Hürriyet, Star, Vatan ve Akşam gazeteleri haberi manşetten verdi… Diğer gazeteler ise haberi iç sayfalarda gördü… Ancak hepsinin ortak yanı aynı fikir birliğinde buluşması… Basın, Cerrah'a kızgın…
MİLLİYET
''Sanki medya yaptı… Teröristleri değil medyayı suçladı''
Başbakan ve Emniyet Müdürü, patlamanın sorumluluğunu medyaya yükleyip sorumsuz yayın yapıldığını ileri sürdü…
Şehit polislerin töreninde konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, Levent ve Beyoğlu'ndaki saldırılarda 27 kişinin katledilmesinin sorumluluğunu medyaya yüklemesi dikkat çekti. Soruşturmada ihmali olduğu eleştirilerine hedef olan Cerrah, iki saldırıda da failleri çok kısa sürede belirlediklerini, uzantılarını takip ettiklerini söyledi. Basına ağır suçlamalar yönelten Cerrah, şöyle devam etti:
''Ancak sorumsuzca davranan medya ve basınımız, maalesef failleri ve uzantılarını deklare ettiler. Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu şehitlerimiz burada yatmıyordu. Ancak sorumsuz yapılan bu yayınlar, özgür basın adına, maalesef 27 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olmuştur. Yakalamak üzereydik, takip etmek üzereydik. Bunun için mutlaka Basın Yasası'nda bazı değişikliklerin olması lazım Sayın Başbakanım.'' 11 Eylül olaylarında ABD basınının üzerine düşen görevi yaptığını savunan Cerrah, ''Ancak burada yapmış olduğumuz her şey, faile uzanmak üzereyken, 1 saat arayla ve ikinci olayın failinin de kaçmasına sebep olmuştur. Bu mudur basın? Ve arkasından bazı basın mensupları, sorumsuzca benimle ilgili bazı yazılar yazmakta tereddüt göstermemişlerdir'' dedi.
Erdoğan'ın danışmanından gazetecilere çirkin saldırı:
“MAGAZİN ÇALIŞMA, DIŞARI ATARIZ”
AKP İstanbul İl Başkanlığı İl Kadın Kolları Olağan Danışma Meclisi toplantısında, Erdoğan'ın yeni göreve gelen basın danışmanı Ahmet Tezcan, salondaki partili kadınları görüntüleyen gazetecilere, ''Detay almayın. Magazin çalışmayın. Yoksa sizi dışarıya çıkarırım'' diye tehditte bulundu. Dışarı çıkarılanlar, Erdoğan'ın konuşması sırasında tekrar içeriye çağrıldı.
İŞTE ÖRNEK MEDYA
Başbakan Erdoğan ile soruşturma ve istihbarat konusunda ihmali tartışılan İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah, Türk basınını ağır bir dille suçlarken, Batı medyasını örnek gösterdi. Cerrah'a göre 11 Eylül saldırılarında medya sorumlu davranmış, Erdoğan'a göre de, ikiz kule dışında akıllarda kalacak hiçbir görüntü yayımlanmamıştı. Uçakların çarpmasıyla yüzlerce derecelik ısıyla yanarak yıkılan kulelerde binlerce tonluk enkazın altında hiçbir şeyin kalmadığı unutulmuştu. Yanarak yok olmamak için ikiz kulelerden atlayan onlarca insanın ''sorumlu medya'' tarafından yayımlanan görüntüleri de unutulmuştu. Unutulan diğer gerçek de, Türk basınında eleştirilen görüntülerin sinagog saldırılarının ardından ve önceki gün bütün dünya basınında birinci sayfalardan verildiğiydi.
HÜRRİYET:
Suçluyu buldu..
RADİKAL:
Müdür bey haddini aştı
SABAH:
Cerrah'tan tuhaf medya suçlaması
İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah, 'suçluyu' yakaladı! Medyayı suçlayan Cerrah, 'özgür basın adına 27 kişinin şehit olduğunu' iddia etti…
BASINI SUÇLADI
Törende ilk olarak kürsüye çıkan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, konuşmasında medyayı eleştirdi. Birinci olayda olduğu gibi failleri çok kısa sürede tespit ettiklerini, uzantılarını takip ettiklerini kaydeden Cerrah, ''Ancak sorumsuzca davranan medya ve basınımız, failleri ve uzantılarını deklare ettiler'' dedi. Cerrah şöyle konuştu ''Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu şehitlerimiz burada yatmıyordu, şehit vermeyecektik, 27 vatandaşımız ölmeyecekti. Ancak sorumsuz yapılan bu yayınlar, özgür basın adına, maalesef 27 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olmuştur. Yakalamak üzereydik, takip etmek üzereydik. Şu anda buradaki şehitlerimize tören yapmıyor olacaktık. Bunun için mutlaka Basın Yasası'nda bazı değişikliklerin olması lazım Sayın Başbakanım.
STAR:
Cerrahi hata
Polisin istihbarat zaaflarını görmezden gelen İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah, bombalı saldırıların faturasını basına kesti. ''Eğer basın olmasaydı 27 şehit olmazdı'' diyerek hedef gösterdiği basının güvenliğini tehlikeye attı.
FATURA MEDYAYA
Başbakan Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah şehit polisler için düzenlenen törende basına yüklendi: 'Özgür basın adına yapılan sorumsuz yayınlar 27 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olmuştur'
VATAN:
Müdür Bey suçluyu buldu !
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah 27 masum vatandaşımızın ''Özgür basın yüzünden'' hayatını kaybettiğini ileri sürdü
OYSA VALİ AÇIKLAMIŞTI
19 Kasım'da İstanbul Valisi Muammer Güler, Cerrah'ın da hazır bulunduğu basın toplantısında, 15 Kasım'daki saldırılara ilişkin şu açıklamayı yapmıştı: ''Olayı gerçekleştiren kişilerin kimliği ve olayın intihar saldırısı olduğu kesinleşti. Olayın üzerinden 100 saat geçmedi fakat İstanbul Emniyeti olayı, ilk 10 saat içinde en iyi şekilde değerlendirmiştir. Bu İstanbul Emniyeti için büyük bir başarıdır.'' Cenaze törenine katılan Başbakan Erdoğan da medyaya yüklenerek şunları söyledi: ''Şunu unutmayın, dünya bir 11 Eylül yaşadı. Acaba dünya medyasının elinde 2 kuleden başka bir şey var mı? Yok. Bize ne oluyor ki, bu bilgi akışlarını şu veya bu şekilde temin edip bunu ifşa etmenin medyaya kazandırdığı nedir? Millete kaybettirdiği nedir? İl Emniyet Müdürü'nün feryadı, bu tesbitin çok acı bir tablosudur.''
AKŞAM:
Bombaların failleri basınmış
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın İngiltere Başkonsolosluğu ve HSBC Bank Genel Müdürlüğü'ne düzenlenen bombalı saldırılardan medyayı sorumlu tutması, meslek kuruluşları ile gazete ve televizyon yöneticilerini kızdırdı. Cerrah'a en sert tepkiyi Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi gösterdi. Ekşi, 'Medya sorumlu ise Cerrah baş sorumludur' dedi…
KAYNAK ONLAR DEĞİL Mİ?
NTV Haber Yayın Yönetmeni Ayşenur Arslan:
Oktay Ekşi'nin ifade ettiği gibi İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın son derece talihsiz bir açıklama yaptığını ve haddini aştığını düşünüyorum. Cerrah, bu sözleriyle medyayı suçlu ve sorumlu ilan etmiştir. Bir bakıma da hedef göstermiştir. Nitekim, şehit polislerin cenaze töreninde bu konuşmanın hemen arkasında orada bulunanlardan bir grup medyaya yönelik hoş olmayan sloganlar atmışlardır. Cerrah'a bir gazeteci olarak şunu sormak istiyorum. Medyanın verdiği bilgilerin kaynağı bizzat emniyet güçleri değil midir? Bu bilgiler nedeniyle Cerrah'ın önce kendi çalışma arkadaşlarını gözden geçirmesi ve onlara bakması gerekmez mi? 30 kişinin ölümünden neredeyse doğrudan sorumlu gösterilen medyanın genç muhabirleri, kameramanları bundan sonra herhangi bir sert tavra maruz kalırsa, bunun suçlusu ve sorumlusu kim olacaktır? Emniyet Müdürü acaba medya mensuplarını koruma konusunda ne gibi tedbirler almıştır, alacaktır?
EMNİYET KÖTÜ SINAV VERDİ
Yavuz Baydar (Milliyet Okuyucu Temsilcisi-Ombudsman):
Ulusal şok ve sarsıntı durumlarında bu türden haberleri verirken hangi amaçla verildiğine bakılmalı. Doğruluğundan emin olunmayan haberlerin verilmemesi lazım. Halkı aydınlatmaktan çok kafa karıştırıcı. İkinci hata, görsel ve yazılı medyada kullanılan görüntülerde yaşandı. Defalarca söylendiği halde detay gösteren, okuyucunun içini duygulandıran, tiksindiren, ürküten, kaldırtan, bu yüzden de haberin içeriğini anlamaktan uzaklaştıran görüntülerden uzak duramadık. Kafası, gözü kopmuş insanları vermenin faydadan çok zararı olur. Ancak afaki ifadelerle basını suçlayıcı ifadelerle bir yere varılmayacağını düşünüyorum. Bu çok kolaya kaçmak olacaktır. Bazı yönetici meslektaşlarımın emniyet temsilcilerine bu konuda uyarılarda bulunduğunu biliyorum. Sinagog patlamalarından sonra en güzel uygulamayı Adalet Bakanı Cemil Çiçek gösterdi. Çıkıp bilgilendirme yaptı. Böyle dönemlerde insanlar deprem gibi şok halindedir. Herkes bilgi açlığı içindedir. Emniyet kötü bir sınav vermiştir. Sinagog saldırılarından sonra bunu organize etsinler diye bekledim. Bu yapılamıyor.
KIYAMET GÜNÜ LETONYA'DAYDI
15 Kasım'da Letonya-Türkiye milli maçını izlemek için Letonya'ya gitmişti. Cerrah ancak 19 saat sonra İstanbul'da olabildi. Cerrah'ın maça, Futbol Federasyonu'nun 'koruma' kadrosundan gittiği iddia edildi.
GAZETECİLERLE YILDIZI HİÇ BARIŞMADI…
Gazetecilerle yıldızı barışmayan Celalettin Cerrah, son saldırılardan sonra daha sert tedbirler aldı. Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi ve Gayrettepe'deki binalarında bazı kısıtlamalara gidildi. Katlara çıkmaları yasaklanan gazetecilerin otomobilleri de otoparka alınmamaya başlandı. Vatan Caddesi'ndeki yıllardır gazetecilerin kullandığı basın odası ellerinden alındı. Basın mensuplarına küçük bir oda tahsis edildi. (Medyakafe.Com)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:06