
KKTC'DE REJİM TARTIŞMALARI SÜRÜYOR!..
KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, geçmişte başkanlık sistemini gündeme getirdiğinde, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve arkadaşlarının o zaman, ''Asla! Denktaş diktatör olacak'' diye karşı çıktığını belirterek, ''Şimdi ben bunlardan korkmuyorum. Diktatör çıksalar da bir şey yapamazlar. Neden, çünkü artık 'devletim' diyen bir halkımız vardır'' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da, ''Bugün ne kadar iyi bir devlet düzeni yaratabilirsek, ne kadar başarılı çalışan bir mekanizma oluşturabilirsek, hem bugün hem yarın olası bir çözümde de bu bizim işimize gelecektir'' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Denktaş, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi'nin (UKÜ) bu gece organize ettiği, ''KKTC'de Rejim Tartışmaları: Başkanlık Sistemi mi, Parlamenter Sistem mi'' konulu panelde konuştu. İzleyicilerin sorularını da yanıtlayan Talat ve Denktaş'ın konuşması zaman zaman esprili bir havada geçti.
RAUF DENKTAŞ
''Bizde şimdiki sistem en kötü sistemdir'' diyen Denktaş, bugünkü sistemin yanlış olduğunu, başkanlık sisteminin her yönüyle tartışılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Hepimiz, KKTC devletinin egemen bir devlet olduğuna, kalıcı olduğuna, Rum'la yapılacak herhangi bir anlaşmada bu devletin ortak olacağına inanıyorsak o zaman sistemin daha iyi çalışması için, kamuya daha iyi hizmet için, hangi rejim daha iyidir onu rahatlıkla tartışabiliriz. Kökleşmiş, 24 yaşına gelmiş bir sistemde aksaklık nedir, eksiklik nedir ne daha iyi olur konusu muhakkak tartışılmalıydı. Ben bunu birkaç defa gündeme getirdiğimde o zaman Sayın Talat ve arkadaşları 'asla! Denktaş diktatör olacak' diye karşıma çıkmışlardı. Şimdi ben bunlardan korkmuyorum, diktatör çıksalar da bir şey yapamazlar. Neden, çünkü artık 'devletim' diyen bir halkımız vardır.'' ''Başkanlık böyle küçük bir toplumda muhakkak daha etkili bir şeydir'' diyen Denktaş, başkanlık sisteminde, uzmanların idaresinde, tarafsız bir ombudsmanın, tarafsız bir sayıştay ve tarafız bir yargının şart olduğunu, tarafsızlığın sözde değil özde olması gerektiğini kaydetti.
CUMHURBAŞKANI TALAT
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da, başkanlık sisteminde en belirgin özelliğin kuvvetler ayrılığı olduğuna işaret etti. Halk tarafından seçilen bir başkanın meşruiyetinin tartışılmayacağını kaydeden Talat, KKTC'de cumhurbaşkanını halkın seçtiğini ve meşruiyetinin tartışılmadığını, ancak yetkilerinin kısıtlı olduğunu, anayasanın başı olmasının da sembolik olduğunu belirtti.
Kıbrıs sorunundan kaynaklanan durum nedeniyle, KKTC Cumhurbaşkanının ''toplum liderliği'' sıfatı da olduğunu bu nedenle uluslararası meşruiyeti de bulunduğuna işaret eden Talat, Kıbrıs sorunu olmasa cumhurbaşkanının ancak törenlere katılıyor olacağını ve ''tören paşası'' olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Talat, ''Bugün ne kadar iyi bir devlet düzeni yaratabilirsek, ne kadar başarılı çalışan bir mekanizma oluşturabilirsek, hem bugün hem yarın olası bir çözümde de bu bizim işimize gelecektir'' dedi.
1992 yılında yapılan bir araştırmadan alıntı yapan Talat, araştırmaya göre, hiçbir ülkede başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçilmediğini, ancak parlamenter sistemden başkanlık sistemine çok sayıda ülkenin geçtiğini aktardı. Bunun ilginç bir sonuç olduğunu ifade eden Talat, kendilerinin dışındaki başka ülkelerin de başkanlık sistemini tartıştığını ve başkanlık sistemine geçmeyi daha doğru bulduğunu söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, başkanlık sistemin en önemli özelliğinin kuvvetler ayrılığının sağlanması olduğunu vurgulayarak, ''Bugün bizim ülkemizde kuvvetler ayrılığı yoktur'' dedi. Kuvvetler ayrılığını ciddi şekilde sağlamak gerektiğini ifade eden Talat, bunu sağlamanın en bilinen yolunun da başkanlık sistemi olduğunu söyledi. Talat, başkanlık sisteminin enine boyuna tartışılması ve tartışmalara halkın da katılması gerektiğini ifade etti.
ANNAN PLANI
Talat ve Denktaş'ın konuşmacı olduğu panelde, Annan planı da gündeme geldi. 1. Cumhurbaşkanı Denktaş, Talat'ın, eşitlik, egemenlik yönündeki sözlerinden memnuniyet duyduğunu ifade ederek, yüzde 80 ile yüzde 20'nin eşit olamayacağını, Türk ile Rum'un eşit olacağını, halkların eşitliği üzerinde durmak gerektiğini söyledi. ''Annan planının götürdüğüne baktığında, getirdiğinin hiçbir değerinin olmadığını'' ifade eden Denktaş, iki devlet esası üzerinde durarak, ''Ama Annan planındaki gibi iki devlet değil'' dedi. Denktaş, bir devlet olduğunu, adının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu, devletin adını değiştirmeye gerek olmadığını vurguladı.
Halkın Annan planını okumadan, kandırılarak ''evet'' dediği görüşünü dile getiren Denktaş, Türk tarafından da ''hayır '' çıkmış olması halinde iki devlet esası üzerinden görüşme olacağını kaydetti.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat da, yeniden Annan planı tartışmasına girmeyeceğini, zamanında çok tartışıldığını ve halkın da kendilerine hak vererek, yüzde 65'le ''evet'' dediğini belirterek, Annan planının kabulünün ardından, bugünkü gelişmişlik düzeyine gelindiğini ve Kıbrıs Türkleri'nin uluslararası alanda daha kabul gördüğünü söyledi. Bugünkü durumu yüzde 65 ''evet''e borçlu olduklarını dile getiren Talat, ''Rumlar da 'evet' demiş olsaydı...'' ifadesini kullanınca Denktaş, ''O zaman hapı yutmuştuk'' dedi.
Talat, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un Annan planını şeytanlaştırdığını ve Denktaş gibi katı bir tutum izlediğini söyleyince, Denktaş da, ''Allah Papadopulos'dan razı olsun yoksa hapı yuttuyduk'' karşılığını verdi. Devleti daha etkin hale getirmek gerektiğini kaydeden Talat, ''Annan planı iyiydi, kötüydü tartışmasına gerek olmadığını, zamanında çok tartışıldığını'' ifade ederek, ''Annan planı geride kaldı'' dedi. Denktaş, bu kezde ''Oh be!'' ifadesini kulladı. Denktaş ve Talat arasındaki Annan planıyla ilgili karşılıklı konuşmalar esprili bir havada geçti ve dinleyicileri güldürdü.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:30