
"KAYIT DIŞI TÜRKİYE'NİN İÇİNDEKİ İSRAİL'DİR"
YUSUF SERKAN YILMAZ
Türk Metal-Sen Osmangazi Şubesi'nin olağan kongresi, Çekirge Kervansaray Termal Otel'de yapıldı. Kongreye katılan Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal-Sen Genel Başkanı Pevrul Kavlak, dünyada adaletsizliğin hakim olduğunu söyledi.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çeken Kavlak, "Gelir dağılımı zincirin ilk halkasıdır. Burada adaletsizlik olursa zincirin tüm halkalarına yayılır. Zenginlerin sayısı her sene artıyor. Dünyada zenginlerin yüzde 53'ü ABD, Almanya ve Japonya'da yaşıyor. Dünya onların dünyası. Madalyanın bir de diğer yüzü var. Yoksulların raporu yok. Zenginlerin dışındakileri insan yerine koyan yok. Dünyada 100 kişiden 15'i zengin, 85'i fakir. IMF bu düzene adalet diyor. Nerede adalet? Bunu söylüyorsa alsın böyle adaleti başına çarpsın" diye konuştu.
"İŞSİZLİĞE ÇARE BULMALIYIZ"
Dünya üzerinde 1 milyar insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Kavlak, "Ekonominin temel hedefi insandır. İnsanların mutluğu önemlidir. Ekonomi insanı yaşatmaktır. Bu hedefinden saparsa ömrü uzun olmaz. Varlığını insan refahı üzerine kurmayan hiçbir ekonomik sistemin hayatta kalma şansı yoktur. Çalışma bakanımız okullarda tamirat ve tadilat işlerinin yapılması için 50 bin işçiyi çalıştıracaklarını açıkladı. Bunun için 350 milyon TL işsizlik fonundan karşılanacak.
Bu gibi adımlar devam gelmeli. Gelişmenin yolu, mutluluğu ve refahı paylaşmaktan geçiyor. Biz maalesef yoksulluğu paylaşıyoruz, ama varlığı paylaşamıyoruz. Önce yokluğu yenmeliyiz. Dünyanın 17. büyük ekonomisiysek, işsizliğe çare bulmalıyız. Bu makus talihimizi yenmek için bu şart" şeklinde konuştu.
"KAYIT DIŞI TÜRKİYE'NİN İÇİNDEKİ İSRAİL'DİR"
Kayıt dışının Türkiye'nin başına bela olduğunu söyleyen Kavlak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Kayıt dışı Türkiye'nin içindeki Yunanistan ve İsrail'dir. Bunlarla mücadele edilmezse adalet sağlanmaz. Vergi adaletsizliği önemli. Türkiye'de 5 milyona yakın insan asgari ücretle çalışıyor. Bu çok önemli bir rakam. Bu asgari ücretlilerin ödediği vergi, 90 büyük şirketin ödediği vergiye bedeldir. Rakamlar utanç verici. Utanması gereken biz değiliz. Emeği sömürenlerdir. Kayıt dışına göz yumanlardır. Çalanlar ve çırpanlardır. Vergi konusunda toplumun en namuslu kesimi çalışanlardır."
"TERÖRÜ İSTİHDAM İLE YENEBİLİRİZ"
Bugün Türkiye'nin önemli problemlerinin başında terör ve işsizliğin geldiğini kaydeden Kavlak, işsizliğin önlenmesiyle terör belasından kurtulunabileceğini ifade etti. Kavlak, "Terör herkesin yüreğini yıkmaktadır. Mehmetçiğe kurşun sıkan elleri affetmeyeceğiz. Bebek ve kadın katillerini affetmeyeceğiz. Mehmetçiğe ve polise kurşun sıkan elleri affetmeyeceğiz. Namusuna bekçilik yapana kurşun sıkmak en büyük namussuzluktur. Problemleri çözmek için silahla dağa çıkmak gerekmiyor.
Çözüm arayanlar için çare Kandil ve İmralı değildir. Çarenin tek adresi TBMM'dir. Yapılan tüm araştırmalar Türkiye'de iki büyük mesele olduğunu söylüyor. Bize göre sorun tektir. O da işsizliktir. Yoksulluğun ve cehaletin temelinde işsizlik vardır. Terörün bile temelinde işsizlik yatıyor. Çalışan insanın güveni artar ve hayata bağlanır" ifadelerini kullandı.
"KIDEM TAZMİNATI İŞÇİLERİN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR"
Kıdem tazminatı kaldırılarak fon sisteminin hayata geçirilmesini içeren çalışmaları da değerlendiren Kavlak şunları söyledi:
"Kıdem tazminatının 75 yıllık geçmişi var. Bu tarihi işçi ve sendikalar yazdı. Kıdem tazminatı bir sigortadır. Harcanan emek ve alın terini teminat altına almaya yönelik birikimdir. İşverenlerin kolayca işçi çıkartmasına karşı konulan bir engeldir. İşten çıkan bir işçinin iş bulana kadar geçinmesini sağlayacak bir tasarruf ve sigortadır. Kıdem tazminatı fonu adı altında çalışanların alın teri gasp edilmektedir. Bu, işten çıkarmaları da kolaylaştıracaktır. Çalışanların muhatabı artık fon olacaktır.
Türkiye'de fonlardan en çok mağdur olanlar dar ve sabit geliri olan çalışanlardır. Birçok fon maksadı dışında kullanıldı. Kıdem tazminatı fonu çalışanlar açısından güvenli bir adres değildir. Kıdem tazminatı çalışanların kırmızı çizgisidir. Bu çizgiyi yok etmek Türkiye'yi büyük bir kaosa sürükler. Bu bizim için ya hep ya da hiç demektir."