KÖPEĞİNE "PAKİZE" İSMİ KOYAN ERTUĞRUL ÖZKÖK'E PAKİZE SUDA'DAN CEVAP VAR...
KAYNAK : Haber Vitrini
Pakize SUDA
Ertuğrul Özkök'e mektup
SEVGİLİ Ertuğrul Özkök,
Belki Sayın Genel Yayın Yönetmenim demem gerekirdi, ama 7 Aralık 2002'den itibaren aramızda yeni ve daha sıcak bir bağ oluştuğu için ilk hitabı uygun buldum.
Size ne zamandır bir teşekkür borcum vardı. Bana güvendiniz, Hürriyet'in kapısını açtınız, önyargılı birçok kişiyle mücadele ettiniz. Ve hálá da ediyorsunuz belki. Son hükmü önyargısından farklı olmayanlar vardır mutlaka.
Geçtiğimiz cumartesi günü bir teşekkür alacağınız daha oldu. Bu sefer işin içinde eşiniz Tansu Hanım da var. Evinize kabul ettiniz beni. Hem de temelli.
Bundan böyle o evde fink atacağım.
Koltukların üstüne zıplayacak, terliklerinizi dişleyeceğim. Belki otur dediğinizde oturacak, kalk dediğinizde kalkacağım ama biliyorsunuz ki asıl siz bana itaat edeceksiniz.
Artık hayatınızı bana göre düzenleyeceksiniz. Akşamları davetlerden, toplantılardan ‘‘Pakize'yi dolaştıracağım’’ gerekçesiyle erken ayrılacaksınız.
Hay aklınızla bin yaşayın!
Şu hayatta başka ne isterdim?
Size artık ‘‘Baba’’ diyebilir miyim Ertuğrul Bey?
***
Çok mutlu günlerimiz olacak, göreceksiniz.
Ama kafamı kızdırdığınızda halının orta yerine neler yapabileceğimi de bilmenizi isterim. Beni başyazar yapmazsanız sabaha kadar havlayıp ev halkını uyutmayacağımı da... Bunu siz istediniz n'apiim; alışveriş merkezinin kapısında o kadar kişi gördü beni, alıp eve götüren siz oldunuz.
***
Şaka bir yana...
En az insanı sevdiğim kadar sevdiğim, hayatlarına aynı ölçüde değer verdiğim hayvanlardan birine ismimi vermiş olmanız hakikaten çok hoşuma gitti. Beni ne kadar iyi tanımışsınız.
Amacınız sadece ‘‘hayvanlara insan ismi takılabilmeli’’ demek değil biliyorum. Öyle olsa herhangi bir isim koyabilirdiniz köpeğinize. Özellikle benim ismimi seçmenize, onlarla aramdaki dostluğun boyutunu anlamış olduğunuzu bana hissettirme ve bunu herkese anlatma isteğiniz sebep olmuştur, eminim.
Rex'in yasını tuttuğum şu günlerde jestiniz ilaç gibi geldi, inanın.
Adaşımı en kısa zamanda tanımak isterim.
Bekir Coşkun'un Pako'su da adaşım sayılır. Herkes Pako der bana çünkü. Gittikçe çoğalıyoruz. Ne güzel.
***
Bakın aklıma ne geldi...
Bundan sonra terk edilmiş, sokağa atılmış, kaybolmuş bütün köpeklerin ismi Pakize olsa... Erkek dişi ayırmadan.
Ya da dişiler Pakize, erkekler Rex.
Gerçi benim Rex'im dişiydi. Mahallenin çocukları Rex demişler bir kere, ben de değiştirmedim.
Diyeceğim,
Ben razıyım, onları sahiplenenler de benimserse bu fikri neden olmasın?
Ama temennim hiç ‘‘Pakize’’lik köpek olmaması tabii. Kedi de, kuş da.
Gerçi mektubum size Ertuğrul Bey ama buradan hayvanını terk edenlere seslenmek istiyorum müsaadenizle.
Arkadaşlar!
Keşke yarı hayvansever olacağınıza hayvansevmez olsaydınız. Hayvanlar için daha hayırlı olurdu. Sizin gibilere hiçbir konuda güvenilmeyeceğini düşünüyorum. Her işi yarım bırakırsınız siz. Allah yakınlarınızın yardımcısı olsun.
Diyeceğim bu kadar.
***
Mektubuma son verirken size ve Tansu Hanım'a tekrar tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Tabii adaşımı da kucaklarım.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:52