MESUT YILMAZ'IN YAYINLANMAMASI İÇİN BASKI YAPTIĞI, UĞUR DÜNDAR'I İSTİFAYA GÖTÜREN KASETİN İÇİNDE NELER VAR ?
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Uğur Dündar’ı Atv ve Sabah’tan istifaya götüren olaylar, Uğur Dündar’ın ele geçirdiği bir gizli kamera kayıtıyla başladı.ATV'de Arena Programına başlama hazırlığı içinde olan Dündar,bu kasetle görkemli bir giriş yapmak istedi.Kayıttaki 1. kişi ve evsahibi olan kişi ünlü hayali ihracatçı ve 9 yıla mahkum olmuş banka dolandırıcısı Kemal Horzum.2. kişi o dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü Başmüfettişi olan ve halen Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı olan Hasan Eryılmaz.3. kişi ise Süleyman Demirel’in en yakın adamlarından olan ve kamuoyunda “ Hayri baba “ diye bilinen Hayrettin Gökdemir.İşte bu üçlünün inanılmaz konuşmalarının yer aldığı kasetin yayınlanmaması için Mesut Yılmaz, kardeşi Turgut Yılmaz ve ANAP'lılar devreye girdi.Bilgin'leri ablukaya alan Yılmaz'lar sonuçta kaseti yayınlatmadılar, ancak sansüre bozulan Uğur Dündar ATV ve Sabah'tan istifa etti.
Konuyu ortaya çıkaran Haber3'ten Aydın Özdalga bu konuda şunları yazdı;
Uğur Dündar’ı Atv ve Sabah’tan istifaya götüren olaylar, Uğur Dündar’ın ele geçirdiği bir gizli kamera kayıtıyla başladı.
Geçen yıl yapılan bu gizli kayıta 3 kişi vardı.
Kayıttaki 1. kişi ve evsahibi olan kişi ünlü hayali ihracatçı ve 9 yıla mahkum olmuş banka dolandırıcısı Kemal Horzum. Kemal Horzum halen de çok sayıda dolandırıcılık davasından yargılanıyor.Kemal Horzum'un banka dolandırılığı ANAP dönemine denk geliyor..
2. kişi o dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü Başmüfettişi olan ve halen Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı olan Hasan Eryılmaz.
3. kişi ise Süleyman Demirel’in en yakın adamlarından olan ve kamuoyunda “ Hayri baba “ diye bilinen Hayrettin Gökdemir.
Görüntülerde bu üç kişinin sohbeti var. ancak sesler çok net değil. yani başarılı bir kayıt değil.
Bir ara Hayri baba dışarıya çıkıyor ve bu sırada Kemal Horzum bir klasör içindeki gizli kameranın objektifini düzeltmek isterken kendisi de yakın plan görüntüye giriyor..
Yani bu gizli kayıtı yapan hayali ihracatçı Kemal Horzum. burası kesin.
Gizlice kaydedilen ise hayri baba.. burası da kesin.
Polis şefi Hasan Eryılmaz bu gizli kayıt işinin içinde mi, değil mi, kesin değil.
Ancak Kemal Horzum Hasan Eryılmaz odadeyken gizli kamerayı düzelttiği için işin içinde olması ihtimali ağır basıyor. ancak elde somut bir kanıt yok.
Bu konuda bir gazeteci ile ile görüşen Hayri baba bu buluşmayı kabul ediyor. ancak gizli kamera ile kayıt edildiğini Arena muhabirinden öğreniyor.
Hayri baba kendisinin gizli kamerayla tuzağa düşürülmesinin bir nedeni olamayacağını anlatıyor.
peki o zaman neden bu gizli kayıt yapıldı ?
bu sorunun yanıtı Süleyman Demirel’de yatıyor.
Gizlin kayıtın yapıldığı dönemler, Demirel’’in yeniden siyasete soyunmak için zemin yokladığı günler. bu durum en çok da ANAP’ı rahatsız ediyor. bu nedenle Hayri baba gibi yaşlı ve geveze bir adam gizli kamera önünde konuşturularak, ağzından Demirel’i zor duruma düşürecek laflar alınmak istenmiş, hatta alınmış olabilir. zaten Hayri baba da bu tezi destekliyor ve “ olabilir “ diyor.
Akla gelen en güçlü olasılık bu.
Peki “ hani nerede somut kanıt ? “ derseniz, bu kanıt, bu kasetin Uğur Dündar’da olduğı ve Atv’de yayınlanacağının öğrenilmesi ile ortaya çıktı.. .
Arena ekibinin araştırma yapmaya başlaması ve büyük bir ihtimalle Uğur Dündar'ın telefonlarının dinlenmesi sonucu, durumdan haberdar olan anap kanadı hemen harekete geçti.
Bir bakan, 2 anap yöneticisi ve Mesut Yılmaz’ın bir akrabası hemen harekete geçti.
bu kişiler Atv ve Sabah grubunun üst düzey patronaj ve yönetici isimleriyle temasa geçerek, bu kasetin asla yayınlanmamasını, aksi takdirde, bilgin grubunun çok zor durumda kalacağını belirttiler.
Yani ANAP cephesi zaten yaralı olan ve ayakta kalmak için büyük bir mücadele veren bilgin grubu üzerinde büyük bir baskı kurup, tehdit ettiler. peki anap neden bu konuda büyük bir medya grubuna baskı yaptı ?
1.iddiaya göre anap cephesi bu girişimi kendilerine çok yakın olan ve emniyet genel müdürü yapmak istedikleri Hasan Eryılmaz’ı korumak için yaptılar.
2. iddia ise bu gizli kamera olayı ANAP’lıların bilgisi dahilinde yapıldı. olay ortaya çıkınca ucu ANAP’a dayanacak ve tam bir siyasi skandal olacaktı.bu nedenle hemen devreye girdiler.
bunun üzerine bilgin grubunun patronaj ve üst düzey yönetimi Uğur Dündar’a durumu bildirerek, “ zaten kırk cephede savaşıyoruz. zor durumdayız. lütfen bu haberi yayınlama “ dediler...
bunun üzerine Uğur Dündar şöyle konuştu:
“ sizlerin ne kadar cesur gazeteciler olduğunu herkes bilir. ancak içinizde bulunduğunuz özel durum nedeniyle bu talebinizi anlıyorum. ancak siz de beni anlayın. bu koşullarda artık birarada olamayız. ben tek kanallı trt döneminde bie haberim engellenince istifa ettim. bu nedenle istifa ediyorum. “
bu olaydan sonra Arena ekibi ve Uğur Dündar özel eşyalarını ve kasetlerini alarak atv binasından ayrıldılar.
ÖZDALGA BUGÜNKÜ YAZISINDA DA MESELENİN BİR BAŞKA BOYUTUNU ELE ALDI.İŞTE ÖZDALGA'NIN YAZISI ;
GEÇEN HAFTA TÜRKİYE’DE İLGİNÇ BİR OLAY YAŞANDI. ATV’DE YAYINLANAN ARENA PROGRAMININ YAPIMCISI UĞUR DÜNDAR’IN YAYINLAMAK İSTEDİĞİ BİR GİZLİ KAMERA KASETİ YÜZÜNDEN ANAP CEPHESİ SABAH GRUBUNA BÜYÜK BİR BASKI UYUGULAYIP, TEHDİTTE BULUNDU. ZOR GÜNLER GEÇİREN, BİR YANDAN EKONOMİK SIKINTIYLA, BİR YANDAN DA DAVALARLA BOĞUŞAN SABAH YÖNETİMİ BU BASKILARA KARŞI DİRENEMEYİP UĞUR DÜNDAR’DAN BU KASETİ YAYINLAMASINI İSTEYİNCE, UĞUR DÜNDAR DA ONURLU BİR DAVRANIŞLA, ATV VE SABAH’DAN İSTİFA ETTİ.
kamuoyuna olayın daha çok uğur dündar’ın istifası yansıdı. şimdi biz olayın çok daha önemli bir boyutunu tartışmaya açıyoruz.
önce şunu belirtelim. türkiye’de ilk kez böyle bir olay yaşanmıyor. yani ilk kez siyasi otorite bir medya grubuna baskı yapıp, bir haberin yayınlanmasını engellemiyor. bu son kez de yaşanmıyor. bundan sonra daha sık yaşanacak. çünkü medya gruplarının hemen hemen hepsi zorda. dolayısıyla siyasi otoriteye karşı direnme güçleri yok
düşünün.. bu olay 3-5 yıl önce olsaydı, böyle bir baskı ters teper, haber anında ve çok geniş yayınlanırdı. dededen gazeteci dinç bilgin, kendisine böyle bir baskı yapmaya kalkan siyasetçiyi mahvederdi....
peki bizce olayın asıl önemli boyutu ne ?
önce kısaca olayı hatırlatalım. daha önce emlakbankı dolandırmaktan sabıkalı kamuoyunda pek iyi tanınmayan bir işadamı, kemal horzum, süleyman demirel’in eski koruması, vefakar dostu artık yaşlı bir geveze olan “ hayri baba “ lakaplı hayrettin gökdemir ve emniyet genel müdürlüğü asayiş dairesi başkanı hasan eryılmaz bir ofiste buluşarak sohbet ederler ve kebap yerler. ne konuştukları kasette net değil..
yani bu kaset yayınlandığında tek sorun hasan eryılmaz ile ilgili. ama o da çok önemli değil. alt tarafı bazı çevreler “ yahu koca polis şefine kemal horzum ile böyle bir samimiyet yakışır mı ? “ der. hasan eryılmaz’ın emniyet teşkilatındaki rakipleri de, yarın bir gün bu kişinin daha üst makama terfisi sözkonusu olunca, “ ama efendim o kemal horzum’un yakın dostu “ diyerek onu yıpratmaya çalışır. fazla da etkili olmaz. çünkü burası türkiye ne skandallara karışanlar, ne makamlara geldi..
olayın kemal horzum ve hayri baba açısından bir riski yok. yani tek yıpranma riski olan hasan eryılmaz..
sanırım buraya kadar anlaştık..
şimdi gelelim can alıcı soruya..
daha önce siyasi, otoriteler medyaya baskı yapmıştır ama sözkonusu haberler öyle haberlerdir ki, bu haber yayınlanınca ya o siyasi parti ya da o siyasi partinin lider veya üst düzey yöneticisi çok büyük siyasi yara alacaktır. yani haber çok yaralayıcı bir haberdir..
sözkonusu habere bakın..
bu haberin anap ile ilgisi ne ? konunun anap ile uzaktan yakından ilgisi yok.. hatta bu haber belki de lehlerine. çünkü anap’ın korkulu rüyası süleyman demirel’in çok yakını olan hayri baba kemal horzum gibi saygın olmayan bir işadamı ile samimi.. haber yayınlansa anap’ın nerdeyse sevinmesi lazım “ işte babanın adamı ve ilişkisi “ diye eleştiri yapmaları lazım..
oysa anap’ın tepkisi inanılmaz..
bakıyorsunuz, anap’lı bir bakan, anap’ın öndegelen 2 milletvekili ve mesut yılmaz’ın bir akrabası bu haberin yayınlanmaması için sabah grubunun patronajı ve üst düzey yönetimi üzerinde inanılmaz bir baskı kurup, “ sakın ha bu haber çıkmasın.. yoksa çok kötü olur “ diyor..
iyi de neden ? haberin görünürde anap ile yakından uzaktan hiç bir ilgisi yok.. tek söylenecek hasan eryılmaz’ın anap’a yakın bir emniyetci olması..
peki sizce anap’ın sadece kendine yakın bir emniyetci için tüm gücüyle sabah grubuna baskı yapması mantıklı mı ?
bence hiç mantıklı değil..
çünkü bu güç ancak büyük olaylarda kullanılır. ikide bir kullanırsanız olmaz..
o zaman akıllara şu soru geliyor..
“ sakın buı gizli kamera kasetinin ardında çok gerilere uzanan ve anap’ı rahatsız edecek bir ilişkiler yumağı olmasın ?
benim mantığım bu olayda bu tür bir “ sakıncalı ilişkiler “ yumağı olduğunu gösteriyor.
peki bu nedir derseniz, şu anda bilemiyorum. duyduğum ama hiç bir somut kanıta ya da olguya dayanmayan söylentileri de şimdilik dile getiremiyorum.
bence bu ilişkide iki kilit nokta var..
birincisi, hayri babanın geçmiş dönemde yeraltı dünyasının bazı isimleriyle ile “ esrarengiz ve renkli “ bir kişiyle olan samimiyeti
ikinciside, kemal horzum ile bu kasetin çekildiği ofisin sahibi ve bu gizli kayıt işinde rol oynayan serhat bilgili’nin ticari ilişkisi. sanırım bu ilişkiler ortaya çıkarsa, olay daha bir netlik kazanacak, anap’ın neden paniklediği konusu yavaş yavaş ortaya çıkacak..
hemen şunu vurgulayalım.. bu gizli kamera kayıtı bir tane değil.. kemal horzum bu kayıtı serhat bilgili’nin yaptığını ve elinde daha farklı kasetler olduğunu söylüyor. anlaşılan bu ofsite yapılan tüm “ kepap partiler “ gizlice kayıt edilmiş. kimbilir neler var bu kasatlerde.. yani yeni bir telekulak skandalı ile karşıkarşıyayız..
şu aşamada kilit isim serhat bilgili..
düğüm, serhat bilgili’nin konuşmasıyla çözülmeye başlayacak..
gelin bu düğümü hep birlikte çözelim..
elinizdeki bilgileri bizimle paylaşın..
ne dersiniz ?
AYDIN ÖZDALGA
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:37