LİNÇ UYARISI: VAHŞİ BATI'YA DÖNERİZ!..

TRABZON’da bildiri dağıtan 4 üniversiteliye yönelik binlerce kişinin saldırısıyla ülke gündemine giren, geçen sürede benzerleri yaşanan linç girişimleri, hukukçulara göre iç barışı tehdit ediyor. Trabzon’daki linç girişimcilerinden küçük bir gruba ’taksirli yaralama’ suçundan 2-6 ay hapis istemiyle açılan dava dışında, bugüne dek yaşanan ve sayısı onları bulan diğer saldırılarla dava bir yana tek bir soruşturma dahi açılmaması dikkat çekiyor.

ÖLDÜRME GİRİŞİMİ

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın 30 Ağustos’taki 4 öğrenciye yönelik linç girişimiyle ilgili çok eleştirilen değerlendirmesi, son olarak bir camide imamı öldürdüğü öne sürülen kişinin cemaat tarafından öldürüldüğü iddiaları, ’linç’ kavramını toplumsal belleğimize kazıdı. Üstelik camideki linç olayının, Emniyet’ten gelen, "şahıs kafasını minbere vurmuş, girdiğimizde ölü bulduk" açıklaması, Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsünün linç suçuyla ilgili, "Yasalarda bir boşluk yok" yanıtı, bu tür girişimlerin neden soruşturulmadığı sorusunun daha çok sorulmasına neden oluyor.

Yeni TCK’nın hazırlayıcılarından, İ.Ü. Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Sözüer, yasalarda linç suçuyla ilgili boşluk olduğu iddialarına, "Dünyanın hiçbir ülkesinde linç diye bir suç yoktur. Saldırı toplu da olsa bu tür olaylar, sonuçları itibariyle yaralama, adam öldürmeye teşebbüs, ölüm varsa adam öldürme suçudur. Yasalarda bir boşluk yok" yanıtını verdi.

KURTARMAK YETMEZ

Polisin lince uğrayanları kurtarmasının yeterli olmadığını, 30 Ağustos benzeri saldırıları yapan kişilere yönelik de şikayete bağlı olmadan kamu adına kovuşturma açılmasının şart olduğunu vurgulayan Doç. Sözüer şunları söyledi: "Eğer bu tür girişimleri kovuşturmazsanız vatandaş bunun cezası yok sanıyor. Vatandaş bu yaptığının ağır bir suç olduğunu bilmeli. Devletin varlığı etkili bir şekilde hissedilmezse anarşi doğar. Vahşi Batı’ya döneriz. Herkes kendine göre suçlu gördüğü kişiyi idam sehpası kurup cezalandırmaya kalkar. İç barış bozulur." Sözüer, bazı linç girişimlerinde kafaya sopayla vurulmasına dikkat çekerek, "Yasa, sopayı silah sayıyor. Cezayı yarı oranında artırıyor. Kafaya vurulan sopa ölüme neden olursa saldırgan ömür boyu hapis yatar. Duygularına kapılan vatandaşın haberi olsun" diyor.

/Ali DAĞLAR - Hürriyet