Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üniversite sisteminden sonra ilk ve ortaöğretim sisteminde de değişim yapılacağını söyledi. Çelik, "2004'te Türkiye'deki enformatik öğretim yöntemi yerini konstraktif yöntemi dediğimiz inşacı öğretim yöntemine bırakacaktır" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 2004 yılında öğretim sisteminin değiştirileceğini söyledi. ''Türkiye'de şu anda ezberci bir eğitim sistemimiz var. Bu sistemde öğrenci edilgen durumda'' diyen Çelik, ''enformatik sistem'' olarak tanımladığı bu yöntemi bilgisayar disketine kayıt yapmaya benzetti. Çelik, şöyle konuştu:
''Türkiye'de bugüne kadar hiçbir hükümetin cesaret edemediği bu meseleye biz el atmış durumdayız. Bu konuya neşter atılması gerekiyorsa biz atacağız. 2004 öğretim yılında, Türkiye'deki enformatik öğretim yöntemi yerine konstraktif yöntemi dediğimiz inşacıöğretim yöntemine bırakacaktır, bırakmak zorundadır. Eğer gerçekten dünyayı yakalamak istiyorsak, çağdaş eğitim dediğimiz olayı yakalamak istiyorsak bunu yapmak zorundayız.
Öğretim yöntemini değiştirdiğimiz zaman buna paralel olarak müfredatın, ders kitabının değiştirilmesi gerekiyor.''
Çelik, ders kitaplarının basımını yapan firmaların katma değer üreten kuruluşlar olduğunu, satılan hizmetin karşılığının ödendiğini kaydetti. Ders kitaplarının yarışmayla belirleneceğini anlatan Çelik, yazarlara kod verilerek jüri tarafından bu kitapların belirleneceğini söyledi. Çelik, bu kitapların bir bölümünün yayınevlerince, bir bölümünün de Bakanlık tarafından bastırılacağını da kaydetti.
TALİM TERBİYE'YE ATAMALAR
Bakan Çelik, Talim Terbiye Kurulu'na yapılan atamalara ilişkin eleştiriye yanıtlarken, İnce'nin bazı görevlilerin değişik partilerdenaday olduğu yönünde ifade kullandığını belirterek, şöyle konuştu:
''Eğer biz partizanlık yapsaydık, hepsi AK Parti'den aday olanlar olurdu. Biz uzmanlığa önem veriyoruz. Bu işin erbabı kimse onlar arayagetirilmiştir.
Talim Terbiye Kurulu'nda yapılan teftiş sonrasında ortaya çıkan manzarayı da sizin müdafaasını yaptığınız 57. Hükümet dönemindeki kurulun manzarasını da ben Meclis'in değerli üyelerinin ve Türk kamuoyunun önüne sereceğim. Oradaki yolsuzlukların, oradaki pisliklerin haddi hesabı yoktur.''
Bakan Çelik, o dönemde atanmamış kişilere ödeme yapıldığını, yığınla yolsuzluk saptandığını söyledi.
DİLDE ARILAŞMA
Eski bakanlardan Metin Bostancıoğlu döneminde dil konusunda yayımlanan genelgenin bugün kullanılan birçok sözcüğe yasak getirdiğini kaydeden Çelik, ''Bizim ortak paydamız olan dilimiz maalesef bir çatışma alanı haline getirilmiştir'' dedi.
Dilin bu şekilde ''güdük'' hale getirilemeyeceğini, dil konusundaki yaklaşımlarının ''Türkçeleşmiş Türkçe'' olduğunu anlatan Çelik, ''O dediğiniz şekilde dilimizde arındırma yapmaya devam ederse CHP diye bir şey kalmaz. Cumhuriyet Halk Partisi üç kelimeden oluşuyor: Cumhuriyet ve halk Arapça, parti de İngilizce'dir. Size de (-si)'si kalır'' şeklinde konuştu.
Bakan Çelik, birçok sözcüğün farklı dillerden Türkçe'ye alındığını, bunların Türkçe'nin zenginliği olduğunu örneklerle anlattı.
Hüseyin Çelik, Anadolu Liseleri ve Fen Liselerinde okutulan kitapların yurtdışından getirildiğini ve milyarlarca liralık kaynağın dışarıya aktarıldığını söyledi. Çelik, ''Bu kitapların Türkiye'de hazırlanması, yazılması konusunda çalışmalarımız var'' dedi.
CHP'DEN TEPKİ
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, gündemdışı konuşmasında, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki bazı uygulamaları eleştirerek, ders kitaplarının değiştirilmesinin altında ''başka amaçlar olduğunu'' öne sürdü.
''Sayın Bakan kendi duyarlılıklarını ders kitaplarında görmek istemektedir'' diyen İnce, Talim Terbiye Kurulu'na da seçimlerde aday olup seçilemeyen kişilerin atandığını savundu. İnce, Anadolu ve Fen Lisesi kitaplarının yurt dışından getirilmesini de eleştirdi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, konuşmayı yanıtlarken, Türkiye'de ders kitabı hazırlayan 83 yayınevi bulunduğunu, bunların da kendi aralarında kurdukları konsorsiyumla Bakanlık ihalesine katıldığını söyledi.
Bu şekilde alınan ders kitaplarının 108, Bakanlığın bastırdıklarının ise 28 trilyon lira tuttuğunu anlatan Çelik, dağıtımcı paylarıyla birlikte bunların toplam değerinin 157 trilyon lira olduğunu kaydetti. Ders kitaplarının yüzde 99'unun ömrünün bir yıl olduğunu anlatan Çelik, öne sürüldüğü gibi kaynakların boşa harcanmadığını dile getirdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:20