KİM BU SAHTE KORGENERAL KİMLİKLİ GAZETECİ?

BASIN MENSUBU KENDİSİNİ TÜMGENERAL OLARAK TANITMIŞ

Gecikmeler neden kaynaklandı. Size izah edeyim, bir de çok önemli bir şeyi söyleyeceğim, böyle haber alınamadığı zaman, çok değişik yollardan haber kaynaklarına ulaşılmaya çalışılıyor.

Bir tane örnek vereceğim ki hangi basın olduğunu zaten söylemem doğru değil, 21 Ekim günü öyleden sonra saat 15.10 basın mensubu orada bir Tugay ile temas kuruyor, nasıl oluyorsa? Kendisini Tümgeneral olarak tanıtıyor, ismini de söylüyor.

General Yılmaz, "nasılsınız oğlum falan, kaç kişisiniz siz orda." Şimdi bu çok yanlış bir şey. Peki biz onun sahte olduğunu nasıl anladık. O bölgedeki bütün PKK telsizleri de dinliyoruz. Akşam telefonu bulduk, bir gazetenin iç santralinin numarası, arkadaşlar o gazetenin yetkili merkezi ile konuştu onlar da çok üzgün olduklarını söylediler.

Şimdi Genel Yayın yönetmeni nerden bilsin bilemez, o haber gelsin ister, şimdi böyle etik olmayan koşullar gerçekten çok yanlış, çok yanlış. Basın mensupları olarak biliyorsunuz, Türkiye toplumunda bir gerginlik var herhalde bunu siz bende daha tespit ediyorsunuz. Ben bunu bir kere daha basın organına ifade ettim.

Toplum içinde ki iç çatışmayı besleyici, toplum içinde kutuplaşmaya neden olacak tüm yayınlardan gerçekten kaçınmalıyız, bakın teröre bu kadar kanlı bilançosunun olduğu bir ortamda Türk toplumunda böyle bir çatışma olmaz ama bu hiç olmayacak anlamına da gelmiyor, o bakımdan gerçi bu yalnız basını ilgilendiren bir konu değil. Bu hassasiyet ve sağduyulu yaklaşım toplumun katmanları tarafından bu hassasiyet gösterilmelidir. Sadece basın sağduyulu olup ta sokakta ki insan o sağduyudan uzak kontrollü olmaz ise yine bir faydası yok bizi çatışma ortamına doğru sürükler.

Beni tanıyorsunuz çok rahat sölüyorum size bunları size eleştire bombardımanına tutma niyetimin hiç birzaman olmayacağını biliyorsunuz. Bazı örneklerin olduğunu söylemek zorundayım. Akılda kalıyor. Şimdi genelleme eğilimi çok fazla var bizde. Basın için söylemiyorum tüm toplum için söylüyorum.

Bir yerde olan bir şeyi her yerde varmış gibi değerlendiririz. Birkaç gün önce çeşitli kanallarda haberleri izliyorum, Güneydoğuda bir yerde yerini de biliyorum ama söylememe gerek yok, bir kameraman bir muhabir haber yapıyorlar, şimdi muhabir diyor ki ABD'de ki görüşmeler sonrasında TSK teyakkuz durumunu kaybetti.

Şimdi sanki bütün Güneydoğuyu gezdi ben o haberi yapan mesleğini icra ettiği için saygı duyuyorum ama ondan bir şey isteniyor merkezi tarafından hergün 19:35'te haber yap. O da bir şey söylemek zorunda. O muhabirden hergün bir haber isterseniz o da öyle haber yapıyor. Teyakkuz durumu kalktı yarın da tekrar teyakkuza geçildi.

Tabi bu bir örnek, bunu çoğaltmak ta mümkün bizim bu çeşit haberlere karşı gösterdiğimiz hassasiyetimizin bir sebebi var. Sebep şu; bir haber geçtiği zaman o gün o haber, haber olarak kalıyor, ertesi gün köşe yazarı tarafından taşınıyor. Üçüncü güne geldiğimiz zaman da bize sorulmaya başlanıyor."