KAYNAK : Haber Vitrini
Kimyası bozulan bir medya olayı var ortada!..
Ertuğrul Özkök, Başbakan Gül'ü ve AK Parti Lideri Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmiş...
Onlara demiş ki...
- Geçmişte bazı siyasilerin hatası yüzünden, medyanın kimyası bozuldu... Bundan sonra 5 yıl hükümette kalacaksınız... İlk ve son ricamız şu... Bütün medya gruplarına eşit mesafede olun. Hiçbirine menfaat sağlamayın... Besleme basın yaratmayın...
Güzel bir istek değil mi?
Peki ama 'Bazı Siyasilerin Hatası' yüzünden Geçmişte Bozulan Basının Kimyası' meselesi ne olacak?
Bu bozulan kimyayı düzeltmek için, yeni iktidar adımlar atarsa, bundan kimyası geçmişte bozulanlar zarar görmeyecek mi?
Evet, doğrudur...
Siyasi iktidarlar, sade medyaya değil, her kesime eşit mesafede durmalıdır...
Acaba 'Tekelleşme'ye yasal kılıf getiren 'RTÜK Yasası', sabahlara karşı ite kaka çıkartılırken, o '3'Lü Koalisyon', bütün medyaya karşı eşit mesafede miydi?
Cumhurbaşkanı Sezer'in, bu RTÜK Yasası'nı veto gerekçeleri, olduğu gibi duruyor.
Neyse... Geçmişi unutalım... Herkes 'Beyaz Sayfa' açsın yani...
Böylece herkes bundan sonra eşit olsun... Ama bazıları, 'Daha fazla eşit' olarak, bundan sonraki yaşama başlasın...
Buna da evet diyelim...
Ya, bazı siyasilerin hatası yüzünden sade kimyası değil, tüm yapıları bozulanlar ne yapacak?
Örnek şu Pamukbank meselesi...
BDDK'nın el koyma kararını, Danıştay, 25'e 2 oyla bozdu... Yani hukuka aykırı buldu...
Bu el koymanın, Çukurova Grubu'na maliyeti ne kadardır dersiniz?
Ertuğrul Özkök'e göre, bu konuda da herkese eşit davranacaksınız?
'Bu karar yanlıştır' derseniz, bunun adı 'Şantajcılık' mı olacak?..
Yani gazetelerde yazarlar, sadece 'Hürriyet'te oldukları sürece mi, kendi sermayelerinin işine gelmediği zaman (Mesela RTÜK'te) susacak, işine geldiği zaman da, tekelleşmeyi bile 'Şeffaf sermaye' diye savunacak?..
Doğrudur... Bazı siyasiler artık hatalı davranıp, medyanın kimyasını bozmaktan kaçınmalı...
Zaten 'Bu hatalı siyasiler', sonunda, seçmen tarafından barajın altına itildiler.
Ama asıl beklenen, bazı hatalı medya sahiplerinin, 'Rekabeti yok etmek için' basının kimyasını bozmamalarıdır.
Siyasetin de, medyanın da hatasını, ancak 'Serbest ve haklı rekabet' önler...
'Kartel ve tekel', siyasetin de, medyanın da, ekonominin de kimyasını bozar.
ACI ŞAKA
Canlarım benim!..
Yazık oldu medyaya...
Herkes her şeyi biliyor artık...
Kimin kime ne yaptığını ve kimin neye niyet ettiğini, herkes biliyor...
Bu açıdan, bazılarının şimdi 'Medya Etiği' diye ahkam kesmesi, sadece güldürüyor...
Ve gerçek gazetecileri, ağlatıyor.
ŞİRKET VE ÜLKE FARKI
Tek çözüm serbest rekabettir!..
Kim demişti acaba?
IBM'in mi, yoksa General Motors'un mu başkanıydı 'Bizim şirket için iyi olan, Amerika için de iyidir' diye?
Bu anlayış, Amerika'da da tefe konuldu...
Bizim Türkiye'de de, bu anlayışı bırakmamız şart...
Çünkü bir şirket için iyi olan şey, diğer şirketler için bazen iyi
olmayabiliyor...
Yani, bir şirket 'Ben ülkeyim' iddiası ile ortaya çıktığı zaman ve bunu da bazı siyasiler böyle kabul ettikleri zaman, o ülkede 'Serbest rekabet' ortamı yok ediliyor...
Sonunda, o şirkete ve o siyasilere karşı, toplumsal öfke başlıyor.
Son 3 Kasım seçiminde, sadece bazı siyasetçilere karşı değil, bazı şirket isimlerine karşı da, tepki gösterdi halk...
Bu, bazı medya şirketleri için de söz konusudur...
Ben, bütün bu bozuk tablonun düzelmesinin, serbest rekabet içinde her şirketin engelsiz yarışabilmesi ile mümkün olacağına inanıyorum...
Yani rakiplerini yok etmeye çalışmak, artık bırakılması gereken kötü bir
alışkanlıktır...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:47