Gündem
  • 24.3.2005 12:02

METİN AKPINAR DA SİYASİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI

Kendisinin ''sosyalist'' bir düşünceye sahip olduğunu belirten Akpınar, ''Ama eski sosyalist dönem kapandı'' dedi. Ünlü oyuncu, ''Artık işçinin zincirlerini kırarak, ihtilal yapması, siyasi otoriteyi ele geçirerek, üretim araçlarının tümüne sahip olması, ürettiğini ülke içinde eşit olarak dağıtması fikri bitti. Bunun bir devrim ya da ihtilalla yapılma olasılığı yok. İsyanla, adam öldürmekle devrim yapılamaz'' dedi. Ünlü oyuncu siyasi arenanın bugünkü durumunu da değerlendirerek, ''CHP''nin mutlaka kendini toparlaması lazım. Hatta CHP dışında gerçek bir sosyalist söylem ve eylemle siyasi yelpazeye katılacak parti lazım. Çünkü bunun eksiği var'' dedi Biliyorum çok sıkıldınız ama Zeki Alasya ile son durumunuz nedir? Bu konu gerçekten ilginç. Ne yapılmak istendiğini bilmiyorum. Bize 28 boyunca ''niye ayrılmadınız'' diye soruldu. Sonra ''ayrıldılar'' dize yazdılar, bazıları havalara uçtu. Sonra da niye ayrıldız diye bizi suçlamaya başladılar. ''Ayrılmadık'' dedik, bu kez ''niye ayrılmadınız'' diye sordular. Ne yapacağız bilmiyorum. Nedense insanları çok iyi giden şeyler, birliktelikler pek tatmin etmiyor. Olumsuzluklar daha cazip geliyor. Siz de gördünüz biraz önce telefonla konuştuk. Zeki ile birbirimize girsek; kafamızı-gözümüzü yarsak daha mı iyi olacak? Acaba bunu mu istiyorlar? Ne güzel geçiniyoruz işte. Sizinle ilgili bir de rivayet var. Söylentiye göre rakı masalarında iyi vakit geçirmeniz ve uzun soluklu sohbetlere imza atmanızın altında üç böbrekli olmanız yatıyormuş... Benim üç böbreğim yok. Aslında böbreğinin biri de yarım çalışan biriyim. Yani bir buçuk böbrekliyim. Zandediliyor ki insan üç böbrekli olunca çok rakı içer ve hiç sarhoş olmaz. Böyle bir şey yok. İş böbreğe gelene kadar alkol çoktan kana karışmış olur. Bu yanlış biliniyor. Benim sağ böbreğim de anormallik var. Normal bir böbreğe göre daha az süzüyor. Bu iki böbrek imajı veren ama böyle olmayan bir böbrek. Hani biz oturunca bayağı içiyoruz ya ona bağladılar. Biz de kendi aramızda espri yapıyoruz; üçüncüyü satıp para kazanalım diye. Konu rakıdan açılmışken geçenlerde bir gazeteci aradı, ''Sahte rakı meselesi ortaya çıkınca aklımıza ilk siz geldiniz'' dedi. Bunca yıldır çalışıyorum ''sahte rakı'' denilince akıllara neden ben geliyorum anlamak mümkün değil. Ben mi ürettim o sahne rakıları. Yani biz içkiciyiz, sofra adabı biliriz falan ama insan böyle anılmak istemiyor. Yani 64 yaşına gelmişim. Bunca yıl çalışmışım. İnsan böyle mi hatırlanmak ister. Yani Metin Akpınar deyince üç kadeh rakı mı yoksa başka bir şeyler mi hatıra gelmeli. Son günlerde sağlıklı yaşam konusundaki ilginizle de gündeme geldiniz. Sağlığınız nasıl? Sağlığım çok sükür iyi. Sadece kilo problemim var. Genetik şifre, son dönemdeki tembellik ve umursamamaktan kaynaklanıyor. Biraz da unumuzu eledik, eleğimizi astık havasındayız. Yok vücudumuz üçgen olacak, kol şu kadar, bel şu kadar olacak diye bir durumumuz yok. Yaratıcı koruyor çok şükür. Modern tıp çok gelişti. İnsanların ömrünü 5-10 sene uzattı. Ben de bilimsel gelişmeleri takip ediyorum. Ben aynı zamanda yaşlı bir insanım. Zamanım gelince de gideceğim. Bir korkum yok, şimdiden hazırım. Bir de ''Çat Kapı'' adlı sit-com''a başladınız. Projeye nasıl dahil oldunuz? Sit-com olayına sonunda biz de girdik. Bizim aslında kabarede yaptıklarımızdan pek farkı yok. Aslında sit-com''ların yapısı doğru, fakat bu üçlü kanepe, iki koltuk, bir sehpa, arkaya çıkartılan bir merdivenden gına geldi.. Allah''tan burada geniş mekanlar var... Fatih beni aradı, görüşmek istediğini söyledi. Projeyi anlattı. Ne istediğini bilen, tasarlanmış, kotarılmış bir işle bana geldi. Konuştuk sonra da kutladık. (AKŞAM) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:21

İLGİLİ HABERLER