
Libya Sisi'ye 1962 hezimetini hatırlattı
Libya Devlet Yüksek Konseyi, Mısır ordusunun yıllar önce Yemen'de olduğu gibi Libya'da bir maceraya sürüklenmesini beklemediklerini belirtti. Konsey, Mısır'ın Libya'ya müdahalesi halinde bunun 1962'de Yemen'e müdahalesi gibi kötü sonuçlar doğurabileceğini hatırlattı..
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin "Mısır ordusunun, gerek duyulması halinde ülke sınırları dışında askeri bir görevde bulunabileceği" mesajını vermesinin ardından, Libya Devlet Yüksek Konseyi'nden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Mısır ordusunun yıllar önce Yemen'de olduğu gibi Libya'da bir maceraya sürüklenmesini beklemiyoruz." ifadeleri yer aldı.
"MISIR İÇİN KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURUR"
AA'da yer alan habere göre Mısır'ın kendisi açısından kötü sonuçlar doğuran 1962'de Yemen'deki Mütevekkili Krallığı'na karşı başlatılan devrimi desteklemesi hatırlatılan açıklamada, Mısır ordusunun Libya'da bir maceraya atılması halinde akıbetinin Yemen'dekine benzer olacağına dikkat çekildi.
"LİBYA'NIN ÖZGÜRLÜĞÜ MISIR İÇİN TEHDİT Mİ?"
Açıklama'da Sisi'ye hitaben ise şu ifadeler kullanıldı: "Mısır'ın Libya'ya müdahalesi için bahane olarak kullanılan ulusal güvenlik sorunu ancak sınırlarının kapatılması ile çözülebilir. Yoksa Libyalıların özgürlüğü ve yönetiminin istikrarı Mısır rejimi için tehlike midir?"
"FİTNEYİ DAHA ÇOK ALEVLENDİRECEK"
Sisi'nin Libya'daki kabileleri ve aşiretleri eğitip silahlandırma çağrısının, "fitneyi daha çok alevlendirerek Libyalıları birbirlerine öldürtmek" anlamına geldiği kaydedilen açıklamada, bağımsız ve egemen bir devlet olan Libya'da meşru hükümetin görevinin, tüm Libya toprakları üzerindeki kontrolünü genişletmek olduğu vurgulandı.
"MISIR 6 YILDIR LİBYA'YA MÜDAHALE EDİYOR"
Açıklamada, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter yanlısı Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in Sisi'yi açıklamalarından dolayı kutlamasına da tepki gösterildi. Salih'in Mısır'ın müdahale için sahip olmadığı meşruluğu ona vermeye çalıştığı vurgulanan açıklamada, "Mısır'ın Libya'ya yönelik güvenlik, siyaset, ekonomik ve sosyal koşulları ağırlaştıran müdahalesi 6 yıldır mevcut" ifadelerine yer verildi.
"MISIR ORDUSUNUN ENERJİSİ TÜKENMİŞTİ"
Mısır Yemen'de Mütevekkili Krallığı'na karşı 26 Eylül 1962 devrimini desteklemişti. Mütevekkili yanlıları ile Cumhuriyetçiler arasında çıkan iç savaşı Cumhuriyetçiler kazanmıştı. Tarihçiler, savaşı Cumhuriyetçilerin kazanmasına rağmen Suudi Arabistan'ın Mütevekkili yanlılarını destekleyerek Mısır ordusunun enerjisini tükettiğini, bunun da Mısır açısından 1967 Arap-İsrail Savaşı'nın sonucunu etkilediğini belirtiyor.
SİSİ'NİN TEHDİTKÂR AÇIKLAMASI
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, 20 Haziran Cumartesi günü, Libya sınırı yakınlarındaki Hava Kuvvetleri birliklerini ziyareti sırasında, "Mısır ordusunun, gerek duyulması halinde ülke sınırları dışında askeri bir görevde bulunabileceği" mesajını vermişti.
Libya'daki kabileleri ve aşiretleri eğitip silahlandıracaklarını aktaran Sisi, "Sirte ve Cufra, kırmızı çizgidir. Libya'yı Libyalılardan başkası savunmayacaktır. Yardım etmeye ve destek vermeye hazırız. Sınırlarımız içinde veya gerekirse sınırlarımızın dışında herhangi bir görevi yerine getirmek için hazırlıklı olun" ifadesini kullanmıştı.
1962'DE NE OLDU
Yemen'de 26 Eylül devrimi, Mütevekkili Krallığı'na karşı 1962 yılında başladı. 1962-1970 yılları arasında Mütevekkili yanlıları ile Cumhuriyetçiler arasında çıkan iç savaşı Cumhuriyetçiler kazandı.
Mısır’ın Vietnam’ı: 1962 Kuzey Yemen İç Savaşı
Başkent San’a’ya gelen Mısır kuvvetleri harekete geçerek çevre alanlara yayılmaya başladı. Şehirlerden uzaklaştıkça lojistik destekten mahrum kalan askerler zorlu bir süreçten geçiyordu. Burada kısaca Yemen coğrafyasından da bahsetmek gerekir. Arap yarımadasının güneybatısında kalan Yemen’in kıyıdaki dar düz bölgelerinden sonra geri kalanı yüksek bir plato ve çöl alanlarından oluşur. Şehirlerde hâkimiyeti devam ettiren Mısır askerleri yüksek dağlık alanlardaki kırsala girdikçe hareket kabiliyetlerini kaybettiler. Mısır’dan getirilen zırhlı birlik buralara giremezken, kabileler develer ile daha hızlı hareket ediyordu. Kaynak bakımından da kuzeydeki Suudi Arabistan nedeniyle daha avantajlı durumdaydılar. Cumhuriyetçiler ise görece daha uzaktaki Mısır’dan asker ve teçhizat gelmesini bekliyordu.
1964-65 yıllarında savaş tam anlamı ile Mısır için çıkmaza dönmüştü. Kaybedilen asker, para ve siyasi otorite büyük boyutlara ulaşmıştı. Mısır ekonomisi zor duruma düştü. Burada Sovyet desteği devreye girerek Mısır’ın Yemen’e bir hava köprüsü oluşturmasına yardım etti. Mısır uçakları, kraliyet yanlılarının tedarik yollarını kesmek için Suudi topraklarını bombaladı.
Ancak savaşın Mısır’a verdiği zarar her geçen ay devam etti. Mısır, Yemen’e 70 bine ulaşan bir asker göndermişti. Savaşın ekonomik ağırlığının yanında bu durum Mısır’ın savunmasını da sekteye uğratıyordu. Çünkü gönderilen askerler elit birliklerden oluşmaktaydı. Hatta ilk gönderilen askerler özel kuvvetlere mensuptu. Bununla beraber savaşın sosyal, ekonomik ve siyasi baskısından kurutulmak isteyen Nasır, İsrail üzerine yönelttiği söylemlerini daha da sertleştirdi. Buradaki amaç, Mısır kamuoyunun dikkatini başka yönlere çekebilme çabasıydı.
Bu süreç adım adım 1967 Arap-İsrail Savaşı’na taşındı. Savaş sonucunda Mısır büyük bir yenilgi aldı. Sina yarımadası İsrail tarafından işgal edildi. Nasır bütün sorumluluğu üstüne alıp istifa ettiğini açıkladı. Mısır halkı ve çevresindekiler tarafından ikna edilip istifadan vazgeçse de Arap dünyasındaki otoritesini büyük ölçüde kaybetti. 1967 savaşının bir diğer sonucu da Mısır’ın askerlerini geri çekmesi oldu. Suudi Arabistan ile yapılan antlaşma ve ekonomik yardım sözüyle Mısır askerleri Yemen’den ayrılmaya başladı.
Bu durum cumhuriyetçilerde büyük bir şaşkınlığa neden oldu ve Mısır’ı kendilerini yalnız bırakmakla suçladılar. Mısır askerlerine öfke o kadar büyümüştü ki ayrılmadan önce son kez çarşıya çıkan askerler Yemenliler tarafından darp edilmişti. Benzer bir akıbeti darbeden beri Nasırcı çizgisini devam ettiren başkan Sallal da paylaştı. Mısır askeri ülkeden ayrılır ayrılmaz koltuğundan edilip, öldürüldü. Yönetim üçlü bir konseye geçmişti. Kesilen Mısır desteğinden sonra cumhuriyetin yıkıldığı düşünülebilir, ancak öyle olmadı. Çünkü Mısır desteği bittiği gibi kraliyet yanlılarına verilen destekte kesilmişti. Suudiler Nasır’dan nefret eden bir yeni komşu kazanmıştı, Mısırla yapılan antlaşmalar neticesinde yaptığı yardımları sonlandırdı.
İç savaş 1967’den sonra 3 yıl daha devam etti. 1970 yılında Suudi Arabistan’ın Yemen Arap Cumhuriyeti’ni tanımasıyla 8 yıl sonra son buldu. Literatüre Mısır’ın Vietnam’ı olarak geçen bu savaş Soğuk Savaş’ın geri planda kalan bir aşamasıydı. Sovyetler Birliği, Mısır aracılığıyla Yemen’e pilot ve askeri danışman gönderirken, ABD ve İngiltere, Suudi Arabistan ve kralcılara destek vermiştir. Suudilere yapılan mali desteğin yanında Mısır uçaklarının Suudi kentlerini bombalaması üzerine bu sınır kentlerine hava savunma sistemleri yerleştirilmiştir.
1960’lı yıllardaki bu savaş, ideolojik ve siyasi etki bölgesi ile alakalı iken günümüzde Yemen’de devam eden savaş mezhepsel ve siyasi etki bölgesi kurmakla alakalıdır. O dönem Zeydi(Şii) kralcılara destek veren Suudi Arabistan bugün Zeydi Husilere karşı o dönemki rakibi Mısır ile beraber savaş açmış durumdadır. O dönem kraliyet rejimlerinin devamlılığı için Suudiler ile beraber kralcıları destekleyen İran, bugün bölgede Suudi egemenliğini kırmak, kendi mezhepsel etki alanı genişletmek için Zeydi Husilere yardım etmektedir.
Güncellenme Tarihi : 23.6.2020 11:17