Ekonomi
  • 27.8.2008 09:12

KENDİ PARANIZLA NASIL SOYULURSUNUZ?

Sermaye piyasası işleyişinin çarpıklıklarını açıkladıkça karşımıza çıkan gelişmeler de ilgimizi çekiyor. Çarpık ilişkilerin çeteleştirdiği bir piyasa yapısını mı sorgulamak gerekiyor; yoksa çeteleri açığa çıkarmayı mı deşifre etmeli? Piyasada küçük yatırımcılardan toplanan paralarla mı övünmek gerekli; yoksa küçük yatırımcılara yatırımlarının karşılığı ödenen temettülerle mi övünmeli?

Kurumsallık adına insanlardan toplanan paraları mı açıklamalı; yoksa bu insanların fona ödedikleri paralarının nasıl iç edildiğini mi yazmalı? Bakış açınıza bağlı olarak konuyu seçebilirsiniz. Ama yeniden belirtelim ki sorun geçmişin bir birikimi. Yılların çarpık ve yanlış yönetim anlayışının sonucudur. Artık ipin ucu alınamıyor. Çarpık yapı başlı başına bir güç haline gelerek karşı dirençleri yıkmaya bile çalışabiliyor.

Geçmişe kısa bir baktığımızda örneğin borsamızın bağışları zaten bir şeyleri açıklıyor. İMKB'nin durduk yere neden Sivasspor'a yardım yaptığını hatırlarız değil mi? Bu bağışla o dönemin ilgili Bakanının Sivaslı olmasının bir ilişkisi olmamalıdır. Ya da daha eskiden Mardin'e giden İMKB yardımına ne demeli? Herhalde o dönemdeki Bakanın da seçim bölgesinin Mardin olması tesadüfi idi.

İlişkiler ağı o kadar derin ve karmaşık hale gelmişti ki; İMKB yönetiminde de bulunan bir yatırım şirketinin halka arz yöntemi ve arz edilen şirketlerin piyasa haberleri ile işlemleri hâlâ büyük sorun olarak masada duruyor. Neden çözülmez veya çözülmek istenmez ki. Kirli ilişkiler ağında kamu kendini ve küçük yatırımcıların korunmasını bir an önce sağlamalıdır. Kırk kere anlatıldı. Okuyucular dahi en detayına kadar anlıyor ve detay bilgiler yolluyor ama kamu bir türlü anlayamıyor. Sorun nerede?

Başkalarının parasını yönetmek olarak tanımlayacağımız bir fon piyasası ve bu piyasayı geliştirecek adımlara rastlıyoruz. İMKB'de yer alan bazı fonların resmen milletin parası ile milleti nasıl soyduklarını da görmekteyiz. Bunların halka arzlarına dahi müsaade edilmemeliydi. Ama bırakın halka arz sonrasında bile milletten para toplamalarına müsaade edildi. Nasıl bir mantık? Bir soygun düzenine kamu izni ile devam edilebilir mi?

Borsa 20 bin seviyesindeyken toplanmaya başlanan paralar borsa 40 bine gelmişken bile bırakın borsa kadar artmasını paraların önemli bir kısmının kaybedilmesi nasıl izah edilebilir. Borsa çıkıyor ama borsa fonu kaybediyor. Bu nasıl uzmanlık? Bu nasıl bir düzen? Kim ne derse desin ki bunun adı "soygundur" ve sorumlular arasında da soyguna izin verenler bulunmalıdır.

Kurumsal yatırımcılar güya uzmanmış. Bireysel yatırımlardan daha düşük riskliymiş. Geleceğinizi bize emanet edin derken aslında fonu yöneten kurumu nasıl da koruyabiliyorlar. Kurumsal kurumsal kelimeleri ile aslında; soygun düzeni kurumsallaştırılıyor. Haberiniz ola!

[email protected]

(Yeni Şafak)

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 06:46

İLGİLİ HABERLER