
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a yeni lakap taktı!
AHMET UMUR ÖZTÜRK
ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Sayın Genel Başkan'ın deyimiyle 'Şambabası'nın son kullanılma tarihi doluyor. Süpürülme zamanı yakın. Feryadın, dayılanman, sinirlenmen bundan. Bu kadar basit. Rüyasında Suriye Fatihi rolünü kendine yakıştıran Başbakan aslında Abbas Yolcu filminin başrolünü oynuyor, farkında değil" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP MYK sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Akçakale'de düşen top mermileri ile hayatını kaybeden 5 kişi için 'şimdi biz buna müsaade edebilir miyiz' ve 'bizim kanımız, canımız buna müsaade etmez' dediğini belirterek, "Tayyip Bey, bırak ucuz politikayı palavrayı, ahkam kesmeyi, son 2 ayda 100'den fazla askerimiz polisimiz toprağa düşerken, Uludere'de 34 yurttaşımız hala nedeni açıklanamayan bir bombalamada öldürülürken senin canın, kanın buna nasıl müsaade etti. Bunu anlatsana, bunu açıklasana. Senin kanının neye müsaade edeceğine, neye etmeyeceğine nasıl karar vereceğiz" şeklinde konuştu.
"Diyarbakır Emniyet Müdürünün açıklamaları karşısında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı nasıl ters köşeye yatırdığının nedenlerini anlatsana" diyerek Başbakan’a seslenen Koç, önce bu müdürün konuşturulduğunu, toplumdan tepki gelince de tam tersinin söylendiğini belirtti. Koç, artık herkesin Başbakan Erdoğan'ın tanıdığını söyleyerek, "Oslo'da gizli kapaklı her tezgahı kurup, adına hakem devlete imza attırıyorsun, sonra dünkü gibi Milliyetçi Tayyip olarak, yüzün kızarmadan milletin önüne çıkabiliyorsun. Pes doğrusu 'Fasulye'den milliyetçilik' bu kadar olur. Amerika'ya, 'deliğe süpürmeyin kullanın ricası, siyasi taşeronluğu sürdürdüğün sürece geçerli galiba. Sayın Genel Başkan'ın deyimiyle 'Şambabası'nın son kullanılma tarihi doluyor. Süpürülme zamanı yakın. Feryadın, dayılanman, sinirlenmen bundan. Bu kadar basit. Rüyasında Suriye Fatihi rolünü kendine yakıştıran Başbakan aslında Abbas Yolcu filminin başrolünü oynuyor, farkında değil" diye konuştu.
"BAŞBAKANI GRUP TOPLANTISINDA İÇİM SIZLAYARAK VE BİRAZ DA GÜLEREK İZLEDİM"
Grup toplantısındaki konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı içi sızlayarak ve biraz da gülerek izlediğini belirten Koç, Başbakan Erdoğan'ın kendinden geçmiş şekilde İstiklal Marşını okuduğunu ve CHP'ye Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na aklı sıra nasihat ettiğini söyledi. Koç, "Sen okuduğun Akif dizelerinin hangisinin hakkını verebildin. Allah aşkına. Evet, biz ezelden beri hür yaşadık, hür yaşarız dizesi, sayende Amerikan teslimiyetine emanet edilmedi mi? BOP eş başkanlığı ile içi boşaltılmadı mı? Hür yaşamamızı kime borçlusun bugün. Korkma, söyle. Kimin emanetini harcıyorsun söylesene? Söyleyemezsin, dilin dönmez Mustafa Kemal Atatürk'ü anmaya. Çünkü sen, 1923'ün ne anlama geldiğini bile içine sindirememiş, kabullenememişsin" ifadelerini kullandı.
"Yapma gözünü seveyim Başbakan, sen ancak mazluma, öğrencine, gazetecine, sendikacılarına, askerine karşı kükreyebiliyorsun” diyen Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gerisi fasa fiso. Hangi dağları yırtıp, enginlere sığmayıp taştığını anlatabilir misin millete? Bak Kandil Dağı orada duruyor yırtabildin mi? Engin denizlerde İsrail'in hunharca öldürdüğü yurttaşlarının hakkını alabildin mi? Taşırabildin mi Akdeniz'i? Bırak göğsünü siper edip, bu hayasızca akını durdurmayı, şu kongrene davet edip, koro halinde kimlerle gurur duyduğuna bir bak bakalım. Söylediklerinle yaptıklarına sen de şaşıp kalacaksın. Aslında Mehmet Akif'in ruhunu rencide ediyorsun. Farkında değilsin. İstiklal Marşımızın içini boşaltıp çakma milliyetçiliğine kurban etme yeter. Sana, Türkiye'ye yaşattıklarından sonra Nazım'la cevap vermek lazım; 'Bu kafayla, bu teslimiyetle bu kadar yalanla dolanla, size yüz tane Türkiye verseler, yüzünün de içini boşaltıp, yüzünü de zincire vurup, yüzünü de satarsınız."
BUNDAN SONRA HİÇBİR ÖNERİ İÇİN GELMELERİ GEREKMİYOR
CHP Sözcüsü Haluk Koç, "Cumhuriyet Halk Partisi grubuna bundan sonra hiçbir öneri için gelmeleri gerekmiyor. AK Parti’yle bir diyalog kurabilmenin, popülist söylemler dışında gerçekçi bir uzlaşma sağlamanın imkanı yok” dedi.
CHP Sözcüsü Haluk Koç, CHP MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Koç, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Büyüme hedefinin yüzde 3.2 olarak açıklandığının hatırlatılması üzerine Koç, sürekli olarak revize edilen bir enflasyon hedefinin olduğunu belirtti. Koç, Merkez Bankası’nın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in baskısı ile bağımsızlığını yitirdiğini iddia ederek, “3 ayda bir, 6 ayda bir enflasyon güncellemesi değil, neredeyse her toplantıdan sonra hedef güncellemesi yapılacak gerçekliğe geldi. Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nda da Türkiye ile ilgili olumsuzluklar belirtilirken, burada da çok net bir şekilde bütçedeki bu duruma, olumsuzluklarda değinilmişti” şeklinde konuştu.
Seçilme yaşının 18'e çekilmesine ilişkin düzenlemeyle ilgili soru üzerine Koç, bunun popülist bir söylem olduğunu dile getirdi. Koç, Başbakan Erdoğan’ın sürekli olarak garip fikirlerle toplumun önüne çıktığını savunarak, “Cumhuriyet Halk Partisi grubuna bundan sonra hiçbir öneri için gelmeleri gerekmiyor. AK Parti’yle bir diyalog kurabilmenin, popülist söylemler dışında gerçekçi bir uzlaşma sağlamanın imkanı yok” dedi.
Bir gazetecinin Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in sözlerini sorması üzerine Koç, bu konunun, Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün üzerine vazife olmadığını belirtti. Koç, bir memurun demeç vermesinin alışıla gelmiş bir durum olmadığını ileri sürerek, “Bugünkü otoriter, sivil, baskıcı yürütme karşısında, bu sistem altında bir Emniyet Müdürü’nün Başbakan’ın haberi, bilgisi olmadan bu çerçevede açıklama yapması düşünülemez. Toplumdaki tepkiden sonra Başbakan’ın dönüşü, o tepkiyi döndürmeye dönüktür. Bu olay, toplumsal duyarlılık temelinde alındığında, toplumu bölmeye dönük bir söylemdir. Emniyet Müdürü en çok bu sözleri kendisine söyletenlere kızıyordur” diye konuştu.
Yeni çıkarılacak Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ile ilgili olarak Koç, konunun belirli bir alanda düşünülebileceğini söyledi. Koç, “Büyükşehir kavramı değerlendirilebilir. Her yönden ademi merkeziyeti savunuyorsunuz, bir yandan da en uç noktalara gidebilecek yerel hizmet modelini o bölge için merkezileştirmeye çalışıyorsunuz. Başlı başına bir çelişki. Projenin bir ayağı olarak değerlendirmek mümkün. Hedef gittikçe oradaki İl Genel Meclisleri’ni devre dışı bırakmak, İl Özel İdaresi’ni devre dışı bırakmak. Belli bir köy yapısını sürecin dışına çıkartarak, tamamen bölgesel federal idare şekline yönelik bir alt yapı oluşturma gayretleri var” dedi.
Seçimlerin 6 ay öne çekilmesi konusunda Koç, “Önce yerel seçimler bir Kanun değişiklikleriyle beraber Başbakan Erdoğan’ın kaybettiği bölgelerde de kendisinin üstün gelebileceğine inandığı yerlerde seçimlere gitmektedir. Seçime herkes, her zaman hazır. Siyasi kurumsanız, böyle bir iddia karşısında kimse durmaz. Başbakan’ın önce yerel seçim, sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ondan sonra da genel seçimlere dönük kendi siyasi avantajını öne alan bir takvim içerisinde olduğu açık” ifadelerini kullandı.