KİMYASAL VE BİYOLOJİK SALDIRI KARŞISINDA KENDİMİZİ NASIL SAVUNACAĞIZ ?...
UĞUR ALICI
ANKARA - Körfez'de esen savaş rüzgarların şiddetinin artmasıyla birlikte herkesin kafasını meşgul eden bir sorun haline gelen ''olası kimyasal ve biyolojik bir saldırıya karşı ne kadar hazırlıklıyız, neler yapmalıyız?'' soruları önem kazanmaya başladı.
Şavaş rüzgarlarının esmesi ve Türkiye'nin de tehdit altında olduğunun yüksek sesle söylendiği şu günlerde insanlar, kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı önlem almayı sürdürüyor. Türkiye'de önlem almanın kişi başına düşen maliyeti ise 110 milyon Türk Lirası. Aeresol filtreli kaçış başlığı ve tulumuyla birlikte bir kişinin biyolojik ve kimyasal saldırılardan korunması için alması gereken zorunlu iki korunma araç gereci. Bu savunma ve korunma malzemelerinin bir kişiye faturası 110 milyon Türk Lirası. Uzmanlar, 110 milyon Türk Lirası tutarındaki ve 'Terrör-Bio-Kimya kaçış Başlığı' adını verdikleri gaz maskelerine rağbetin son günlerde arttığını belirtiyorlar. Bu gaz maskeleri, kimyasal, biyolojik etkenlerden, zehirli buhar, sıvı ve katı zerreciklerden korunmak için acil bir çözüm olarak öneriyorlar. Bu gaz maskeleri saldırıda ve sonrasında gazın yoğunluğuna göre 20-60 dakika kullanma süresinin olduğuna işaret eden yetkililer, bu filtrelerin ömrünün ise 5 yıl olduğu belirtiyorlar.
Türkiye'de 'İşçi Sağlığı Teçhizatı' adı altında 1979 yılında kurulan ve yabancı ortaklarla işbirliği halinde bu alanda ürünler satan firma yetkililerinden Selami Öztürk, muhtemel Irak harekatının giderek kesinlik kazanması sonucu, insanların gaz maskelerini almak için yoğun bir taleple karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Öztürk, gaz maskesi ve koruyucu tulum almak isteyen insanları, kullanım süresi geçmiş filtreler ve donanım malzemeleri konusunda, ''Gaz maskelerine her filtre takılmaz. Sanayi sektöründe kullanılan filtreler vardır, kimyasal ve biyolojik saldırılar için kullanılan filtreler ayrıdır. Zamanı geçmiş, yıllanmış gaz maskeleri piyasalarda satılıyor, görüyoruz. Filtrelerin kullanım süreleri çok önemlidir'' uyarılarında bulundu.
BİYOLOJİK SALDIRI HAKKINDA NE KADAR BİLGİ SAHİBİYİZ?
Herkesin aklında soru işareti oluşturan 'Biyolojik' saldırı nedir? Biyolojik saldırı, insan, evcil hayvan ve faydanılan bitkilerde ölüm veya zarar meydana getiren, malzemeyi hasara uğratmak amacıyla mikroorganizmaların veya bunların toksinlerinin (zehirlerinin) kasten kullanılması olarak belirtiliyor. Üretimleri kolay olduğu belirtilen biyolojik savaş maddeleri depolama şartlarına ve dış şartlara dayanıklılık gösteriyor, enfeksiyon yetenekleri fazla olup, salgın hastalıklara yol açıyor. Vücuda çeşitli yollardan çok rahat bir şekilde girme özelliği gösteriyor. Teşhis ve tedavisi güç olan biyolojik saldırıya maruz kalan bir kişide bu biyolojik atıkların kuluçka devreleri oluyor ve çok kısa sürüyor. Yetkililer, biyolojik saldırının tahribatını tam anlamıyla öldürücü olarak belirtiyorlar.
BİYOLOJİK SAVAŞ MADDELERİNİN VÜCUDA GİRİŞ YOLLARI
Bir yere biyolojik saldırı yapıldığında ortamda bulunan insanlara, biyolojik savaş maddeleri, solunum sistemlerinden, sindirim sistemlerinden, deri, tenasül organlarından ve göz konjiktivalarını etkileyerek tahribat yapıyor. Uzmanlar, biyolojik maddelerin vücuda giriş yollarına göre tehlike risklerini yüzdelik oranlar halinde açıklıyorlar. Örneğin şarbon hastalığı mikrobu deri yoluyla alındığında ölüm oranı yüzde beş ila yüzde 20 civarında olduğunu vurguluyorlar. VEBA deri yoluyla ile bulaştığında ölüm oranı yüzde yirmi, yüzde otuza kadar yükseliyor. Tüberkiloz, verem, tifo gibi biyolojik yollardan alınan mikropların ölümcül dereceli birinci sınıf olarak kaydediliyor.
BİYOLOJİK BİR SALDIRI ANINDA FERDİ OLARAK İLK ÖNCE NE YAPMALIYIZ
Yetkililer önce varsa maske takılması gerektiğini belirterek önlemleri şöyle sıralıyorlar:
''Kirlenmiş sahadan en kısa sürede uzaklaşılması gerekiyor. Hiç bir şeye el sürülmemesi gerekiyor. Üzerlerinde bulunan elbisenin düğmelenmesi, yanımızda bulunan bir eldiven varsa giyilmesi kısaca vücüdun açık yerlerinin kapatılması. Kişinin vücudunda bulunun yara ve kesik yerlerinde bir bandla kapatılması gerekiyor''.
Saldırı anında veya sonrasında yanımızda bulunan içecek ve yiyeceklerin dışında başka yiyeceklerin ve içeceklerin kullanılmaması. İçecek ve giyeceklerin kaynatılması da önemli bir ayrıntı olarak vurgulanıyor. Kullanılacak malzemelerin sterilize edilmesi, vücudun saldırı sonrasında sabunlu su ile temizlenmesi en önemli tedbirler arasında yer alıyor. Uzmanlar bunların yapmından önce ilk olarak kişi veya kişelerin en yakın sığınaklara gitmesi koşulunu öngörüyorlar.
KİMYASAL SAVAŞ NEDİR VE SALDIRI ANINDA VE SONRASINDA NE YAPMALIYIZ
Kimyasal savaş, kimyasal özelliklerinden dolayı öldürücü, yaralayıcı, tahriş edici ve aynı zamanda yangın çıkartıcı, insanlara, bitki ve metallere etkisi olan katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerle yapılan bir savaş olarak belirtiliyor. Yapımları kolay ve ucuz olduğu vurgulanan Kimyasal savaş için yetkilelir, kimyasal saldırının tesir alanının çok geniş olduğunun üzerinde duruyorlar. kimyasal saldırıyı biyolojik saldırıdan ayıran en önemli özellik ise tahrip gücünün de bulundurması.
SALDIRIYA KARŞI ÖNLEMLER NELER OLMALI
Ev ve iş yerinizin iç kısımlarında penceresi en az ve korumaya elverişli bir odanın sığınma yeri olarak hazırlanması gerekiyor. Hazırlanan sığınak, içerden dışarıya gaz girişiminin önlenmesi amacıyla pencere ve kapı kenarlarının, altlarının bant, yapışkan sünger ve macun ile kapatılması zorunlu olarak belirtiliyor. Uzmanlar ayrıca kullanılacak besin maddelerinin cam fanus içerisinde bulundurulması gerektiğinin altını çiziyor.
SALDIRI ANINDA EVİNİZDE, DIŞARIDA VEYA ARAÇTA İSENİZ
Önceden hazırlanmış olan sığınma odasına girilmeli, kapatılmış pencere ve kapı aralıklarına, ek önlem olarak sulandırılmış çamaşır suyuna batırılmış bez, battaniye malzeme ile örtülmesi gerekmekte. Tehlike geçinceye kadar dışarı çıkılmamalı, eğer gözlerde yanma varsa, bu gaz sızıntısının bir belirtisi olarak vurgulanıyor. Gözlerin hemen bol su ile yıkanması gerekiyor. Sızıntı olduğunu tahmin ettiğiniz bölgeyi önce çamaşır suyu ile daha sonra sabunlu su ile yakınması tavsiye ediliyor. Ayrıca yetkililer insanların korunmak amacıyla bulundukları yerlerde yetkililerin uyarılarını ve açıklamalarını takip edebilmek için radyo bulundurmalarının sağlıklı olacağını kaydediyorlar. Sığınağa girmeden önce ise üzerinize gaz bulaşma riski yüksek. Hemen elbiselerin çıkarılması gerekiyor. Cildin bol su ile yıkanması gerekiyor. Pencere, kalorifer ve havalandırma sistemlerinin kesinlikle kapalı tutulması ve en seri bir şekilde sığınma yerlerine gidilmesi öneriliyor. Kimyasal saldırıdan korunma olarak öncelikli olarak gaz maskesinin takılması zorunlu. Sis ve duman içine girilmemesi gerekiyor. Açık su kaynaklarındaki suların içilmemesi ve alkol, sigara kallanılmamasının zorunlu olduğu vurgulanıyor.
KİMYASAL SALDIRININ FİZİKİ BELİRTİLERİ
Bir bölgede veya yerde (İş, konut vs) kimyasal saldırıya maruz kalan bir insanın etkilenip etkilenmedeği şu belirtiler yoluyla kısa zamanda analışılması mümkün:
- Gözlerde sulanma ve yanma
- Gözlerde ışığa karşı duyarlılık
- Göz kapaklarının şişmesi
- Öksürük ve boğulma hali
- Gözlerde, boğaz ve nefes borularında iltihaplanma
YAPILACAK İLK YARDIM İSE
- Göz kapaklarının açık tutularak bol su ile uzun süre yıkanması
- Tene bulaşan sıvıyı yara temizler gibi sürtmeden silinmesi
- Varsa koruyucu merhem sürülmesi
- Bol su ile yıkanması
- Kimyasal etkiye maruz kalan elbisenin derhal çıkartılması
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:12