Medya
  • 24.5.2002 11:52

İSVİÇRE BASININDAN AYDIN DOĞAN YORUMU: HÜRRİYET 'ŞOVENİST', MİLLİYET 'LİBERAL'...

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA- İsviçre'de yayımlanan Der Rheintaler gazetesinde yapılan "İnternette sansür var" başlıklı yorumda, RTÜK yasası ve Türk medyası irdelendi. Aydın Doğan'ı İtalya'da Berlusconi ile kıyaslayan gazete, Hürriyet'i 'şovenist', Milliyet'i 'liberal, Radikal'i de 'liberal sol' olarak tanımladı. DER RHEINTALER :İNTERNET'E DE SANSÜR VAR İsviçre'de yayımlanan Der Rheintaler gazetesinin 22 mayıs 2002 tarihli sayısında Jan Keetman imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında bir yazı yer aldı. Internet'ten sağlanan yazının çevirisi şöyle: Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeni RTÜK yasasının birçok maddesini reddetti ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Geçtiğimiz hafta Türk parlamentosunda kabul edilen yeni RTÜK yasası, Brüksel tarafından da eleştiriye uğradı. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen, yasanın, AB'ye üyelik müzakerelerine başlamadan önce yerine getirilmesi gereken "Kopenhag Kriterlerine" uygun olmadığına işaret etti. RTÜK yasası geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Sezer'in vetosuyla yasalaşmamıştı. Sezer, ihlallere verilen yüksek para cezalarıyla düşünce özgürlüğünün sınırlandığı ve basında tekelleşme oluşumunu teşvik edeceği eleştirilerinde bulunmuştu. Ayrıca yeni RTÜK yasasında, eski yasada yer alan ve medya patronlarının kamu ihalelerine girmelerini engelleyen hüküm de kaldırılmaktadır. Böylelikle siyasetçilerle medya patronları birbirlerine karşılıklı iyilik yapmış olacaklardı. Bu ve buna benzer sınırlayıcı hükümlerin kaldırılmasına özellikle Aydın Doğan gibi medya patronları ilgi göstermekteydi. İki önemli televizyon kanalı ve sekiz gazeteyle Aydın Doğan'ın Türk medyasındaki konumu, İtalya'da Berlusconi'nin konumuyla kıyaslanabilir. Bu arada Doğan'ın gazeteleri, şovenist "Hürriyet", liberal "Milliyet" ve liberal sol "Radikal" gazetesine kadar geniş bir alana yayılmış durumda. Doğan'ın gazetelerinde, buna başka zamanlar cesur yazılar yer alan "Radikal" gazetesi de dahil olmak üzere, RTÜK yasasına karşı mesafeli yaklaşıldı. Bunun dışında RTÜK yasası "yıkıcı" ve "ayrılıkçı" haberlere de ceza öngörmektedir. Buna göre verilen haberler doğru olsa dahi, Radyo-Televizyon Üst Kurulu'nun zararlı etkileri olabileceği değerlendirmesiyle televizyon kanalları cezalandırılabilir. Bugüne kadar bu, Kürt ayrımcılığı teşvik eden, orduyu eleştiren yayınlar, kısacası "milli-manevi ve Türk aile değerlerine aykırı" her yayın için uygulanmaktaydı. Yeni RTÜK yasasındaki cezalandırma olanakları çok çeşitli. Yayın durdurulabilir, ancak bugüne kadar olduğu gibi ekran kararmayacak onun yerine eğitim programları yayınlanacak. Çok yüksek para ve hapis cezaları söz konusu. Son olarak kanal süresiz kapatılabilir. Burada yeni olan, sansürün İnternet'i de kapsamasıdır. RTÜK yasasının kabul edilmesi, hükümet ve meclisin Avrupa politikasındaki ciddiyetine de gölge düşürdü. Siyasetçiler, bu yasanın tüm büyük partiler tarafından resmen desteklenen ve halkın büyük çoğunluğunun destek verdiği AB üyeliğine aykırı olduğunun farkındaydılar. Bu hatayı ancak Anayasa Mahkemesi düzeltebilir, çünkü Cumhurbaşkanı yalnız bir kere veto etme hakkına sahiptir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:57

İLGİLİ HABERLER