Yaşam
  • 19.4.2003 09:53

MERVE KAVAKÇI, KENDİSİNE YENİDEN TÜRK VATANDAŞLIĞINI KAZANDIRAN İKİNCİ EŞİNİ TERK ETTİ

Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildikten sonra TBMM’ye türbanla girerek, büyük tepki çeken Merve Kavakçı, yeniden Türk vatandaşlığı hakkını kendisine kazandıran ikinci eşi Bekir Yıldırım’ı terk etti. Geçirdiği ameliyatların ardından sağlığı bozulan Yıldırım, bakımının yapılması için ABD’den Sivas’taki ailesinin yanına döndü. Burslu olarak Harvard Üniversitesi’nde master yapan Kavakçı’nın sınav kompozisyonlarını kendisinin hazırladığını ileri süren Yıldırım, "‘Kennedy Kamu Hukuku’ bölümünde master yapıyor. Bu bildiğiniz masterlardan değil, devlette çalışmış kişilere yönelik. Oraya benim sayemde girdi" dedi. Kavakçı’nın boşanma işlemlerini başlatmak için önümüzdeki günlerde Türkiye’ye geleceğini anlatan Yıldırım’ın ilginç açıklamaları şöyle: Nasıl evlendik? "ABD’nin Patent Ofisi’nde çalışıyorum. Petrol mühendisiyim, 10 yıldır petrol ve rafineri bölümünde buluş yapanlara patent veriyorum. İlk eşimden boşandıktan sonra Kavakçı’nın ismini duydum. Meclis’e girmesinden sonra çok sayıda haber yer aldı Amerikan basınında. O dönemde kendisine İngilizce bir de şiir yazıp gönderdim, destek olmak istediğimi söyledim. Sonra bana teşekkür etti. Babasına fikrimi açıklayarak evlenmek isteğimi ilettim. Önce ailesiyle, sonra da kendisiyle tanıştım. Bir süre sonra da evlenmeye karar verdik. Fikir olarak Fazilet Partisi’ne yakındım. Fazla modern olan evliliğimizi tanımlarken ‘Evliliğimiz Holywood evliliği gibi’ derdim. Kendisi sık sık Amerika’nın değişik kentlerine ve Avrupa’ya gidiyordu. Temizlik gibi şeyler yapmıyordu. Dışarda yiyorduk. Aylarca annesinin babasının yanında kalıyordu. 12 - 13 yaşlarındaki iki kızı da şimdilerde türban takmaya başladı. Bypass oldum, ardından bir ameliyat daha. Sonra da mide kanaması geçirdim. Performans düşüklüğü nedeniyle işimden atılacak duruma geldim. Ameliyat olmamdan sonra Harvard’a gitti. Ben de engel olmadım, gitmemesini beklerdim. Çünkü, ben onun dediğini iki etmedim. Mağdur duruma düşmüşüm, bakıma ihtiyacım var, o ise okul derdinde. 78 yaşındaki annem kalçası kırık olduğu halde Türkiye’den gelerek bana aylarca baktı. Ben ona muhtaçtım. ‘İntihara teşebbüs ettim’ ‘Bu adam hastalandı. Artık yeteri kadar kullanışlı değil. Benim önüme daha iyileri çıkar’ gibi düşünmüş olabilir. Çünkü ayrılık kararı için gösterebildiği somut bir gerekçesi yok. İki ameliyatın ardından intihara teşebbüs ettim. Merve, hiçbir zaman bu evliliğe önem vermedi. O ailesiyle evliydi. Her gün en az iki saat ailesiyle telofonla konuşuyordu. Biz yüzde 25 evliydik. Mesela çocuk yapma gibi bir riske girmedi. Her zaman ‘yarın ne olacak bilmiyorum, bakarsın bozulur. Niye gireyim o riske’ gibi düşündü. Ben kendimi tam anlamıyla bu evliliğe verdim. Onun için benim için bayağı yıkıcı oldu. Ben kırıldım, yıkıldım. Bu resmen ihanet. İhanete uğrayınca sineye çekmek zor. Henüz boşanma konusunda resmi bir müracaat yok. Ama boşanacağız. Ben istemedim boşanmak. Dayısına, İslami kesimlere, babasına ‘lütfen engelleyin, yuvamı yıktırmayın’ diye yalvardım. Ama artık imkânsız olduğunu anladım. Onlar her şeye ailece karar verir. Aile olarak üzerime çarpı koymaya karar verdiler. Son olarak o beni aramadı. Ben aradım. ‘Hiç ihtimal yok mu?’ dedim, ‘yok’ dedi. Telefonu yüzüme kapattı." Merve Kavakçı olayı 1999’daki genel seçimlerde Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildi. TBMM’ye türbanla girince, Başbakan Bülent Ecevit’in "Biri şu kadına haddini bildirsin" sözleri üzerine, DSP’li milletvekilleri tarafından alkışlarla protesto edildi. Yemin edemeden TBMM’den ayrılmak zorunda kalan Kavakçı’nın Amerikan vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Milletvekiliğinin iptal edilmesinin ardından Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Bekir Yıldız’la evlenerek tekrar Türk vatandaşlığı hakkını kazandı. (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:49

İLGİLİ HABERLER