
KALP KRİZİ ANINDA AMBULANS ÇAĞIRMAYIN BU HAPI İÇİRİN!..
Kalp krizi geçiriyorsunuz. Peki hayatınızı kurtarmak için ne yapmalısınız? İşte. Doç. Dr. Besim Yiğiter’in formülü: Hemen ağzınıza bir Aspirin atıp çiğneyin ve varsa, bir dil altı hapı alın. İkisi de kanı sulandırır ve dolaşımı kolaylaştırır.
Şimdi tek çareniz zamanında hastaneye yetişmek. Saniyeler bile çok önemli. Bu yüzden sakın telefonla ve ambulansla zaman kaybetmeyin. Kendi imkanlarınızla en yakın sağlık merkezine ulaşmayı deneyin!
İman tahtasının hemen arkasına bir yumruk çöküyor... Müthiş bir sıkıntı ve ağrı duymaya başlıyorsunuz. Böyle bir ağrı yok. Keskin değil ama tarifsiz... Soğuk terler birikiyor alnınızda. Sol ya da sağ koldan başlayıp serçe parmağınıza doğru inen, boynunuza doğru çıkan bir ağrı... Nefesiniz daralıyor...
Maalesef kalp krizi geçiriyorsunuz! Peki hayatınızı kurtarmak için ne yapmalısınız? İşte Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Damar ve Göğüs Cerrahisi Uzmanı ve Kalp Sağlığı Koordinatörü Doç. Dr. Besim Yiğiter’in formülü: “Hemen ağzınıza bir Aspirin atıp çiğneyin ve varsa, bir dilaltı hapı alın. İkisi de kanı sulandırır ve kan dolaşımınızı kolaylaştırır. Ama sakın birden fazla dilaltı hapı almayın. Çünkü damarları çok genişletip ‘kan göllenmesi’ne yol açabilir. Bu durum da beyne daha az kan gitmesine sebep olabilir... Şimdi tek çareniz hastaneye zamanında yetişmek. Saniyeler bile çok önemli. Bu yüzden sakın telefonla ve ambulans çağırmakla vakit kaybetmeyin. Hemen kendi imkanlarınızla, yani yakınlarınızın yardımıyla en yakınınızdaki sağlık merkezine ulaşmaya bakın. Zira kalp krizi öldürür. Saniyeler, dakikalar ise hayat kurtarır.”
Saniyeler gerçekten hayat kurtarıyor. İşte rakamlar: Her 100 kalp krizi vakasında eğer hasta hastaneye ulaşmamışsa yüzde 35 ölümle sonuçlanıyor. Hastaneye ulaşanlarda ise bu oran yüzde 5’in altına iniyor.
Peki kalp krizi sırasında başka ne yapmak ya da yapmamak gerek? Cevabı Doç. Yiğiter’de...
BİRDEN FAZLA DİLALTI HAPI ALMAYIN SAKIN
* Hocam kalp krizi anında eğer etrafta doktor ve hastane yoksa ne yapacağız?
Ne yapacağız, dua edeceğiz... Şaka bir yana, eğer enfarktüs trajik bir şekilde ortaya çıkmadıysa, yani şuur kaybı yoksa, uzak da olsa, yakın da olsa muhakkak hastaneye gitmeniz gerekiyor. Yani sizin kendi başınıza evde yapacağınız bir şey yok. Bir defa enfarktüsün teşhis edilmesi lazım. Bu şunun için önemli. Belki o anda kriz kalpte kalıcı bir hasara neden olmaz, ama daha sonraki günlerde sıkıntı olabilir. Onun için enfarktüs geçirmiş kişiler daima yoğun bakımda takip edilir. Belki anjiyo gibi müdahaleler yapılmasına gerek kalmaz. Ama en azından aynı durum olursa müdahale etmek için... İşte bu yüzden ‘Hastaneye uzağız, nasıl olsa atlattı, biz evde takibini yapalım’ demek söz konusu olamaz. İlk günler önemli!
* Peki İlk kez kalp krizi geçiren birine, eğer o anda elimizin altında dilaltı hapı varsa, verebilir miyiz? Bunun bir yararı ya da sakıncası olabilir mi?
Genelde daha önce kalp krizi geçirmiş hastalar yanlarında hep dilaltı hapı taşırlar, onlar krize girdiklerini de anlarlar zaten. Bu durum sürpriz olmaz. Ama ilk kez kriz geçirenler için de dilaltı hapının alınmasının yararı var tabii... Kimi hastalarımızda oluyor. Kalp hastası anne, çocuğunun kalp krizi geçirdiğini anlıyor, ‘Alın benim haplarımdan verin, ferahlasın’ diyor. Tabii eğer böyle ciddi şüpheler varsa, enfarktüs olabilir diye dilaltı hapı verilebilir... Başka bir sebepten dolayı, ‘Eyvah bu hap daha kötü yapar’ diye bir şey yok. Daha önce de belirtiğimiz gibi bir Aspirin’le birlikte dilaltı hapı da verilebilir. Yalnız kalp krizinden kuvvetle şüpheleniliyorsa... Bir de hemen uyarayım, birden fazla dilaltı hapı vermemek lazım.
* Neden hocam?
Bu haplar damar genişlemesi yapıyor, tansiyonu düşürüyor... Birden fazla alındığı takdirde bizim ‘Vazodilatation’ dediğimiz, kan göllenmesine neden olarak, beyne az kan gitmesine yol açabiliyor.
* Yani kalpten kurtarırken, beyinde başka bir hasara yol açabilir...
Evet, dikkat edilmezse... Ayrıca bu hapların hastaya oturur vaziyette verilmesi gerekir. Hastanın ayakta olmaması lazım... Beyne az kan gittiği için şuur kaybına neden olabilir. Onun için dilaltı haplarını mümkünse oturur vaziyette vermek ve birden fazla vermemek lazım.
* Aspirin’i de mi birden fazla vermemek lazım?
Tabii... Bir tek Aspirin’in, 24 saat etkisi var zaten. Hatta iki gün. Yani arkası arkasına vermenin faydası yok.
* Peki kriz anında hasta yakınları ne yapmalı
Gereksiz müdahalelerde bulunmamalılar. Hastayı hemen hastaneye yetiştirmek dışında yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Kalp krizi geçiren bir hastayı oyalamak onun canına kastetmektir... Ama asıl en önemlisi en kısa zamanda hastaneye ulaşmak. Hemen gelebiliyorsa ambulansla ya da en iyisi kendi imkanlarınızla... Çünkü İstanbul gibi büyük kentlerde ambulans trafiğe takılabilir, adresi bulamaz, ya da bunlar olmaz, ama bu sefer de sokak dardır, giremez... Onun için ambulans beklememeli, en yakınınızdaki hastaneye kendi imkanlarınızla ulaşmayı denemelisiniz... Tabii aracı kendiniz kullanmayın.