Gündem
  • 17.7.2005 10:46

KAZA DEĞİL CİNAYET!

Alanya''da önceki gece Paradise Garden (Cennet Bahçesi) adlı tekneyle mehtap turuna çıkan yolcular cehennemi yaşadı! 72 yolcu kapasiteli, 17.5 metre boyunda, 4 metre genişliğindeki tekne, yaklaşık 130 yolcu alarak Kızılkule civarında yaklaşık 45 dakika tur attı. Tekneyi kullanan Hüseyin Ayan, saat 01.00 civarında dönüşe geçtiği sırada teknenin su almaya başladığını fark etti. Normalde teknede aşçılık yapan ve kaptanlık ehliyeti bulunmayan Ayan, yönünü balıkçı barınağına çevirdi. Balıkçı barınağı kurtardı Tekne barınağın yaklaşık 20 metre açığında batarken büyük panik yaşayan yolcular, denize döküldü. Bazı yolcular yüzerek mendireğe çıkmayı başarırken, yüzemeyen kazazedeleri barınaktaki balıkçı tekneleri sudan topladı. Ancak yüzme bilmeyen yolculardan Yıldız Aktaş (43), Gülnaz Aslan (26), Veli Tuncer (12) ve Nesrin Aslan (13) boğularak can verdi. Aralarında 3 yaşlarında bir çocuğun da olduğu yaralılar ise hastaneye kaldırıldı. Yaldızlı davetiye Türkiye''nin en turistik merkezlerinden Alanya''da yaşanan böylesi ilkel bir facia, tam anlamıyla ihmal ve sorumsuzluk zincirinin eseri. * 60-70 milyon uğruna: İlçe merkezinden kalkan tur teknelerinin fiyatı 1 milyon TL. Kaptanlar tekneleri üç kuruş için tıka basa dolduruyor. * Can güvenliği yok: Teknelerde can simidi, can yeleği gibi güvenlik teçhizatları yok. * Önüne gelen kaptan: Bu teknede olduğu gibi aşçılar ya da miçolar kaptanlık yapıyor. * Denetleyen yok, herkes suçluyor: Hepsinden önemlisi yıllardır bu şekilde hizmet veren tekneleri kimse denetlemiyor. Kaymakam dahil tüm yetkililer ''''Bizim alanımıza girmiyor'''' deyip topu birbirine atıyor. Kurtulanlar can pazarını anlatıyor Kızım denize düştü zor kurtardım Kazadan kurtulan Mehtap Ceren (32), 8 yaşındaki kızını denizde sırtına aldıktan sonra yüzerek kıyıya çıkabilmiş: ''''Gece turuna çıkmıştık. Teknede tıklım tıklım doluydu. Yaklaşık 150 kişi vardı. İskeleye yaklaştığımızda ne olduğunu anlamadan bir anda teknenin motorları durdu. Bize teknenin motorlarının bozulduğunu söylediler. Teknenin motorlarının susmasının ardından ortalık bir anda mahşer yerine döndü, kendimizi bir anda denizde bulduk. Benimle birlikte denize düşen küçük kızımı kurtarıp yakınlarda bulunan başka bir tekneye çıktım. Yüzme bilenler kayalıklara yüzdü.'''' Can simidi bile yoktu Aile dostları Duran Aktaş ve kazada yaşamını yitiren eşi Yıldız Aktaş''ın 2 gün önce 4 çocuklarıyla birlikte evlerine konuk geldiği Mustafa Gözenek ise olanları gözyaşları içinde anlattı. ''''Saat 23.30 sıralarında tekneye bindik. Gezi sırasında teknenin altındaki tuvalete indiğimde, yerlerde su gördüm. Acaba bu kadar su olması normal mi diye şüphelendim. Çıkıp arkadaşlara söyleyecektim, tepki alırım diye bir şey söylemedim. Pişmanım söylemediğime. 10 dakika geçmedi, elektrikler gitti. Teknede panik yapmayın diye anons geldi.'''' ''Sağ tarafa geçin'' diye bağırdılar, sağa geçtik. Sonra ''sol tarafa geçin, ortaya geçin'' diye talimatlar vererek panik yarattılar. Tekne yan yattı. Belki 100, belki 150 kişi vardı. Batma anında benim ve misafirimin çocukları, korku içinde alt kattan koşup geldi. ''Mustafa Abi beni kurtar'' diye bağırıyorlardı. İki çocuğu tuttum, kızımı gördüm, ona da sarıldım. Can simidi bile yoktu. Daha sonra bizi nasıl kurtardılar hatırlamıyorum. Alanya Kaymakamı Sarıkaya ''''Suçlular cinayetten yargılanmalı'''' Teknenin ihmal ve sorumsuzluk yüzünden battığını söyleyen Alanya Kaymakamı Günhan Sarıkaya, ''''Bu resmen bir cinayettir'''' diyor. Teknelerin düzgün çalışmasından bir anlamda Kaymakam da sorumlu. Ama o da ''''Biz sürekli uyarıyoruz, dinlemiyorlar'''' diye isyan ediyor: ''''Bu işin suçlusu, cinayetten yargılanmalıdır. Gezinti teknelerinin denetimleri Liman Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yapılıyor. Sık sık denetimlerimizi yapıyoruz. Kusurlu bulduklarımıza da ceza veriyoruz. Ceza alan çoğu kaptan kış aylarında Akseki Cezaevi''nde bu cezalarını yatıp tekrar çıkıyor. Yerel gazeteci uyarmıştı Alanya''da yayınlanan yerel gazete Yeni Alanya''nın Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Dim, gazetenin 11 Temmuz Pazartesi günkü sayısındaki köşe yazısında, gezinti teknelerinin başıboşluğuna yer vermişti: ''''Alanya''daki teknelerde kim kaptan, kim tayfa, kim aşçı, kim garson bilen var mı? Hangi tekne, hangi saatte kaç yolcuyla çıktı? Böyle bir turizm anlayışı olur mu? Facia, ''geliyorum'' diyor... Biz de ''gel, gel, gel'' diyoruz. (vatan) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:36

İLGİLİ HABERLER