Gündem
  • 14.5.2002 23:07

KKTC'Lİ 7 SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ BM GENEL SEKRETERİ ANNAN'A MEKTUP GÖNDERDİ

KAYNAK : Haber Vitrini LEFKOŞA- KKTC'deki 7 sivil toplum örgütü, Kıbrıs'a gelecek olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'a iletilmek üzere ortak mektup hazırladı. Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, KKTC İşadamları Derneği, Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Birliği ve Kuzey Kıbrıs Genç Müteşebbisler Derneği imzası taşıyan mektupta, görüşme sürecinin şeffaflaşmasına acil ihtiyaç olduğu vurgulanarak, Annan'dan bu konuda iki lidere telkinde bulunması istendi. Saray Otel'de bu sabah basın toplantısı düzenleyen sivil toplum örgütü temsilcileri, BM Genel Sekreteri'ne yazılan mektubu basına dağıttılar. KKTC İşadamları Derneği Başkanı Özdil Nami'nin Annan'a yazılan mektubu, Ticaret Odası Başkanı Ali Erel'in de ortak basın bildirisini okuduğu toplantıya, Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Başkanı Taner Ekdal, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Başkanı Şevket Abohorlu, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Birliği Başkanı Gülden Plümer Küçük ve Kuzey Kıbrıs Genç Müteşebbisler Derneği Niyazi Akman ile derneklerin üyeleri katıldı. TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜ 7 örgüt mektupta, Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu kritik durumun farkında olduklarını ve sorunun bu yıl sonundan önce çözülmesi gereğinin bilincinde olduklarını kaydettiler. "Bizim çözümden beklentimiz ve anladığımız, siyasi eşitliğe ve iki eşit devlete dayalı yeni bir ortaklığın oluşması ve yeni ortaklığın 2004 yılına kadar AB üyeliğinin gerçekleşmesidir" diyen sivil toplum örgütleri, bu gerçekleşirken Türkiye'nin etkin garantörlüğünün devamı ve Türkiye-Yunanistan arasındaki dengelerin korunması gerektiğine de dikkat çektiler. Görüşme sürecinde şu anda devam etmekte olan karartmanın iki tarafın pozisyonları hakkında yanlış bilgilerin yayılmasına sebep olduğunu ve çözüme ulaşılma ihtimalini azalttığını da savunan örgütler, bu nedenle görüşme sürecinin şeffaflaşmasına acil ihtiyaç bulunduğunu vurguladılar. Adada yaşayan her iki halkın da liderlerinin görüşme sürecinde ne kadar yapıcı davrandıkları hakkındaki gerçekleri bilmeye hakkı bulunduğunu belirten örgütler mektupta şöyle dediler: "Böylece daha güzel bir gelecek için al ver süreci ile tanışma bu bunu kabullenme sürecini yaşayacağız. Ümit ederiz ki ziyaretinizde şeffaflığın gereği ile ilgili her iki lidere de telkinlerde bulunursunuz. Şeffaflığın sağlanmaması halinde liderlerimizi daha yapıcı davranmaları için motive edebilmemiz için zaman kalmayacağı endişesini taşımaktayız." "ÇÖZÜM İÇİN DIŞ DİNAMİKLER MEVCUT" 7 sivil toplum örgütü ortak basın bildirilerinde, Kıbrıs görüşmelerinde dördüncü tura başlandığına dikkat çekerek, görüşmelerin sağlıklı bir ortamda yapılabilmesi amacıyla görüşülen konularının detaylarında karartma uygulandığını hatırlattılar. "Ancak görüşmelerde karartma uygulanması masadaki liderlere sağlıklı bir ortamın sağlanmasına yardımcı olmamış, aksine tarafların karşılıklı olarak birbirlerini suçlamaları için kullanabilecekleri bir ortam oluşturmuştur" diyen örgütler, öndeki birkaç ayın Kıbrıs sorununa tarafların kabul edebileceği bir çözüme ulaşılabilmesi için belki de son ve tarihi fırsat penceresini sunduğunu vurguladılar. Karşılıklı al-ver sürecine girilmesini bekledikleri bir dönemde karartma nedeniyle sebebini anlamadıkları iki liderin birbirini suçlamalarının tırmanmakta olduklarını vurgulayan örgütler, bunu anlamakta güçlük çektiklerini kaydettiler. TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ Türkiye'nin ne AB üyelik sürecini terk etmek ne de Kıbrıs Adası üzerindeki ve Doğu Akdeniz'deki haklarından vazgeçmek zorunda olmadığına dikkat çeken örgütler, aksine Kıbrıs'ta varılacak bir çözüm ile oluşacak yeni ortaklığın AB üyeliğinin, Türkiye'nin AB sürecinin önünü açacağını ve bu süreci rahatlatacağını kaydettiler. 29 Nisan tarihli önerilerin ve Rum tarafının bu önerilere cevabının karatma nedeniyle tam olarak bilinmediğini de hatırlatan örgütler, "Masadaki görüşmeci ekiplerin daha fazla gayret sarfetmeleri, yaratıcı olmaları ve süratle bir al-ver sürecine girmeleri gerektiğine inanıyoruz. Görüşmeci ekiplerin kendi dünya görüşlerine göre değil, temsil ettikleri toplumların isteklerine en iyi bir şekilde cevap verecekleri bir tavır içine girmeleri gerektiğini hatırlatmak ihtiyacını duymaktayız" dediler. DE SOTO'NUN AÇIKLAMLARI AB'ı emperyalist bir güç olarak niteleyen görüşlere katılmadıklarını da vurgulayan örgütler, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto'nun açıklamalarının bazı gerçeklerin toplumlara tam yansıtılmadığının ifadesi olduğunu savundular ve şöyle dediler: "Masadaki her iki liderin de kendi pozisyonlarının tutsağı haline geldiklerini, halbuki liderlerin sorumluluğunun al-ver sürecine girerek mevcut fırsatları kullanmaları gerektiğini; her iki liderin de mevcut fırsatları yakalamak için gayret göstermeleri gerektiğini; BM'nin masaya bir çözüm paketini koymaya muktedir olmasına rağmen bu aşamada çözüm bulma sorumluluğunun liderlerin elinden alınmaması gerektiği." İki toplumun olduğu kadar Türkiye halkının da masada ne konuşulduğunu bilmeye hakkı olduğunu vurgulayan örgütler, TC Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in, görüşme sürecinin tıkanması halinde herkesin bedel ödeyeceği ancak en büylflığın gereği ile ilgiliük bedeli Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının ödeyeceği şeklindeki açıklamasını da hatırlattılar. Bildiride şöyle denildi: "Rum kesiminden alınan mesajlarda, 'Türk görüşmeci ekibin kendi pzisyonlarının tutsağı olduğu, ileri adım atmak istemediği, Rum kesiminin Türkiye'nin garantör haklarını Kıbrıs Türkler'in güvenlik ihtiyacını giderecek şekilde kabul ettiği, iki devletin iç işlerinde tamamen bağımsız hareket edebileceklerini, ayrıca üst şemsiye devlette de siyasi eşitliği kabul ettiklerini ancak Denktaş'ın herkesi tatmin edecek bir çözümden sonra bile yeni AB üyeliğini konuşmak dahi istemediği' görüşleri savunulmaktadır. 'Denktaş'ın verdiği 29 Nisan tarihli önerilerde yeni bir ortak devleti kabul etmediği, bir ortak koordinasyon komitesinden bahsettiği' söylenmektedir. Halbuki masadaki Kıbrıslı Türk görüşmeci ekip üyelerinin zaman zaman yaptıkları açıklamalarda, 'kendilerinin AB'a karşı olmadıkları, haklarımızı koruyan, eşitliğimizi ve güvenliğimizi garanti altına alan kaygılarımızı giderici bir anlaşmadan sonra yeni ortaklığın AB üyesi olabileceği, Belçika modelinin Kıbrıs'ta arzu edilen çözüm için ana hatları ile iyi bir model oluşturduğu'ifade edilmektedir. Her iki toplumun da hangi tarafın doğruları yansıttığını bilmeye ihtiyacı vardır." Kıbrıs Türkleri'nin ekonomik seviyelerinin Rum kesiminden farklı olmasının Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılmasının önünde bir engel teşkil etmemesi gerektiğini de savunan örgütler, "Kıbrıslı Türkler bir anlaşmadan sonra eşit rekabet gücüne ulaşıp ekonomik olarak entegre olacağı diğer ekonomilerle rekabet edebilecek kapasiteye ve yetişmiş insan kaynağına sahiptir. Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargolar ve izolasyonlar bu görüşme sürecinde kaldırılmalı" dediler. Örgütler, kimsenin işadamlarının kendi kısa vadeli çıkarlarından dolayı çözüm ve AB üyeliği istediğini söyleyemeyeceğini de kaydettiler. "EKİP GÜÇLENMELİ"- Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a görüşme sürecinde yardımcı olan ekibin güçlendirilmesi gerektiğini de savunan 7 örgüt, AB üyeliğinin çözümün bir parçası olduğunu kendilerinin bildiğini, onların da bunu kabul etmesi gerektiğini, görüşmeci ekipte mutlaka AB üyeliğinin önemini bilen kişilerin bulunması gerektiğini ileri sürdüler. Görüşmeler devam ederken, iki toplumlu faaliyetlerin yapılması ve Kıbrıs Türkü'ne uygulanan ambargolar ile izolasyonların kaldırılması gereğini de belirten örgütler, "Kıbrıs konusunda yapılmakta olan görüşmelerde şeffaflık yoktur. Bağımsız iradeye sahip sivil toplum örgütleri tarafların birbirlerini suçlamaları ve basında çıkan soru işaretli haberler ışığında görevlerini yapamaz durumdadır" dediler. Örgütler, Kıbrıs sorununun çözülüp AB üyeliğinin gerçekleşme sürecinin tüm dünyayı ilgilendiren ve fırsat penceresinin kısa bir süre sonra kapanacağı bir konumda olduğunu ve ilgili tarafların tümünün olumlu katkılarını ortaya koyma zamanı olduğunu vurguladılar. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:51

İLGİLİ HABERLER