Gündem
  • 24.8.2020 19:53

Kaçarken telefonu tarlaya atan FETÖ'cü hain mahkemede kıvırdı

FETÖ'nün hain darbesini Akıncı Üssü'nde sevk ve idare eden sivil imamlardan olduğu belirtilen Hakan Çiçek, esasa ilişkin savunma yaptı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Yapılan duruşmaya, sivil sanıklardan olan Hakan Çiçek'in esasa ilişkin savunmasıyla devam edildi.

Savunma yapmak için 3 gün istedi

Duruşmada, hain darbe girişimini Akıncı Üssü'nden sevk ve idare eden sivil imamlardan olduğu belirlenen Hakan Çiçek adlı hain, iki gün planlanan savunma süresinin yetmeyeceğini söyleyerek, 3 gün savunma yapmak istediğini mahkeme heyetine bildirdi ve bu konuda bir karar alınması yönünde istekte bulundu.

Talebi yerinde görülmedi

Bunun üzerine mahkeme başkanı Selfet Giray, sanık Hakan Çiçek'in isteğini yerinde görmediklerini, daha önce alınan ara karalarda sürelerin açıklandığını ve sanığa 2 gün savunma yapacağının tebliğ edildiğini anımsatarak, isteğin reddine oy birliği ile karar verdiklerini açıkladı.

Esasa ilişkin savunmasına başlayan sanık, iddianamede ve mütalaada hakkındaki suç isnatlarına yönelik bir tek maddi gerçekliği olan bilgi beyan ve hukuki delilin olmadığını iddia etti. HTS bilgilerinin sanki suç deliliymiş gibi yansıtıldığını ileri süren Hakan Çiçek, FETÖ'nün genel yöneticisi olarak yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu, örgütün hangi yöneticisi ile nerede darbe girişimine yönelik bir hazırlıkta bulunduklarının iddianame ve mütalaada bulunmadığını ileri sürdü.

15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'ne okul tanıtımı için geldiğini savunan Hakan Çiçek, Anafartalar Kolejinin sahibi olduğunu, Akıncılar lojmanına kolejinin tanıtımı için geldiğini, iki defa oradan çıkmaya çalıştığını fakat komandolarun çıkartmadığını, gece saat 01.00 gibi dışarda insanlar toplanınca tekbir sesleri ile, yine dışarı çıkmak istediğini ancak komandoların kendisini dipçikle iterek çıkışına müsade etmediklerini iddia etti.

Sabah saatlerinde birilerinin tel örgülerden atlayarak kaçtıklarını görünce kendisinin de atlayıp oradan uzaklaştığını ileri süren sanık, dışarıda jandarmalarca gözaltına alındığını, kendisinin üssün içinde olduğuna dair hiçbir tanık ve kamera kaydının olmadığını, çünkü kendisinin lojmanlar bölgesinde olduğunu ve üsse hiç gitmediğini öne sürdü.

Kaçarken telefonu tarlaya atmıştı!

Akıncı Üssü'nden kaçarken tarlaya attığı belirlenen cep telefonunun kendisine ait olmadığını ileri süren Hakan Çiçek, dijital materyal olarak şahsına ait sadece bir cep telefonu olduğunu, 'patates hat' kullanmadığını iddia etti.

"Mütalaada okulum FETÖ okulu ilan edildi. MEB'den tüm teftiş raporlarını isteyin tüm devlet kurumlarından bilgi isteyin, cemaat okullarıyla en küçük benzerliğimiz yoktur." iddialarında bulunan sanık Çiçek, kendisine sivil yönetici sanık denildiğini, TSK'dan hiç kimsenin kendisi hakkında tek bir kelime dahi söylemediğini hakkında belge ve bilginin olmadığını iddia etti.

Adil Öksüz ile aynı tarihlerde ABD'de ne yapıyordu?

Firari Adil Öksüz ile beraber başkent Ankara’da darbe planlanan toplantılara katıldığı iddiasını kabul etmeyen sanık Çiçek, Adil Öksüz ile aynı tarihlerde ABD'de bulunmasının darbe girişimi ile bağlantısı olmadığını savundu.

Hakkında FETÖ'nün "Deniz Kuvvetleri imamı" olduğuna yönelik tanık beyanlarını da kabul etmeyen sanık, "3 subay bulmuşlar. Tanıklık yaptırmışlar. Ben imam değilim. Cemaatte değilim, kurmay abisi değilim, deniz kuvvet imamı değilim. Ben bunların hiçbirisi değilim. İçinde olmadığım eylemler nedeniyle yargılanmaktayım. Hiçbirini kabul etmiyorum." iddialarında bulunarak kendisini savunmaya çalıştı.

Duruşmaya yarın devam edileceği bildirildi.

Güncellenme Tarihi : 24.8.2020 19:54

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa