
MEDYADA BİR KOLTUK NASIL KAPILIR?
Bir televizyon kanalındaki yarışmanın sloganı bu analizin giriş cümlesi olmayı hakediyor; “herkesin bir uzmanlık vardır”.. Kendisinde bir “değer” olan insanlar belirli bir zamanda bu kazanımlarını “uzmanlık” haline getirebiliyor. Kendisinde değer vehmedenlerse bu hayali değerleri pazarlama konusunda uzman olabiliyor.
Medya çalışanlarının dağarcığında İletişim Fakültesinde öğretilmeyen önemli bir bilgi vardır; “bu sektörde ilişkiler çok önemlidir”.. Bir de bu ilişkileri çok “profesyonelce” geliştiren ve kullananlar vardır!! Özellikle her devirde varolup, defalarca sakatlanmasına rağmen maça devam edebilme becerisini gösterenler ilişki konusunda “profesör” olmuş demektir. Başarılarından çok ilişkileriyle gündeme gelen isimlerden biri de Bugün Gazetesi'nin yazarı Cengiz Özdemir'dir.. Madem bu sektörde ilişki kavramı bu kadar önemli, biz de “Cengiz Özdemir” örneğinden yola çıkarak gazeteciliğe yeni başlayanlar için ilişkinin tüyolarını vermeye çalışalım..
GÖZLERİNİ MHP'DE AÇTI
Cengiz Özdemir gazeteciliğe 3 cümlesinden birini mutlaka süsleyen Hollanda'da başladı. 15 yıl yaşadığı bu Avrupa kentinde devlet destekli çıkardığı gazete MHP'nin yayın organı olarak biliniyordu.. Zaten Cengiz Özdemir de o dönem ülkücü camianın önemli isimlerinden biri olan Musa Serdar Çelebi ile yakın dosttu.. Bu dostluk kendisine MHP camiasında önemli bir çevre kazandırdı.
TAYYİP ERDOĞAN RÜZGARINA KAPILDI
Gurbet rüzgarının esintileriyle MHP'den Milli Görüşe doğru savrulan Cengiz Özdemir vatanına döndüğünde kendisini çiçeği burnunda belediye başkanı Tayyip Erdoğan'ın yanında buldu. Parlak gazetecilik kariyeri nedeniyle Tayyip Erdoğan kendisini basın danışmanlarından biri yaptı. Bir süre sonra kültür birikiminin de etkisiyle Kültür AŞ'nin genel müdürlüğüne atandı. Bu görevdeki en önemli projesi de Hollanda'da bir parkta görerek Türkiye'ye taşıdığı ve “benim projem” diyerek gururla anlattığı “MİNİATÜRK”tü.. Bu proje İstanbul'a çok büyük meblağlara mal oldu. Ve muhtemelen Haliç kıyısında olduğu için projeden hep pis kokular geldi..
SİYASET HAYALLERİ
Kültür AŞ döneminde AKP içindeki ilişkilerini daha da güçlendiren Cengiz Özdemir'in hedefinde siyaset vardı. 2002 seçimlerinde Tayyip Erdoğan tarafından listeye alınmayan Özdemir, gözünü 2004 yılındaki yerel seçimlere dikmişti. Memleketi İzmit'ten belediye başkan adayı olabilmek için var gücüyle çalıştı ancak Tayyip Erdoğan kendisini yine aday göstermedi. Bu tavırlar fena halde canını sıksa da “güçlü olanla kavga edilmez” ilkesinden şaşmadı ve başka fırsatlar kollamaya başladı.
STAR'IN “TEPE YÖNETİCİSİ”
Siyaset hayallerine bir süre ara veren Özdemir, adından daha çok söz ettirebileceği işlerin peşine düştü. Beklediği fırsat TMSF eliyle kendisine ulaştı ve STAR medya grup başkanlığı koltuğuna oturdu ya da kendi deyimiyle söyleyelim; “Star grubunun tepe yöneticisi olarak önemli bir sorumluluk aldı”..
AKÇELİ İŞLER VE İLİŞKİLER
Bu süreçte çok önemli bir başarıya imza atmadı Cengiz Özdemir.. Röportajlarında “reytingleri ve reklam gelirlerini artırdık” açıklamaları “reyting profesörü” olan medya uzmanları tarafından ciddiye alınmadı. İlk iş olarak tv eleştirmenleri ve medya sitesi sahipleri ile yemekli toplantı düzenlemesi de profesyonel medya kültürüne aykırı bulundu. Yemekte gerçekten karnını doyuranlar ise, tv eleştirmenleri Cengiz Semercioğlu ve Mesut Yar oldu. Bu ikili Cengiz Özdemir döneminde Star Tv'ye “düşük reytingli-yüksek bütçeli” işler yaptı. (Mesut Yar'ın eşi Hülya Yar'ın sahibi göründüğü PH yapım aracılığıyla)
KENDİ REYTİNGİ YOKMUŞ
Kültür AŞ döneminde çeşitli medya organlarında köşe yazarlığı ve program sunuculuğu yapan Cengiz Özdemir, bu yeteneklerini Star grubunda da devam ettirmek istedi. Haftada bir gazetede yazan Özdemir, televizyonda da haftalık bir programa başladı. Ancak ilk programda dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç'u ağırlayan Özdemir'e ikinci programı yapmak nasip olmadı. Çünkü Star Tv tarihinde en kötü reytingi alan programa bizzat medya grup başkanı imza atmıştı.
BAŞARISIZ PROJE : “KENAN IŞIK'LI ANAHABER”
Ekran başarısızlığını kabul edip hemen geri adım atan Cengiz Özdemir'in Star Tv'deki en önemli icraatı tiyatro sanatçısı Kenan Işık'a ana haberi sundurmak oldu. Haber birikimi olmayan birinin ana haber sunuculuğu gibi önemli bir sorumluluğu almasının yanlış olduğunu herkes kendisine söylemesine rağmen Özdemir, ısrarlı davrandı ve çok yüksek paralarla Kenan Işık'ı ekrana sürdü. Ancak bu macera kısa sürdü ve Kenan Işık, tiyatro sahnelerine geri döndü. Ne ilginçtir ki, Cengiz Özdemir her konuşmasında “Kenan Işık” projesini savundu ve asla başarısızlık olarak kabul etmedi.
HÜKÜMETİN EMRİNDEYKEN HÜKÜMETİ SALLADI
TMSF döneminde Star Tv'nin yayınları Cengiz Özdemir tarafından hassasiyetle kontrol ediliyordu. Özellikle hükümet aleyhinde olabilecek haberler kesinlikle ekrana taşınmıyordu. Ancak ilginç bir olay yaşandı ve Malatya çocuk yuvasında yaşanan dayak skandalı Deşifre programında yayınlandı. Herkesin hafızalarına kazınan ve toplum vicdanında derin izler bırakan dayak görüntüleri kuşkusuz önemli bir haberdi. Ancak bu haberden sonra hükümet büyük bir sarsıntı geçirdi. Hele bu görüntülerin Star TV'de yayınlanmış olması Tayyip Erdoğan'ı çok kızdırdı. Kimse Cengiz Özdemir'in neden böyle bir yayına izin verdiğini anlayamadı. Ancak kendisini yakından tanıyanlar “mutlaka önemli bir çıkarı vardır” şeklinde fısıldaştılar..
KOŞA KOŞA DOĞAN GRUBUNA
Star TV'nin Doğan grubuna satılması, Cengiz Özdemir cephesinde önemli bir hareketliliğe neden oldu. İhalenin yapıldıktan birkaç saat sonra NTV'de canlı yayına katılan Cengiz Özdemir Star Tv genel müdürü olarak Doğan grubu bünyesinde çalışmaya devam edeceğini açıkladı. Bu açıklama herkesi çok şaşırttı. Çünkü daha satış onaylanmamıştı. İhalenin iptal edilebileceği bile konuşulurken Özdemir'in alelacele Doğan grubuyla el sıkışması akılları karıştırdı.
Star TV'nin, Doğan grubuna katılmasından sonra 3 ay genel müdürlük görevine devam eden Cengiz Özdemir, daha sonra Doğan medya grubu başkan danışmanlığı görevine terfi etti. Aslında bunun bir terfi değil aktif görevden uzaklaştırma olduğunu medyanın emekleme döneminde olanlar bile biliyordu. Herkesin ağzına bir parmak bal çalmayı çok iyi bilen Aydın Doğan, Hürriyet gazetesinin “kayıp gazeteciler” sayfasında haftada iki gün yazı da yazdırmıştı Cengiz Özdemir'e..
BU KEZ DE MEHMET AĞAR'IN YANINDA
2007 yılında sürpriz bir kararla Doğan grubundan istifa eden Cengiz Özdemir yarım kalan siyaset hayalini gerçekleştirmek istiyordu. Genel seçimlerde milletvekili ve hatta kültür bakanı olmak rüyalarını süsler hale gelmişti. Ancak herkesi şaşırtmayı seven Cengiz Özdemir siyasi hayatında da kendisini tanıyanları ters köşeye yatırmıştı. Çünkü AKP'den değil, Mehmet Ağar'ın liderliğindeki Demokrat Parti'den aday oldu. Mehmet Ağar'la ne zaman ve ne şekilde ilişki kurduğuna kimse akıl sır erdiremedi. Yıllarca yakın bulunduğu Tayyip Erdoğan'a son golü bu adaylık olmuştu.
MAL VARLIĞINI AÇIKLAYAMADI
Bu süreçte İzmit'teki yerel gazetelere röportajlar verdi. Bir söyleşisinde ısrarla mal varlığını soran muhabire bunu açıklamaktan kaçındı. Sadece 4 arabası ve bir teknesi olduğunu kabul etti. Gayri menkulleri de seçildikten sonra açıklayacağını söylemekle yetindi. Tabi aynı söyleşilerde AKP'yi eleştirmekten de çekinmiyordu. 22 Temmuz seçimleri Cengiz Özdemir'de de soğuk duş etkisi yarattı. Yüzde 5'lik oy oranı ne kendisine ne de partisine fayda sağladı. Siyasetteki ilk deneyim Cengiz Özdemir için hüsranla sonuçlanmıştı.
YENİ MEDYA PATRONLARINA GÖZ KIRPIYOR
Seçim yenilgisinin ardından “ilişki listesini” tekrar gözden geçiren Cengiz Özdemir, güçlüden yana olmaya karar verdi ve AKP'ye yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesinde köşe yazarlığına başladı. Köşesini ilişkilerini besleme aracı olarak kullanan Cengiz Özdemir'in ilk salvosu ATV ve Sabah'ı satın alan Ahmet Çalık'a oldu.. Kanalın satılmasının hemen ardından 3-4 köşe yazısı yazan Cengiz Özdemir, çiçeği burnunda medya patronuna basın dünyasında ne kadar uzman olduğunu ima ettiği yazılarla “göreve hazırım” sinyalleri gönderdi.
Cengiz Özdemir, Ahmet Çalık'la flört etmeye çalışırken hiç beklemediği bir şekilde kendi patronu Akın İpek Kanaltürk'ü satın aldı. Cengiz Özdemir'e gün doğmuştu.. Eline kalemi aldığı gibi Akın İpek'in ne kadar akıllıca iş yaptığını anlatan bir yazı döşendi.. (ne ilginçtir Akın İpek'e selam çaktığı yazıda Ahmet Çalık'la da flörte devam etti.)
Cengiz Özdemir bu analizi okur mu bilemeyiz, çünkü kendisi şu günlerde çok yoğun.. Hem Çalık Grubuyla hem kendi patronu Akın İpek'le ilişkilerini geliştirmek için var gücüyle çalışıyor. Hatta Koza Grubunun üst yönetiminin kapısını 'Kanaltürk'ün başına geçmeye hazırım teklifi ile aşındırıyor.' Bu konuda da Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak'ı da aracı yapmaya çalıştığı konuşuluyor. Kendisine “ilişkileri” konusunda başarılar diliyoruz !!!
Evet Cengiz Özdemir örneğiyle anlattığımız ilişki konusu medyaya yeni adım atan gençler için çok önemli.. Örnekte de görüldüğü gibi başarı, kariyer için tek başına yeterli bir kavram değil.. İlişki konusunda profesör olabilmek içinse “omurga ameliyatı” şart..
postmedya (Analiz)
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 12:01
Medya çalışanlarının dağarcığında İletişim Fakültesinde öğretilmeyen önemli bir bilgi vardır; “bu sektörde ilişkiler çok önemlidir”.. Bir de bu ilişkileri çok “profesyonelce” geliştiren ve kullananlar vardır!! Özellikle her devirde varolup, defalarca sakatlanmasına rağmen maça devam edebilme becerisini gösterenler ilişki konusunda “profesör” olmuş demektir. Başarılarından çok ilişkileriyle gündeme gelen isimlerden biri de Bugün Gazetesi'nin yazarı Cengiz Özdemir'dir.. Madem bu sektörde ilişki kavramı bu kadar önemli, biz de “Cengiz Özdemir” örneğinden yola çıkarak gazeteciliğe yeni başlayanlar için ilişkinin tüyolarını vermeye çalışalım..
GÖZLERİNİ MHP'DE AÇTI
Cengiz Özdemir gazeteciliğe 3 cümlesinden birini mutlaka süsleyen Hollanda'da başladı. 15 yıl yaşadığı bu Avrupa kentinde devlet destekli çıkardığı gazete MHP'nin yayın organı olarak biliniyordu.. Zaten Cengiz Özdemir de o dönem ülkücü camianın önemli isimlerinden biri olan Musa Serdar Çelebi ile yakın dosttu.. Bu dostluk kendisine MHP camiasında önemli bir çevre kazandırdı.
TAYYİP ERDOĞAN RÜZGARINA KAPILDI
Gurbet rüzgarının esintileriyle MHP'den Milli Görüşe doğru savrulan Cengiz Özdemir vatanına döndüğünde kendisini çiçeği burnunda belediye başkanı Tayyip Erdoğan'ın yanında buldu. Parlak gazetecilik kariyeri nedeniyle Tayyip Erdoğan kendisini basın danışmanlarından biri yaptı. Bir süre sonra kültür birikiminin de etkisiyle Kültür AŞ'nin genel müdürlüğüne atandı. Bu görevdeki en önemli projesi de Hollanda'da bir parkta görerek Türkiye'ye taşıdığı ve “benim projem” diyerek gururla anlattığı “MİNİATÜRK”tü.. Bu proje İstanbul'a çok büyük meblağlara mal oldu. Ve muhtemelen Haliç kıyısında olduğu için projeden hep pis kokular geldi..
SİYASET HAYALLERİ
Kültür AŞ döneminde AKP içindeki ilişkilerini daha da güçlendiren Cengiz Özdemir'in hedefinde siyaset vardı. 2002 seçimlerinde Tayyip Erdoğan tarafından listeye alınmayan Özdemir, gözünü 2004 yılındaki yerel seçimlere dikmişti. Memleketi İzmit'ten belediye başkan adayı olabilmek için var gücüyle çalıştı ancak Tayyip Erdoğan kendisini yine aday göstermedi. Bu tavırlar fena halde canını sıksa da “güçlü olanla kavga edilmez” ilkesinden şaşmadı ve başka fırsatlar kollamaya başladı.
STAR'IN “TEPE YÖNETİCİSİ”
Siyaset hayallerine bir süre ara veren Özdemir, adından daha çok söz ettirebileceği işlerin peşine düştü. Beklediği fırsat TMSF eliyle kendisine ulaştı ve STAR medya grup başkanlığı koltuğuna oturdu ya da kendi deyimiyle söyleyelim; “Star grubunun tepe yöneticisi olarak önemli bir sorumluluk aldı”..
AKÇELİ İŞLER VE İLİŞKİLER
Bu süreçte çok önemli bir başarıya imza atmadı Cengiz Özdemir.. Röportajlarında “reytingleri ve reklam gelirlerini artırdık” açıklamaları “reyting profesörü” olan medya uzmanları tarafından ciddiye alınmadı. İlk iş olarak tv eleştirmenleri ve medya sitesi sahipleri ile yemekli toplantı düzenlemesi de profesyonel medya kültürüne aykırı bulundu. Yemekte gerçekten karnını doyuranlar ise, tv eleştirmenleri Cengiz Semercioğlu ve Mesut Yar oldu. Bu ikili Cengiz Özdemir döneminde Star Tv'ye “düşük reytingli-yüksek bütçeli” işler yaptı. (Mesut Yar'ın eşi Hülya Yar'ın sahibi göründüğü PH yapım aracılığıyla)
KENDİ REYTİNGİ YOKMUŞ
Kültür AŞ döneminde çeşitli medya organlarında köşe yazarlığı ve program sunuculuğu yapan Cengiz Özdemir, bu yeteneklerini Star grubunda da devam ettirmek istedi. Haftada bir gazetede yazan Özdemir, televizyonda da haftalık bir programa başladı. Ancak ilk programda dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç'u ağırlayan Özdemir'e ikinci programı yapmak nasip olmadı. Çünkü Star Tv tarihinde en kötü reytingi alan programa bizzat medya grup başkanı imza atmıştı.
BAŞARISIZ PROJE : “KENAN IŞIK'LI ANAHABER”
Ekran başarısızlığını kabul edip hemen geri adım atan Cengiz Özdemir'in Star Tv'deki en önemli icraatı tiyatro sanatçısı Kenan Işık'a ana haberi sundurmak oldu. Haber birikimi olmayan birinin ana haber sunuculuğu gibi önemli bir sorumluluğu almasının yanlış olduğunu herkes kendisine söylemesine rağmen Özdemir, ısrarlı davrandı ve çok yüksek paralarla Kenan Işık'ı ekrana sürdü. Ancak bu macera kısa sürdü ve Kenan Işık, tiyatro sahnelerine geri döndü. Ne ilginçtir ki, Cengiz Özdemir her konuşmasında “Kenan Işık” projesini savundu ve asla başarısızlık olarak kabul etmedi.
HÜKÜMETİN EMRİNDEYKEN HÜKÜMETİ SALLADI
TMSF döneminde Star Tv'nin yayınları Cengiz Özdemir tarafından hassasiyetle kontrol ediliyordu. Özellikle hükümet aleyhinde olabilecek haberler kesinlikle ekrana taşınmıyordu. Ancak ilginç bir olay yaşandı ve Malatya çocuk yuvasında yaşanan dayak skandalı Deşifre programında yayınlandı. Herkesin hafızalarına kazınan ve toplum vicdanında derin izler bırakan dayak görüntüleri kuşkusuz önemli bir haberdi. Ancak bu haberden sonra hükümet büyük bir sarsıntı geçirdi. Hele bu görüntülerin Star TV'de yayınlanmış olması Tayyip Erdoğan'ı çok kızdırdı. Kimse Cengiz Özdemir'in neden böyle bir yayına izin verdiğini anlayamadı. Ancak kendisini yakından tanıyanlar “mutlaka önemli bir çıkarı vardır” şeklinde fısıldaştılar..
KOŞA KOŞA DOĞAN GRUBUNA
Star TV'nin Doğan grubuna satılması, Cengiz Özdemir cephesinde önemli bir hareketliliğe neden oldu. İhalenin yapıldıktan birkaç saat sonra NTV'de canlı yayına katılan Cengiz Özdemir Star Tv genel müdürü olarak Doğan grubu bünyesinde çalışmaya devam edeceğini açıkladı. Bu açıklama herkesi çok şaşırttı. Çünkü daha satış onaylanmamıştı. İhalenin iptal edilebileceği bile konuşulurken Özdemir'in alelacele Doğan grubuyla el sıkışması akılları karıştırdı.
Star TV'nin, Doğan grubuna katılmasından sonra 3 ay genel müdürlük görevine devam eden Cengiz Özdemir, daha sonra Doğan medya grubu başkan danışmanlığı görevine terfi etti. Aslında bunun bir terfi değil aktif görevden uzaklaştırma olduğunu medyanın emekleme döneminde olanlar bile biliyordu. Herkesin ağzına bir parmak bal çalmayı çok iyi bilen Aydın Doğan, Hürriyet gazetesinin “kayıp gazeteciler” sayfasında haftada iki gün yazı da yazdırmıştı Cengiz Özdemir'e..
BU KEZ DE MEHMET AĞAR'IN YANINDA
2007 yılında sürpriz bir kararla Doğan grubundan istifa eden Cengiz Özdemir yarım kalan siyaset hayalini gerçekleştirmek istiyordu. Genel seçimlerde milletvekili ve hatta kültür bakanı olmak rüyalarını süsler hale gelmişti. Ancak herkesi şaşırtmayı seven Cengiz Özdemir siyasi hayatında da kendisini tanıyanları ters köşeye yatırmıştı. Çünkü AKP'den değil, Mehmet Ağar'ın liderliğindeki Demokrat Parti'den aday oldu. Mehmet Ağar'la ne zaman ve ne şekilde ilişki kurduğuna kimse akıl sır erdiremedi. Yıllarca yakın bulunduğu Tayyip Erdoğan'a son golü bu adaylık olmuştu.
MAL VARLIĞINI AÇIKLAYAMADI
Bu süreçte İzmit'teki yerel gazetelere röportajlar verdi. Bir söyleşisinde ısrarla mal varlığını soran muhabire bunu açıklamaktan kaçındı. Sadece 4 arabası ve bir teknesi olduğunu kabul etti. Gayri menkulleri de seçildikten sonra açıklayacağını söylemekle yetindi. Tabi aynı söyleşilerde AKP'yi eleştirmekten de çekinmiyordu. 22 Temmuz seçimleri Cengiz Özdemir'de de soğuk duş etkisi yarattı. Yüzde 5'lik oy oranı ne kendisine ne de partisine fayda sağladı. Siyasetteki ilk deneyim Cengiz Özdemir için hüsranla sonuçlanmıştı.
YENİ MEDYA PATRONLARINA GÖZ KIRPIYOR
Seçim yenilgisinin ardından “ilişki listesini” tekrar gözden geçiren Cengiz Özdemir, güçlüden yana olmaya karar verdi ve AKP'ye yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesinde köşe yazarlığına başladı. Köşesini ilişkilerini besleme aracı olarak kullanan Cengiz Özdemir'in ilk salvosu ATV ve Sabah'ı satın alan Ahmet Çalık'a oldu.. Kanalın satılmasının hemen ardından 3-4 köşe yazısı yazan Cengiz Özdemir, çiçeği burnunda medya patronuna basın dünyasında ne kadar uzman olduğunu ima ettiği yazılarla “göreve hazırım” sinyalleri gönderdi.
Cengiz Özdemir, Ahmet Çalık'la flört etmeye çalışırken hiç beklemediği bir şekilde kendi patronu Akın İpek Kanaltürk'ü satın aldı. Cengiz Özdemir'e gün doğmuştu.. Eline kalemi aldığı gibi Akın İpek'in ne kadar akıllıca iş yaptığını anlatan bir yazı döşendi.. (ne ilginçtir Akın İpek'e selam çaktığı yazıda Ahmet Çalık'la da flörte devam etti.)
Cengiz Özdemir bu analizi okur mu bilemeyiz, çünkü kendisi şu günlerde çok yoğun.. Hem Çalık Grubuyla hem kendi patronu Akın İpek'le ilişkilerini geliştirmek için var gücüyle çalışıyor. Hatta Koza Grubunun üst yönetiminin kapısını 'Kanaltürk'ün başına geçmeye hazırım teklifi ile aşındırıyor.' Bu konuda da Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak'ı da aracı yapmaya çalıştığı konuşuluyor. Kendisine “ilişkileri” konusunda başarılar diliyoruz !!!
Evet Cengiz Özdemir örneğiyle anlattığımız ilişki konusu medyaya yeni adım atan gençler için çok önemli.. Örnekte de görüldüğü gibi başarı, kariyer için tek başına yeterli bir kavram değil.. İlişki konusunda profesör olabilmek içinse “omurga ameliyatı” şart..
postmedya (Analiz)