Yapı Kredi Bankası'nı satması için iki yıl süre verilen ve bankacılık yapması yasaklanan Karamehmet'in, Fon'a olan 5 milyar dolar civarındaki ana para borcunu 2 yıl içerisinde ödemeyi teklif etmesi kafaları karıştırdı.
Sahibi olduğu Pamukbank'a, Bankalar Kanunu'nun14/4 maddesinden el konulan, Yapı Kredi Bankası'nı satması için 2 yıl süre verilen ve bankacılık yapması yasaklanan Mehmet Emin Karamehmet'in, Fon'a olan 5 milyar dolar civarındaki ana borcunu, 2 yıl içerisinde ödemeyi teklif etmesi, çeşitli soruları da beraberinde getiriyor.
+Karamehmet'in sağ kolu Osman Berkmen'in, Sabah'tan Yavuz Semerci'ye açıkladığı gibi, 5 milyar dolarlık borca karşılık, %10-15 iskonto ile, 4.5 milyar dolar dolaylarında bir para, gerçekten iki yılda ödenecek mi? Yoksa 5 milyar dolarlık borç 2 -3 milyar dolara mı satın alınacak?
+Konsorsyum'u organize edeceği söylenilen Northway Petrolium Services'in arkasında kimler var?
+ Yapıkredi''nin %58'ine sahip bulunan Karamehmet, hisselerini 31 Ocak 2003'ü takip eden iki yıl içinde satma yükümlülüğü taşıdığına göre, bankayı çok daha ucuza alabilecek olan konsorsyum, niçin 5 milyar dolara yakın bir maddî külfetin altına giriyor? 5 milyar doları iki yıl içinde Mehmet Emin Karamehmet'in borcunu kapatmak için vereceği söylenen konsorsiyum, eğer gerçekten mevcutsa, anlaşmayı kendisi yapardı. Böyle bir konsorsiyum, ancak Citibank, HSBC Bank gibi bankalar tarafından oluşturulabilir; onlar da, Çukurova Grubu'nu aracı olarak kullanacaklarına, Pamuk Bank veya Yapı ve Kredi Bankası'nı çok daha ucuz bir fiyattan, kendileri alabilirlerdi.
+Yoksa, bu konsorsyum Karamehmet'in gizli parasını mı kullanıyor?
+Karamehmet, bu şekilde borcunu kapatıp yeniden bankacılık yapma hakkını mı kazanacak? Halkın mevduatını bankayı zarara uğratacak şekilde şirketlerine aktardığı için bankacılık faaliyetlerinde bulunması yasaklanan Karamehmet için özel kanun mu çıkacak?
+Karamehmet'e bankacılık yapma izni verilirse, kendi firmalarına yüksek miktarda haksız kredi aktardığı için değil, ekonomik kriz şartlarından dolayı bankasını kaybetmiş olanlar büyük bir haksızlığa uğramış olmayacak mı?
14/4'ten bankalarını kaybeden diğer eski bankacılara da benzer imkânlar tanınacak mı?
Zaman kazanma taktiği mi?
IMF' ile ilişkilerde "tutarlı" davranan hükümet, Yapı Kredi Bankası'nın iki yıl içinde satılması taahhütü IMF'ye verilmişken, Çukurova Grubu'nun şaibeli bir "operasyonla" bu bankaya yeniden sahip olmasını ve Mehmet Emin Karamehmet'in bankacılık yapmasını uygun mu görecek sorusu da cevap arıyor.
İş çevreleri, piyasaya bomba gibi düşen ödeme planının, "zaman kazanma" amacını güttüğü ihtimali üzerinde de duruyor. Bu çevrelerde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, ülkemize giren toplam yabancı sermaye miktarı 16.4 milyar dolarken, sadece Mehmet Emin Karamehmet'e 5 milyar dolar verecek bir konsorsiyumun ortaya çıkması pek gerçekçi değil görüşü hakim. Bu yıl Türkiye'ye 350 milyon dolar civarında yabancı sermaye gelmesi beklendiğine dikkat çekiliyor. Mehmet Emin Karamehmet'in, yardımcısı Osman Berkmen kanalıyla "kamuoyu oluşturmaya" çalışmasının, özellikle, Yapıkredi'ye olan borcun 98 milyon dolar tutan faizinin ödeneceği güne denk gelmesi, "Mehmet Emin Karamehmet, zaman kazanmak istiyor" şeklinde değerlendiriliyor. Pamukbank ve Yapıkredi'den doğan borçlar haricinde, Karamehmet'in kamu bankalarına da borcu var. Bunlar için hiçbir ödeme yapılmazken, 5 milyar dolarlık bir paketle BDDK karşısına çıkması, üstelik bu operasyon için başbakanı ikna ettiğini söylemesi, önümüzdeki haftalarda konunun siyaset gündemine taşınacağının habercisi.
"Çukurova Grubu'nun borcu, 15 yılda, faizi ile 6.2 milyar dolar olarak tahsil edilecekken, %10-15'lik iskonto ile 2 yılda geri alınması, her hükümet ve başbakan açısından tercih edilecek bir yoldur. Yalnız bu yolun gerçek olup olmadığı iyi incelenmelidir. Belki, Mehmet Emin Karamehmet, 98 milyon dolarlık borcunu erteletmek ve zaman kazanmak için Başbakan'ı kandırıyor." görüşü de iş çevrelerinde dile getiriliyor
5 milyar dolar gibi büyük bir paranın, Turkcell'in dışında pek kârlı şirketi olmayan Çukurova Grubu'nun borcunu kapatmak üzere verilmesinin, akla "şaibeli durumlar" getirdiğini vurgulayan aynı çevreler "Bize her gün, Nijerya'dan, Uganda'dan, Kolombiya'dan ve çeşitli ülkelerden, 'Size şu kadar milyar dolar kredi verebiliriz' diye mailler geliyor ama biz onları ciddiye almıyoruz. Paranın kaynağını mutlaka iyi tespit etmek gerekir." diyorlar.
MİNİ YORUM
Karamehmet, Pamukbank'tan 2.7 milyar dolar, Yapı Kredi'den 1.9 milyar dolar kredi kullanmış ve banka kaynaklarını, kendi şirketlerine yasal limitleri aşarak aktarmıştı. Bu yüzden Pamukbank, BDDK kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. Karamehmet hakkında çeşitli ceza davaları açıldı.
Danıştay, "İstanbul Yaklaşımı'nın imkânından Karamehmet yararlandırılmalıydı" görüşünden hareketle, Pamukbank'ın Fon'a devri kararını durdurdu. Bunun üzerine BDDK, Karamehmet'ten, Pamukbank'ı geri almasını istedi. Karamehmet, hesaplar, bankaya el konulduğu günkü duruma döndürülemeyeceği için, teklifi red etti.
31.Ocak.2003'te BDDK ile imzalanan anlaşma, Karamehmet açısından olağanüstü uygun şartlar getiriyordu. Pamukbank'a olan 2.7 milyar dolarlık borç, libor + 0.5 faizle 15 yıl vadeye yayılıyordu. Oysa genel uygulamada faiz, libor + 3 olarak tespit edilmişti.
31 Ocak 2003 tarihli anlaşmada, Turkcell ile ilgili hükümler de mevcuttu. Turkcell'in %11.3'ü Yapı Kredi'nin, %8.4'ü Pamukbank'ın elinde bulunuyordu. Pamukbank'taki %8.4 oranındaki Turkcell hissesi, Çukurova Grubu'na satıldı. Bu satışın gerçekleşmesi amacıyla Çukurova Grubu'na 264 milyon dolar kredi verildi;bu yüzden Karamehmet'in Pamukbank'a olan borcu, 2.7 milyar dolardan, 3 milyar dolara çıktı. Çukurova Grubu, Turkcell'den doğan borcun 214 milyon dolarını 2006 yılı başına kadar, 50 milyon dolarını da 2008 yılı başına kadar ödemeyi taahhüt etti.
Çukurova Grubu, iki yıl içinde bedelini ödeyerek Yapı Kredi'nin sahip olduğu % 11.3 oranındaki Turkcell hissesini de alabilecekti. Bu hisselerin fiyatı, borsadaki son 30 günlük ortalama dikkate alınarak belirlenecekti. Ayrıca Karamehmet'in Yapı Kredi'ye olan borçları İstanbul yaklaşımı çerçevesinde 31.Aralık.2002'de imzalanan sözleşme ile 9 yıla yayıldı. 31. Aralık.2003'de, bu borcun 98 milyon dolar olan faizi ödenmeliydi. Karamehmet, yasal hakkını kullanarak ödemeyi iki ay erteledi.
BDDK ile yapılan anlaşmada, Karamehmet'in elinde tuttuğu % 58 oranındaki Yapı Kredi hisselerini, 2 yılda satması şart koşuluyordu.Çukurova Grubu bütün borcunu ödeyene kadar, iştiraklerin hisseleri de Yapı Kredi'nin elinde rehin kalacaktı. Yapı Kredi, Turkcell'in %16.7'lik hissesini de alacağına karşılık rehin tutuyor.
Bankalarına 14/4'ten el konulanlar, zimmet suçunu işlemiş sayılıyor ve ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor. Para ödenirse, zimmet suçu ortadan kalkar mı?
Kaynakları kendi şirketlerine aktardığı için bankalarını batırıp, halka bu kadar ağır bir fatura ödetenlere, yeniden bankacılık yapma imkânı verilebilir mi?
Gelişmeler, medyanın siyaset üzerindeki etkisini de göstermiş olacak.TERCÜMAN
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:22