Ekonomi
  • 23.3.2003 13:44

MALİYE BAKANI UNAKITAN: SÖYLENTİLERE GÖRE PİYASALARIN DALGALANMALARINA GEREK YOK''

ALİ ULURASBA ANKARA - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''Artık devletin malı deniz değildir'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda 59. Hükümet'in güvenoyu almasının ardından TBMM Başkanı Bülent Arınç başkanlığında 2003 yılı bütçesinin görüşmelerine geçildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2003 mali yılı bütçesinin ele alınması öncesinde Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, önce dünyadaki ekonomik gelişmeler ve genel krizler üzerinde durdu. Dünyanın giderek rekabete açık bir pazar haline geldiğini belirten Unakıtan, bu durumun ülkeleri birbirine daha yakın ve birbirinden etkilenir hale getirdiğini ifade etti. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün daha da arttığına işaret eden Unakıtan, ''Dünya nüfusunun yarısı günlük ortalama 2 doların altında, beşte biri de 4 doların altında yaşamaktadır'' dedi. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan anlayışın değişmesi gerektiğini kaydeden Unakıtan, küreselleşmenin yanında bölgesel enterasyonların da giderek önem kazandığını vurguladı. Türk ekonomisinde son 5 yılda hergün ağırlığını daha da hissettiren ağır krizler olduğunu vurgulayan Unakıtan, yönetim hataları ve gerekli reformların yapılamaması nedeniyle Türkiye'nin büyük bir eflasyon, istikrarsızlık, yüksek işsizlik gibi önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. 2002 yılında eğitimli gençlerde işsizlik oranının yüzde 29.4'e yükseldiğinin altını çizen Unakıtan, ''Ülkemiz zaman zaman dış ödeme güçlükleri de yaşamıştır'' ifadelerine yer verdi. Unakıtan, ülke ekonomisinde kamu kesimi açıklarının büyük sıkıntı oluşturduğunu belirterek, ''Bütçenin açık vermesi durumunda bu açığın bir şekilde karşılanması gerekir. Bu açığın taşınamayacak duruma gelmesi ülkeyi krize sokar. İşte bizde yayşanan bu olmuştur. Giderlerimizdeki artış hızı gelirlerimizden çok olmuştur. Har-vurup harman savurma politikasıyla o kadar artmıştır ki, bir ara topladığımız vergiler ödediğimiz faizlere dahi yetmez olmuştur'' diye konuştu. Unakıtan, ''37 ila 40 milyar dolar civarında faiz ödeceğiz. Devraldığımız tablo budur. Bu tablo karşısında yeterli faiz dışı fazla vermek başta olmak üzere. İç borç stokunun yeterli seviyeye indirilmesi büyük önem arzetmektedir. Bu tabloyu kalıcı şekilde değiştirmemiz şarttır. Hükümetin en önemli mücadelesi bu yönde olacaktır. Bu mücedeleyi kamu ve özel tüm kesimlerin sahiplenmesi ve destek vermesi hayati önem arzetmektedir'' dedi. Unakıtan, Türkiye'nin uzun süredir ekonomik sorunlar yaşadığını ve bunların çok ciddi sorunlar olduğunun altını çizerek, ''Fazla zamanımız yok. Hastalık kamudadır. kamuyu düzeltmemiz ve kamuyu bu hastalıktan kurtarmamız icap etmektedir'' diye konuştu. Unakıtan, bütçe rakamlarına değinirken de 2003 yılı bütçesinde giderlerin 145.9 katrilyon, faiz dışı giderlerin 80.5 katrilyon, gelirlerin ise 10.8 katrilyon lira olduğunu belirterek, 45.2 katrilyon bütçe açığı öngörüldüğünü vurguladı. Tasarruf çerevesinde alınan tedbirlerin devlet görevlerini aksatacak nitelikte olmadığını ifade eden Unakıtan, ''Alınan tedbirler ve yapılan düzenlemeler sadece kamu gelir ve harcamasında etkinliğin ve verimliliğni artırılmasına yöneliktir. Kamu kesimini boyutu ve verimliliğini düşürecek nitelikte değildir'' diye konuştu. ''Artık devletin malı deniz değildir'' diyen Unakıtan, 2003 yılı bütçesi için alınan tedbirleri şöyle sıraladı: ''Başbakanlığın Anayasa'da öngörüldüğü şekilde koordinasyon makamı olması yönünde önemli bir adım atılmış ve bakanlık sayısı azaltılmıştır. 58. Hükümet tarafından bu konuda başlatılan girişim 59. Hükümet tarafından da sürdürülecektir. Yatırım projeleri öncelik ve verimlilik açısından yeniden gözden geçirilerek rasyonelleştirilmiştir. Kamu taşıt politikası yeniden belirlenmiştir. 2003 yılında kaynağı ne olursa olsun, ambulans, itfaiye aracı gibi sağlık, savunma ve güvenlik açısından özel nitelikli taşıtlar dışında taşıt alımı yapılmayacaktır. Alınacak taşıtlar da Bakanlar Kurulu'nun iznine tabi kılınmıştır.Çok zorunlu haller dışında mevcut kamu hizmet binalarının büyük bakım ve onarımları için 2003 yılında harcama yapılmayacak ve yeni sosyal tesis yatırımı başlatılmayacaktır.2003 yılı ile birlikte verimli olmayan gayri iktisadi yatırımlar durdurulmuştur. Eğitim, sağlık, teknolojik araştırma projeleri ve öncelikli bazı karaylolu projeleri ile acil ve çok zorunlu haller dışında gerçekleştirilmesi bir yıldan fazla sürecek yeni projelerin yatırım programına almınmaması karralaştırılmıştır. Ayrıca çok zorunlu haller dışında yeni dış kredili proje alınmayacaktır. Hak sahibi olmayanların ilaç almalarının önlenmesi amacıyla yüzdie 20'lik ilaç katılım payının personelin maaşlarından kesilmesi uygulamasına 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren başlanmıştır. Antibiyotik kullanımı yeni esaslara bağlanmış, referans fiyat uygulamasına memur emeklilerinde 1 Mart'tan itibaren başlanmıştır. Sarf malzemelerinde standart ve fiyat birliği sağlanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.Gerçekliğinin kontrolünü sağlamak amacıyla sağlık kurumlarınca düzenlenen faturaların bir örneğinin hastaya verilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır''. Hedeflerinin işleyen, adaletli, makul oranlı ve mükellef memnuniyetini sağlayan bir vergi sistemi olduğunu ifade eden Unakıtan, ''Hükümet, uygulayacağı maliye politikasında temel önceliği, mali disiplini sağlayarak borç stokunu makul seviyeye indirmek ve makro ekonomik istikrarı koruyacak faiz dışı fazlayı vermek olarak belirlemiştir. Bu belirlemede ekonomik verimlilik, büyüme ve sosyal politikalar dikkate alınmakta olup verimsiz harcamaların kısılması, israfın önlenmesi ve ekonomik faaliyetlerin canlandırılması için gereken önlemlerin alınması hedeflenmiştir'' dedi. Unakıtan hükümetin vizyonunu ise şöyle açıkladı: ''Hükümetimiz, ekonomik istikrarı sağlamış, sürdürülebilir kalkınma ortamını yakalamış, ekonomik refahın nimetlerini adaletle dağıtan, yoksulluk ve yolsuzlukla en etkili şekilde mücadele eden, insanlarımızın barış ve refah içinde özgürce yaşadığı, çağdaş dünya ile bütünleşmiş, farklılıkların çatışma urnsuru olarka değil zenginlik kaynağı olarak görüldüğü, itibarlı, demokratik, dinamik, bir millet iradesini hayata geçirecektir. İçinde bulunduğumuz şartların bilincindeyiz. Ülke olarak yılların birikimi olan, kötü yönetim ve uygulamaların sonucu daha da ağırlaşan bir ekonomik ve mali tablo ile karşı karşıyayız. Türkiye ve Türk milleti kendi ayaklarının üzerinde durmanı ve yürümesini öğrenmek mecburiyetindedir''. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:38

İLGİLİ HABERLER