KARİKATÜRCÜLER BİRBİRİNE ÇİZGİYLE HAKARET EDERSE...
Bir dönem aynı gazetede çalışan, birlikte mizah sayfaları hazırlayan Trabzonlu karikatüristler Adnan Taç ile Nizamettin Mollasalihoğlu’nun arası, Karikatürcüler Derneği Trabzon İl Temsilciliği seçimlerinin ardından açıldı.
Derneğin Temsilciliğine getirilen Taç, Mollasalihoğlu’nun, görev yaptığı yerel Taka Gazetesi’ndeki köşesinde, karikatür ve yazılarla kendisine hakaret ettiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Trabzon 2. Asliye Mahkemesinde açılan davanın karar duruşmasında son sözü sorulan Taç, 9 ay boyunca kendisine hakaret ettiğini iddia ettiği Mollasalihoğlu’nun cezalandırılmasını istedi.
Sanık Nizamettin Mollasalihoğlu da karikatür çizdiğini ve mizahçı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Karikatür ve yazılarımda kullandığım, ’sarı kuşum, gözleri mavilim, sıpa’ kelimeleri mizahtır, espridir. Kendisi de bir karikatürist olan şahsın bunları yanlış değerlendirmesi bana göre doğru değildir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, karikatürist Musa Kart kedi şeklinde, Mehmet Çağçağ kene şeklinde çizdi. Başbakan bu çizerleri dava etmiş ve bağımsız mahkemeler, ’sanatçı eleştiri hakkını kullanmıştır" gerekçesiyle çizerleri suçsuz bulmuştur. Suç işlediğim kanaatinde değilim." Kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanığın basın yoluyla hakaret suçunu işlediğine hükmetti. Tarafların şahsi ve sosyal durumlarını dikkate alan mahkeme heyeti, sanık Nizamettin Mollasalihoğlu’nu, 3 bin 120 YTL para cezasına çarptırdı.
TEMYİZE GİDECEK
Karikatürist Nizamettin Mollasalihoğlu, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, temyize gideceğini söyledi.
Yaklaşık 30 yıllık sanat hayatı boyunca karikatüre hizmet ettiğini ve halen günlük bir gazete de karikatür çizdiğini ifade eden Mollasalihoğlu, "Mizah, gerçekleri şaka, nükte ve takılmalarla dile getirme sanatıdır. Karikatür ise mizahın bu hususiyetlerini çizgi ile ifade etme sanatıdır" dedi.
Çizdiği karikatürlerle mizahın ahlakı dahilinde eleştiri sanatını kullandığını savunan Mollasalihoğlu, "Mahkemede de verdiğim ifadede belirttiğim gibi, Başbakanın karikatürünü çizdikleri için dava edilen karikatüristler bile suçsuz bulunmuştur. Konuyla ilgili mahkeme örneği mevcut olduğu halde verilen ceza, adil bir yargı gibi gözükmemektedir. Bundan böyle bir karikatüristin göreceği çelişkiler, çarpıklıklar ve haksızlıklar, asla layığı ile eleştiri konusu yapılamayacaktır. Bu da artık karikatür öldü demektir. Kaldı ki bir karikatüristin bir karikatüristi dava etmesi ve bunun sonucunda mahkumiyet kararının çıkması Türkiye’de bir ilk olmakla beraber, büyük ihtimalle dünyada da ilk olacaktır."
"KARİKATÜR CANINIZIN İSTEDİĞİ GİBİ ÇİZMEK DEĞİLDİR"
Karikatürist Adnan Taç da karikatürün, çizgi ile mizah yapma sanatı olduğunu belirterek, yaklaşık 30 yıldır karikatür sanatının içinde olan bir kişi olarak karikatürün muhalif bir sanat olduğunu iyi bildiğini söyledi.
Sanatçının, karikatürünü çizdiği kişi veya kişiler gibi toplum adına sorumluluk taşıyan insan olduğunu ifade eden Taç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimse mizah yapmak adına çizdiği karikatürle karşısındaki insana hakaret etme hakkına sahip değildir. Karikatür sanatçısı eleştiri ile hakareti ayırt edebilecek bilgiye ve yeteneğe sahip olan insandır.
Hiçbir zaman, çizdiği karikatürle hukukun önüne geçerek yargılama yapamaz." Taç, sanatçıların, sanatlarını kişisel husumetlerine ve kinlerine alet etmemeleri gerektiğini, alet etmesi halinde de bunun adının sanat olamayacağını söyledi.
Karikatür çizmek ve mizah yapmanın, insanlarla alay etmek, insanların birbirlerini hafife alması, rencide etmesi, onu küçük ve gülünç duruma düşürmesi demek olmadığını belirten Taç, "Bir karikatürcünün, bir karikatürcüyü mahkemeye vermesi Türk karikatür tarihinde bir ilktir.
Ancak bir başka ilk, bir karikatürcünün, bir karikatürcüye basın yoluyla bu kadar seviyesiz hakaret etmesidir" dedi.
