
İşte tüp bebek tedavisinde karşılaşılan sorunlar
Tüp bebek tedavisinde gelişen teknoloji ve tıp ile birlikte her ne kadar başarılı sonuçlar sağlanmış olsa da bazı durumlar karşısında istenilen neticeler alınamamaktadır. Tüm koşullar uygun olsa bile tüp bebek tedavisi herhangi bir aşamada başarısızlığa uğrayabilir.
Peki son yıllarda çok sık uygulanmaya başlanan tüp bebek tedavisi nedir ve tüp bebek uygulmasında ne gibi sorunlarla karşılaşma ihtimali vardır?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tolga Ecemiş tüp bebek ile alakalı merak edilen bu soruları cevaplandırdı.
Tüp bebek nedir?
Yumurtalıklarındaki yumurtalar ilaçlar yardımıyla uyarılan kadınlardan ultrasonografi eşliğinde toplanan yumurtalarla erkekten alınan spermlerin laboratuar ortamında döllenmesi ve daha sonra gelişen embriyoların rahim içerisine yerleştirilmesi ile gebelik elde edilmesi işlemidir. Tedaviye cevap kişiden kişiye değişir ve her tüp bebek denemesinde farklı yanıt elde edilebilir.
Tedavinin başlıca 5 aşaması vardır:
● Çiftlerin tüp bebek öncesi danışmanlık ve tetkiklerin tamamlanması (adet döneminin 2 ya da 3. günü hormon tahlili, vajinal ultrasonografi, erkeğe ait sperm tahlili ve rahmi değerlendirmek için histerosalfingografi / ofis histeroskopi)
● Yumurtalıkların ilaçlar yardımı ile baskılanması ( bu işlemin amacı istenmeyen zamanda yumurtaların çatlayarak karna dökülmelerinin önüne geçilmesi ve daha fazla embriyo elde edilebilmesidir.)
● Yumurtaların ilaçlarla uyarılarak büyütülmesi ve olgunlaştırılması (bu işlemin amacı, embriyo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmektir.)
● Yumurtaların ameliyathane şartlarında vaginadan (hazne) ultrasonografi eşliğinde toplanması
● Yumurtaların spermle laboratuar ortamında kendiliğinden döllenmesi (IVF) ya da tek yumurta içine tek sperm verilmesi (ICSI)
● Gelişen embriyoların anne rahmine yerleştirilmesi
Tüp Bebek (IVF) İşlemi Nedir?
Verilen ilaç tedavisi ile anne adayından birden fazla yumurta alınır. Baba adayından alınan spermler, laboratuarda özel bir şekilde ayrıştırılır. Her yumurta ile beraber 50.000-100.000 sperm ile aynı kaba koyulur. Sperm parametrelerinin bozuk olduğu durumlarda bu sayı arttırılabilir. Bir spermin yumurtanın içine kendi başına girerek döllenme işleminin gerçekleşmesi beklenir. Döllenmiş yumurta hücreleri bölünerek embriyoyu geliştirir. Embriyolar her gün kontrol edilerek 2-3 gün laboratuar şartlarında büyümeleri sağlanır.
IVF genellikle tüplerinde tıkanıklık nedeniyle gebe kalamayan hastalarda tercih edilen tedavi şeklidir.
Bu işlemde IVF’den farklı olarak her bir yumurtanın içine bir sperm enjekte edilir ve embriyoların gelişimi için beklenir. Gelişen embriyolardan transfer için uygun olanlar seçilir. Mikroenjeksiyon genellikle sperm sayısının çok düşük olması veya menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde tercih edilir. Ancak günümüzde tüp bebek tedavisinde döllenme oranında artış nedeniyle mikroenjeksiyon tercih edilmektedir.
Tüp Bebek Uygulaması Sırasında Karşılaşılabilecek Sorunlar Nelerdir?
Tedavinin iptal edilmesi: Hastaların tedaviye beklenen yanıtı vermemesi, yeterli sayıda yumurta oluşmaması durumunda olur. Genellikle bu oran 7’de 1’dir.
Yumurta bulunamaması: Nadiren overle ilgili problemler, daha sık olarak yumurta toplama işlemi öncesinde yumurtlama olması veya ultrason ve E2 takipleri normal olmasına karşın follikülden yumurta çıkmaması (Empty follikül sendromu) sonucu oluşur. EFS tüm siklusların %2-7’sinde görülür ve özellikle kadın yaşının ileri olması halinde tekrarlama olasılığı %20’ye kadar çıkar.
Transfer zorluğu: Kadının anatomik problemleri nedeniyle embriyo transferi çok zor olabilir. Bu gibi durumlarda gebelik şansı düşmektedir.
Sperm bulunamaması: TESE uygulanan hastaların yaklaşık %40'ında sperm bulunamaz ve tedavi iptal edilmek zorunda kalınır.
Döllenmenin olmaması: Yumurta toplama işlemi uygulanan kadınların %5’inde görülür. Çoğunlukla düşük sperm sayısına ya da yumurta ile ilgili problemlere bağlı olsa da her zaman nedenini ortaya koymak mümkün olmayabilir. Gebelik testi öncesi kanama: Test gününden önce kanaması olanlarda gebelik şansı düşmekle birlikte gebelik olmadığı anlamına gelmez.
Dış gebelik olasılığı: Tüp bebek uygulamalarından sonra dış gebelik ihtimali %1-3 arasındadır. Tüplerle ilgili ameliyat veya hasarlanma öyküsü olan kadınlarda görülme ihtimali artar. Çoğunlukla kahve rengi, lekelenme şeklinde vajinal kanama ve kasık ağrısı vardır ve seri kanda gebelik testi (beta HCG) takibinin yanında vajinal ultrason ile tanınabilir.
Ovarian Hiperstimülasyon sendromu (OHSS): Bazı kadınlarda yumurta üretimini artırmak için kullanılan ilaçlara karşı overlerin aşırı cevap vermesi nedeni ile oluşan bir durumdur. Kesin nedeni bilinmemektedir. Hastalarda uyarılmayı izleyen iki hafta içerisinde bazı yan etkiler meydana gelebilir. Bu durum karın boşluğu ile diğer vücut boşluklarında sıvı toplanması şeklinde ortaya çıkar. Belirtiler şişkinlik, alt karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, ağır vakalarda nefes darlığı ve kan pıhtılaşmasında artış şeklindedir. Tüp bebek uygulanan hastaların çoğunda hafif belirtiler görülebilmekle birlikte hastaların %5’inde durum giderek daha şiddetlenir ve bu hastaların hastanede yatarak tedavisi gereklidir. OHSS açısından riskli olan kişilerde tedavi iptal edilebilir veya yumurtalar toplandıktan sonra embriyo transferi ertelenebilir ve yumurtalar dondurulabilir ya da ilaç dozu düşürülebilir.
Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 19:44