
İŞTE, TEK TEK ÜNİVERSİTELERDEKİ TÜRBAN DURUMU (2)
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başörtüsüyle ilgili düzenlemeyi içeren Anayasa değişikliğini onaylamasının ordandan bazı üniversitelerde böşürtülü öğrencilerin derslere girmesine izin verilirken, bazı üniversiteler de eski yasak aynen devam etti.
Erciyes Üniversitesi'nde (EÜ), Sakarya Üniversitesi'nde, Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ), Rize Üniversitesi'nde, Yozgat Bozok Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi Beşevler Kampüsü'nde bugün itibarıyla öğrencilerin derslere başörtülü olarak girmelerine izin verilmeye başlandı. Başörtülü öğrenciler, kampüse girişte herhangi bir engelle karşılaşmadı.
Diğer yandan, Kütahya'da Dumlupınar Üniversitesi'nde (DPÜ), Uludağ Üniversitesi'nde, Ankara Üniversitesi'nde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ), Kocaeli Üniversitesi'nde, Çukurova Üniversitesi'nde, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi'nde (AKÜ), Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde (CBÜ), Çorum Hitit Üniversitesi'nde, Erzurum Atatürk Üniversitesinde, Muğla Üniversitesi'nde, Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ), Trakya Üniversitesi'nde, Pamukkale Üniversitesi'nde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde (OMÜ),
Kastamonu Üniversitesi'nde, Ege Üniversitesi'nde (EÜ), Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ), Amasya Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi'nde, Kars Kafkas Üniversitesi'nde (KAÜ), Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde (GOÜ), Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) ile Osmangazi Üniversitesi'nde (ESOGÜ), Niğde Üniversitesi'nde, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde (ADÜ), Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde (KSÜ), Marmara Üniversitesi'nde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) başörtüsü yasağı bugün de devam
etti.
Boğaziçi ve Bolu İzzet Baysal Üniversiteleri'nde ise sabah türbanlı öğrenciler okula alınırken, daha sonra yasak geldi.
MERSİN’DE MİNİBÜSTE TÜRBAN KONTROLÜ
ÖMER TEMİZ
MERSİN - Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ), türbanlı öğrenciler içeriye alınmadı. Güvenlik görevlilerinin sıkı kontrolü altında kapıda tutulan türbanlı öğrenciler, başlarını açarak içeriye girmek zorunda kaldı.
MEÜ Çiftlikköy Merkez Yerleşkesi ve Yenişehir Yerleşkesi önünde sabah saatlerinden itibaren sıkı güvenlik önlemleri alan üniversite güvenlik görevlileri, üniversiteye giren yolcu minibüslerini tek tek durdurarak, türban kontrolü yaptı. Türbanlı olan öğrenciler güvenlik görevlilerinin uyarıları nedeniyle başlarını açmak zorunda kalırken, bazı öğrenci yakınları da başları kapalı olduğu için üniversite içerisine alınmadı.
Konuyla ilgili olarak kendilerine bir talimat gelmediğini belirten güvenlik görevlileri, mevcut türban kontrolü uygulamasını bugün de sürdürdüklerini ifade ettiler.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ALPER AKINOĞLU: "YASAĞIN KALKMASI İÇİN YÖK YASASI'NIN EK 17. MADDESİ DEĞİŞMELİ"
FATİH KEÇE
ADANA - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün üniversitelere türbanla girilebilmesini öngören yasa değişikliğini onaylamasına rağmen türbanın serbest olması için YÖK Yasası'nın ek 17. maddesinin değişmesi gerektiğini, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın açıklamasının kendisini bağladığını söyledi.
Akınoğlu, Rektörlük binasında yaptığı açıklamada, Çukurova Üniversitesi'nde ve diğer üniversitelerde kılık kıyafet uygulamasının olduğunu, bu uygulamalarla ilgili yapılan Anayasa değişikliğinden sonra da bir değişiklik olmayacağını ifade etti. Akınoğlu, üniversitelerde türban yasağının kalkması için YÖK Yasası'nın 2547 sayılı maddesinin ek 17. maddesinin değişmesi gerektiğini belirterek, "Bu madde değişmediği takdirde biz Anayasa değişikliklerini yorumlayacak, oradan mülehaza çıkartacak durumda değiliz.
Biz önümüzdeki yasalara bakarız. Bu yasal uygulamalardan sorumluyuz ve bu sorumluluktan dolayı Çukurova Üniversitesi'nde kılık kıyafet uygulamasında bir değişiklik yoktur. Eski kılık kıyafet uygulamaları devam edecektir. Derslere başörtüsüyle girilmesi söz konusu değildir. Bunun için Çukurova Üniversitesi'nde gerekli tedbir alınmış ve uyarılar yapılmıştır" dedi.
YÖK Yasası'nın ek 17. maddesinde değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayan Akınoğlu, ek 17. maddenin içeriğini şöyle açıkladı:
"Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde kılık kıyafet serbesttir. Burada yürürlükteki kanunla aykırı olmamak kaydıyla aslında Anayasa'nın birçok hükmüne dayanmaktadır. Yine bu kanunla ilgili mahkeme kararları, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları vardır. Bu kararları yok sayamayız. Yasalara aykırı olan bir uygulama içerisine giremeyiz. Çünkü doğrudan rektörler sorumlu olur. Bu nedenle biz ek 17. maddenin düzenlenmesini beklemeliyiz. Bu düzenleme yapılıncaya kadar eski uygulamalar
geçerlidir. Ek 17. madde açıklığa kavuşturulduğu zaman biz yasaları uygularız. Şu anda başörtüsü yasağını kaldıracak bir süreç yok."
Süreçle ilgili ileriki günlerde değişiklik olabileceğini, bu nedenle rektörlerin sessiz bir şekilde beklediğini ifade eden Akınoğlu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın Cumhurbaşkanı'nın yasa değişikliğini onaylamasının ardından üniversitelerde başörtüsünün serbest olduğu yönündeki açıklamalarının kendilerine net bir şekilde belirtilmediğini anlatarak, "Net bir ifade yok. Ancak bir rektör üniversitede dekana kendi sorumluluğu içerisinde bir yazı gönderirse, dekan doğrudan sorumlu olduğu bir konuda
sorumluluğu kendi taşır. O yazı hiçbir şeyi değiştirmez. Süreç budur" diye konuştu.
Üniversite içerisinde bu süreçte bazı kişilerin derslere ferdi olarak başörtüsüyle girebileceğini, ancak bunlar için gerekli tedbirlerin alındığını kaydeden Akınoğlu, yerleşke içerisinde 10-15 yıldan bu yana başörtüsüne engel olamadıklarını, yerleşkenin çok geniş bir alana yayıldığını, dersliklerde ve koridorlarda başörtüsünün yasak olduğunu sözlerine ekledi.
HARRAN ÜNİVERSİTESİ'NDE TÜRBAN YASAĞI DEVAM EDİYOR
MÜCAHİT YOLCU
ŞANLIURFA - Şanlıurfa Harran Üniversitesi'nde türban yasağı bugün de devam ederken, rektörlük tarafından üniversitenin fakülte binalarına eski uygulamanın devam ettiğine ilişkin bir yazı asıldı.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından yasağın sona erdiğine ilişkin yazının üniversite rektörlerine gönderilmesinin ardından, Harran Üniversitesi'nin fakülte binalarına kapalı ortamlarda türbanın yasak olduğunu içeren yazılar asıldı. Rektörlük imzası taşıyan yazıda "Üniversitemizin kapalı ortamlarına türban ile girmek yasaktır" ifadelerine yer verildi.
Sabah erken saatlerde arkadaşları ile birlikte gelen türbanlı öğrenciler, fakülte bahçelerine alındı ama derslere giremedi. Okulun bahçesinde türban ile dolaşan öğrenciler derslere başlarını açarak girebildi. Türbanla derse girmek isteyen bazı öğrenciler, kapıda güvenlik engeline takıldı. Güvenlik görevlileri tarafından türbanlı olarak fakülte içine alınmayan öğrenciler tekrar dışarı çıktı. Daha önce üniversitenin kafeteryasına başları örtülü olarak alınmayan öğrenciler, kapalı alanlardan sadece
kafeteryaya türbanlı olarak alındı.
Başörtülü öğrenciler türban yasağının kalkmasına sevindiklerini ifade ederek, "Ben yasağın kalkacağına inanmıyordum. Bugün ilk defa kafeteryaya türbanla girdik. Mutluyuz. Derslere daha giremedik. İnşallah derslere de gireriz. Olması gereken yapıldı. Biz nasıl açık insanlara saygı duyuyorsak onlar da bize saygı duymalıdır. Herkes istediği gibi özgürce giyinmelidir. Herkesin dini inancı kendisine ama türban iyi olur. İnşallah hiçbir sorun çıkmaz" ifadelerini kullandı.
Başı açık öğrenciler ise olması gerekenin bu olduğunu söyleyerek, "Sürekli böyle olması gerekiyor. İnşallah böyle devam eder. Kamu alanlarına da girsinler. Açık giriliyorsa kapalı da girilmelidir. İnsanlar zaten hayatlarını tercihlerine göre yaşar. Arkadaşlarımızla hiçbir sorun çıkmayacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ'NDE BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ DEVAM EDECEĞİ AÇIKLANDI
DUYGU BEKTAŞ
ANKARA - Ankara Üniversitesi Senatosu, başörtüsü konusunda mevcut uygulamaların aynen değiştirilmeden devam ettiğine karar verildiğini ve şu an için yükseköğretim kurumlarında mevcut uygulamayı doğrudan etkileyecek bir hukuki sonucun doğmadığını açıkladı.
Ankara Üniversitesi Senatosu'ndan yapılan açıklamaya göre, 12 Şubat 2008 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından konu hakkında yapılan Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerindeki son değişiklikten sonraki hukuki durumun değerlendirilmesi başlıklı, "Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlikle ilgili hükme "ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında" ibaresi eklendiği hatırlatılarak, Anayasa'nın eğitim-öğretim hakkını düzenleyen 42. maddesine "Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir
sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" hükmü eklendiği kaydedildi. Şu an için yükseköğretim kurumlarında mevcut uygulamayı doğrudan etkileyecek bir hukuki sonucun doğmadığı belirtilen açıklamada, "Çünkü Anayasa kuralları soyut hükümler öngörürler ve kanun koyucuya yapacakları yasal düzenlemeler için bir sınır çizerler. Kaldı ki, bu husus son Anayasa değişikliğinde de benimsenmiş ve bu nedenle 42. maddede yapılan yeni
düzenlemenin doğurabileceği hakkın kullanımı için "bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" denilmiştir. Nitekim, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesine ilişkin değişiklik teklifi gerekçesinde de böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu açıkça belirtilmiştir" denildi.
Anayasa kuralları çok somut ve kanun gibi ayrıntılı hükümler getirmedikçe idare tarafından doğrudan uygulanamayacağı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu nedenle, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda bir değişiklik yapılarak Anayasa'nın değiştirilen hükümleri ışığında yeni bir somut düzenleme getirilmediği sürece, yükseköğretim kurumları açısından mevcut uygulamanın devamında hukuki bir zorunluluk bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak 2547 sayılı Kanunun bu konuya ilişkin hükümleri hakkında bugüne kadar verilmiş yargı kararları, Anayasa'nın 138/4 ve 153/6 maddelerinin açık emri uyarınca idari makamlar bakımından bağlayıcılığını halen korumaktadır. 2547
sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yapılacak bir değişiklikten sonra ortaya çıkacak hukuksal durumun ayrıca değerlendirileceği doğaldır" yönündeki açıklamada görüşlerin değiştirilmesi için hiçbir hukuki dayanağın bulunmadığına, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan Anayasa değişikliklerinin onaylanma gerekçesinde aynen "Bununla birlikte bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu
endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk" bulunduğu yönündeki ifadelerin de yeni bir kanuni düzenleme yapılması yönündeki görüşümüzü doğruladığına karar verildi" denildi.
ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ'NDE ÖĞRENCİLER, ÖZEL BÖLMELERDE TÜRBANLARINI ÇIKARIP DERSE GİREBİLDİ
ERSİN TURAN
ZONGULDAK - Türbanla ilgili anayasal düzenleme Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayınlanmasına rağmen, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde türban yasağı sürüyor.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde süren türban yasağı nedeniyle kapıda bekleyen özel güvenlik görevlileri, üniversitenin çeşitli kampüs ve bölümlerinde öğrencileri türbanları ile içeri almadı. Daha önce süren türban yasağı nedeniyle hazırlanan bölmelerde türbanlarını çıkaran öğrenciler, başları açık bir şekilde okul içerisine ve derslere başları açık bir şekilde girebildi. Ders bitiminde başları açık olarak yine özel bölmelerin yanına gelen öğrenciler burada türbanlarını yeniden bağlayarak üniversitenin dışına çıkabildi.
Üniversite yönetimi tarafından, yasağın sürüp sürmeyeceği yolunda bir açıklama yapılmadı.
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ'NDE TÜRBANLI ÖĞRENCİLERİN KAMPÜS İÇİNE GİRİŞLERİNE İZİN VERİLMİYOR
ATAKAN ÇITLAK
GİRESUN - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği onaylanmasına rağmen Giresun Üniversitesi'nde türbanlı öğrencilerin üniversiteye girişlerine izin verilmiyor. Öğrenciler bugün de kampus girişinde türbanlarını çıkararak okula girebildiler.
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Metin Öztürk, üniversitede türban uygulamasının aynı şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Anayasa'da hukuki anlamda değişiklik yapılmadığı sürece uygulamanın süreceğini belirten Öztürk, "Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde de belli kişilerin, belli kurumların 'Ben yaptım oldu' anlayışı içerisinde bazı şeyleri değiştirmesini sağlamaları hukukun himaye ettiği bir şey değil. Altını çizerek ifade ediyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinin
temel nitelikleri de Anayasa'nın ikinci maddesinde sayılı. Anayasa'daki bazı hükümler değişmediği sürece yapılacak her değişiklik, yapılacak her düzenleme bana göre hukuksal açıdan büyük tartışmaları beraberinde getirecektir. Bunun ortadan kaldırılması meseleye 3. bir yaklaşımla bakılmasıyla ancak mümkündür" dedi.
Prof.Dr. Öztürk, "Bizim üniversite olarak kimsenin diniyle bir sorunumuz yok" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bir hukuk devletiyse, Türkiye laik bir devletse hem hukuk hem de laikliğin gereğini Anayasal çerçeve içerisinde takip etmemiz gerekiyor. Bu ülkede yaşayan nüfusun yüzde 90'ı müslüman. Müslüman bir ülkede kalkıp bu tür bir şeye dinsel tartışmalarla yaklaşmak çok doğru bir yaklaşım değil. Türkiye Cumhuriyeti eğer bir hukuk devletiyse, bu hukuk devletinin temel niteliklerinden birisi de
laiklikse bunun gerekleri göz önünde bulundurulmalı. Bu tartışmalar Türkiye'ye bir şey kazandırmaz."
Türk askerinin Kuzey Irak'a girdiğini hatırlatan Prof.Dr. Öztürk, askerin desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde türbanın konu edilmemesi gerektiğini savundu.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, türban düzenlemesiyle ilgili açıklamalarını değerlendiren Prof.Dr. Öztürk, şöyle konuştu: "Başkanın bir hukuk müşavirliği ünitesi olacaktır. Muhtemelen oraya inceletmiştir. Ama hukuk kurallarının bütün hukukçular tarafından aynı şekilde yorumlanacağı gibi bir kural yok. Sayın başkanın yorumu o istikamette olabilir ama ben bu yoruma katılmakta zorlanıyorum."
Prof.Dr. Öztürk, anayasal hükümlerin hukuk tekliği itibariyle doğrudan uygulama kabiliyeti olmayan hükümler olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Önce bunların yasaya, ardından tüzüğe ve yönetmeliğe dökülmek suretiyle uygulanabileceğini bizim hukuk devleti geçmişimiz bize söylüyor. Hiçbir Anayasal hükmü doğrudan uygulama kabiliyetine sahip değildir. 17. maddenin değiştirilmesine yönelik düzenleme yapılırken de daha önce ulusal ve uluslararası mahkeme kararları dikkate alınmalıdır. Bunlar
görmezden gelinerek bir yasal düzenlemeye gidilmesi bir başka tartışmayı beraberinde getirecektir."
VAN YYÜ'DE TÜRBANLI VE TÜRBANSIZ ÖĞRENCİLER KOL KOLA DERSE GİRDİ
ŞABETTİN AKKUŞ
VAN - Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) başörtülü öğrenciler derse alındı.
Bazı üniversitelerde türbanlı öğrencilerin derslere alınmamasına karşılık Van YYÜ'de öğrencilerin çoğunluğu derslerine girdi. Türbanları ile okudukları fakültelere çok rahat bir şekilde giren öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın üniversite rektörlüğüne gönderdiği 'Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerin yeterli olduğu, YÖK Kanunu'nun ek 17. maddesinin değiştirilmesine gerek olmadığı' şeklindeki genelgesi daha fakülte dekanlıklarına tebliğ
edilmediği için çok az sayıda da olsa bazı öğretim görevlilerinin başörtülü öğrencileri derse almadığını kaydetti.
Sabah saatlerinden itibaren türbanla derslere girilip girilmeyeceği konusunda şüphesi olan öğrenciler ise rektörlük binasına gelerek yetkililerden bilgi almaya çalıştı. İsmini vermek istemeyen bir yetkili ise Anayasa hükümleri ile amirleri konumunda olan YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan'ın yazılı talimatına karşı koyma gibi bir yetkililerinin bulunmadığını kaydetti. Diğer üniversitelerin uygulamalarının kendilerini bağlamadığını ve üniversite yönetimi olarak yasağın kalkması yönünde görüş birliği içinde
olduklarını ifade eden yetkili, "Zaten uygulamamızı bugün veya yarın daha net olarak göreceksiniz" dedi.
İşlerinin yoğun olduğu gerekçesiyle basın mensupları ile görüşmeyen YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan'ın ise öğleden sonra üniversitenin uygulaması ile ilgili bir yazılı basın açıklama yapacağı kaydedildi.
Başı açık olan Zeliha Caniş isimli öğrenci ise fikir özgürlüğünü savunan bir insan olarak yasakların kalkmasını istediğini ifade etti. Her öğrencinin istediği gibi giyinmesini de istediğini kaydeden Caniş, "Öğrenciler arasında çatışma çıkacağı ve kargaşa yaşanacağını düşünmüyorum. Başörtülü olan da olmayan da hepimiz kardeşiz. Çok sayıda türbanlı arkadaşım var. Umarım onlar da istedikleri gibi derse girerler" şeklinde konuştu.
MALATYA İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ'NE TÜRBANLI ÖĞRENCİ ALINMIYOR
NİHAT ABACI
MALATYA - Türbanla ilgili kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra, Malatya İnönü Üniversitesi'nde türbanlı öğrenciler derslere alınmadı.
Malatya İnönü Üniversitesi'nde okuyan türbanlı öğrenciler başörtülerini çıkardıktan sonra kampüse alınırken, bazıları üniversite görevlileriyle tartıştı. Başörtülü öğrenciler, kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasına rağmen türbanlı şekilde içeri alınmamalarına anlam veremediklerini dile getirdi.
BAÜ'DE TÜRBAN YASAĞI SÜRÜYOR BAHADIR DEMİRÇEVİREN
BALIKESİR- Balıkesir Üniversitesi'nde (BAÜ) türbanla ilgili eski uygulama devam ediyor. Öğrencilerin ısrar etmemesi sebebiyle de bir sorun yaşanmazken, üniversitede kantin dahil kapalı hiçbir bölüme başörtülü olarak girilmesine izin verilmiyor. Bazı öğrenciler ise harçlarını yatırmak için girdikleri sıradan türbanlı oldukları için çıkarıldıklarını iddia etti.
Üniversitelerde başörtüsü serbestliğini temin eden Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onaylamasının ardından bugün yürürlüğe girdiği halde, BAÜ'deki türban yasağı henüz sona ermedi. Rektörlüğün, YÖK Başkanlığı'ndan başörtüsü serbestliğiyle ilgili bir tebliğ yapılmadığı için eski uygulamayı sürdürdüğü bildirildi. BAÜ Necatibey Eğitim Fakültesi'nde (NEF) harç yatırmak için sıraya giren bazı türbanlı öğrenciler de başörtülü oldukları için sıradan çıkarıldıklarını, harçlarını yatıramadıklarını söyledi. Yürürlüğe giren yasanın verdiği hak ile başörtülü olarak derslere girmeyi beklediklerini ifade eden eğitim fakültesi öğrencileri, "Okula daha yazı gelmediği için giremiyoruz. Yeni yasayla beraber yönetmelikte belirtildiği şekilde başörtülü olarak girebileceğiz. Daha yazı gelmediği için başörtülü olarak girmemizi izin verilmeyecekmiş. Az önce de harç kuyruğunda sıradan çıkarıldık, başörtülü olduğumuz için. Kameralı sistem varmış içeride, bizi çekiyormuş o yüzden sıradan çıkarıldık. Üniversiteler evrenkent diyorlar, her türlü özgürlük ortamının olduğu bir yerse biz de başımız kapalı olarak girebilmeliyiz, herkes istediği gibi girebilmeli" diyerek düşüncelerini ifade ettiler.
BAÜ Rektörü Prof. Dr. Şerif Saylan, geçen hafta sonu düzenlediği basın toplantısında, türban hususunda kanunlar neyi gerektiriyorsa aynen uyacaklarını açıklamıştı. BAÜ'de, YÖK'ten gelecek yazılı tebliğin ardından kanunların uygulanacağı tekrarlandı.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:41