “Bunlarla bu borç ödenmez.” dedi. Aksoy, “Başımdan geçen felakete rağmen bu borçları ödemek istiyorum.” şeklinde konuştu. Aksoy, el konulmasaydı Cine-5 ve Kablo Net ile bu borçları 10-15 yıllık süre içerisinde ödeyebileceğini söyledi. Aksoy, “Ayakta durmaya çalışacağım. TMSF ile görüşmeye çözüm yolu bulmaya hazırım. Devlete borcumu ödemek amacındayım.” diye konuştu.

34 yaşında banka sahibi olmuştu

Bir dönem bankacılık sektörünün en parlak isimleri arasında gösterilen Erol Aksoy’un, Türk bankacılık sektöründe süper vezne sistemi ve leasing gibi birçok yeniliğin altında imzası bulunuyor. 3 yıl önce el konulan İktisat Bankası’nı 34 yaşında satın alan Aksoy, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’la her ikisinin de Dünya Bankası’nda çalıştığı dönemde tanışmış, daha sonra Türk ekonomisinin serbestleştiği 80’li yıllarda Özal’ın prenslerinden biri olmuştu. Türk bankacılık sektörüne 1979 yılında hızlı bir giriş yapan Erol Aksoy, henüz 29 yaşında Garanti Bankası’nın genel müdürü olmuştu. Aksoy, 5 yıl sonra Denizli’de yerel bir banka olan İktisat Bankası’nı satın alarak banka sahibi oldu. Özal, Aksoy’a Anavatan Partisi (ANAP) kurucu üyeliğini teklif etmiş, ancak Aksoy’un kuruculuğu eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi tarafından veto edilmişti. 90’lı yıllarda medya sektörüne giren Aksoy, Show TV ve Cine5’i kurdu. Aksoy, 1993 yılında Simavi ailesinden Hürriyet Gazetesi’nin yüzde 25’ini satın almıştı. Daha sonra medya sektöründen çekilen Erol Aksoy’un yükselişine son veren gelişme, Şubat 2001 ekonomik krizinde 17 yıldır sahibi olduğu İktisat Bankası’na el konması oldu. O dönemde, en çok devlet tahvili satın almış bankalardan birisi olan İktisat Bankası’na 15 Mart 2001 tarihinde TMSF tarafından el konuldu. İktisat Bankası’nın Fon’a devredildiği tarihte devlete yaklaşık 850 milyon dolar borcu vardı. Emre Demir, Ankara

‘Yiğit, Demirel ve Balkaner’e de aynı operasyon yapılabilir’

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)’nun 5020 sayılı yeni Bankacılık Yasası’nın verdiği yetkiyi Uzan Grubu’nun ardından Erol Aksoy’un şirketlerine uygulamasından sonra gözler diğer batık banka patronlarına çevrildi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, dün TMSF’ye devredilen bankaların hakim ortaklarıyla protokol yapılması gerekiyorsa protokol yapıldığını belirterek, “Eğer protokole yanaşmayanlar varsa bunlara yönelik olarak da bugün olduğu gibi belli operasyonlar yapmaktan çekinilmeyecek.” derken, sırada Bank Ekspress’in eski patronu Korkmaz Yiğit, Egebank’ın eski patronu Murat Demirel ve Yurtbank’ın eski patronu Ali Balkaner’in olduğu öğrenildi. Üst düzey bir TMSF yetkilisinden alınan bilgiye göre, Toprakbank’ın eski patronu Halis Toprak ile görüşmeler sürüyor. Erol Aksoy’un üzerindeki mal varlığının borçları karşılamaktan çok uzak olduğunu belirten yetkili, Korkmaz Yiğit’in de aynı durumda olduğunu ifade etti. İnterbank’ın eski patronu Cavit Çağlar ile Sümerbank’ın eski patronu Hayyam Garipoğlu’nun TMSF ile anlaştığı bildirilirken, Esbank’ın eski sahibi Yavuz Zeytinoğlu ile de görüşmelerin sürdürüldüğü, bir anlaşmanın olabileceği kaydedildi.

İmar Bankası ve Adabank dahil TMSF bünyesinde bulunan 22 bankadan dolayı Hazine’nin net zararı devir tarihleri itibarıyla 22 milyar dolar. 14 milyar dolar da faiz ve kur farkı yüklenmiş; toplam 36 milyar doları TMSF Hazine’ye ödemek zorunda. 36 milyar doların dışında TMSF de ilave olarak 6 milyar dolar harcadı; böylece batık bankaların kamuya getirdiği toplam yük 42 milyar doları buluyor.

6 grup ile anlaşma yapılmıştı

TMSF; Sürmeli Grubu (Sitebank), Bayındır Grubu (Bayındırbank), Medya Grubu (Etibank), Yaşar Grubu (Yaşarbank), Ceylan Grubu (Bank Kapital), İktisat Bankası nedeniyle de daha önce el konulan Erol Aksoy’a ait şirketlerden Kablonet İletişim Sistemleri ile İnteraktif Telekomünikasyon arasında ödeme protokolleri imzalandığını açıklamıştı. Buna göre, TMSF, el konulan bankalardaki kamu alacağının tasfiyesi amacıyla, Yaşar Grubu ile 144,4 milyon dolarlık, Medya Grubu ile 899,8 milyon dolarlık, Sürmeli Grubu ile 8,4 milyon dolarlık, Bayındır Grubu ile 153,5 milyon dolarlık protokol imzaladı. İktisat Bankası alacakları nedeniyle, iki ayrı şirket ile toplam 53,5 milyon dolarlık ödeme protokolü yapıldı. 6 grup ile imzalan protokoller sonucunda, 2003 yılı sonu itibarıyla, toplam 161 milyon 589 bin 426 dolar tahsilat sağlandı. Pamukbank’tan dolayı 3 milyar 618 milyon dolarlık zarar veren Çukurova Grubu ile de 15 yıl vadeli 6,2 milyar dolarlık bir ödeme planı üzerinde anlaşma sağlanmıştı.

TMSF’nin yeni yönetiminin geçen şubat ayı başında iş başına gelmesinin ardından Uzan Grubu şirketlerine el konulması ve ardından başta Başbakan Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlar ile TMSF yönetiminin diğer batık banka patronlarına yaptığı çağrıların ardından başlayan görüşmeler, meyvelerini vermeye başladı. Devir tarihi itibarıyla Hazine’ye 1 milyar 170 milyon dolar zarar veren İnterbank’tan dolayı masaya oturulan Cavit Çağlar ve yine devir tarihi itibarıyla 496 milyon dolar zarar veren Sümerbank’tan dolayı Hayyam Garipoğlu ile anlaşma sağlandı. Kesin anlaşmanın Haziran 2004 sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.

Hazine’ye devir tarihi itibarıyla 1 milyar 113 milyon dolar zarar veren Esbank’tan dolayı Yavuz Zeytinoğlu ile görüşmeler sürüyor, Zeytinoğlu Grubu ile de belki bir anlaşma olabilir. 879 milyon dolarlık zararı bulunan Toprakbank’tan ötürü Halis Toprak ile de görüşülüyor, ancak Toprak Grubu ile borç meblağı konusunda uçurum var. TMSF yetkilisi, “Ama onların da (Toprak) işleyen bir çarkı (fabrikalar, şirketler) var, anlaşılırsa borçları uzun vadede tahsil edebileceğimiz bir yapı var.” değerlendirmesini yaptı.

Bunların yanında bazı batık patronlardan uzun vadede de olsa tahsilat epey zor görünüyor; çünkü üzerlerindeki mal varlığı çok az. Egebank’tan dolayı Hazine’ye 1 milyar 219 milyon dolar zarar veren Murat Demirel ve Yurtbank’tan dolayı 656 milyon dolar zarar veren Ali Balkaner’den tahsilat çok zor görünüyor. Çok ortaklı EGS Bank’ı profesyonel yöneticiler yönettiğinden dolayı doğru dürüst masaya oturacak bir patron bile bulunamıyor. Hazine’ye Bank Ekspress’ten dolayı 434 milyon dolarlık zarar veren Korkmaz Yiğit’in üzerindeki mal varlığı da borcunu karşılamaktan çok uzak. <ı>

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:17