"MHP ve CHP'lilerin oyunun adresi değişmez"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) toplumsal olaylarda biber gazının kullanımıyla ilgili Türkiye hakkındaki kararını, "Bu durum, AİHM'in siyasal bir duruş ortaya koyduğunu gösteriyor. AİHM'de siyaset olmaz, burada siyaset yapılmaz, yapılmaması lazım. Çünkü adaletin en üst noktada tecelli edildiği yer olarak kabul edilir. Kendi varlığına da gölge düşürmüştür" sözleriyle değerlendirdi.
Bozdağ, SKYTÜRK360 televizyonunda yayınlanan programda, AİHM'in biber gazı kullanımı konusunda Türkiye'yi mahkum ettiği davanın AK Parti iktidarından önce açılmış bir dava olduğunu belirtti.
AİHM'de açılan davaların sonuçlanmasının yıllar aldığını, ancak Türkiye'de yaşanan son gelişmelerin üzerine ve kulislerin etkisiyle bu davanın hemen görüşülerek, karara bağlandığını vurgulayan Bozdağ, "Bu durum, AİHM'in siyasal bir duruş ortaya koyduğunu gösteriyor. Avrupa'nın bazı ülkelerinin ve Avrupa Parlamentosunun Türkiye hakkında ortaya koyduğu tavır ortada. Mısır'da darbe oldu, darbeye darbe diyemediler, ama Türkiye'de olup bitenler hakkında neler söylediler. AİHM'de siyaset olmaz, burada siyaset yapılmaz, yapılmaması lazım. Çünkü adaletin en üst noktada tecelli edildiği yer olarak kabul edilir. Kendi varlığına da gölge düşürmüştür" dedi.
Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında kamu düzenini bozan, ihlal eden hadiseler yaşandığını ve kanun çiğnenirken, hukuksuzluk yapılırken "devlete sen bunu görme, aman bunu es geç" deme hakkının kimsede bulunmadığını anlatan Bozdağ, "Kamu görevlilerinin vazifesi, kamu düzeninin sağlamak. Orada insanlar kamu düzeninin bozdukları zaman, kamu düzeninin sağlamak zorunda olanlar yetkileri çerçevesinde bunu yapıyor. AİHM, Türkiye'ye bunu söylerken, AB ülkelerinin tamamı bunu kullanılıyor. AİHM; kararlarını tanıyan bütün ülkelerde bunun yasaklanmasını tavsiye eden bir kararın altına da imza atabilir. AB ülkelerine farklı, Türkiye'ye farkı yapması fevkalede yanlış. Gündem sıcakken, gündemin içine çekip, karara bağlamasını çok açık şekilde hukuki bir tavır olarak görmediğimi ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.
-Benzin fiyatlarındaki artış
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, benzin fiyatlarına yapılan zamma ilişkin bir soru üzerine de hükümetin enerji fiyatları üzerinden elini çektiğini anımsatarak, fiyatların serbest piyasa şartlara içerisinde belirlendiğini söyledi.
Petrol ürünleri üzerindeki vergileri AK Parti iktidarının koymadığını ifade eden Bozdağ, "Dışarıda bir fiyatta değişiklik olduğu zaman serbest piyasada bunun içeriye yansıması doğaldır. Çiftçilerimize ve bazı nakliyecimize mazot desteği konusunda sübvanse yapıyoruz, onun dışında yapmıyoruz" dedi.
Bozdağ, Antalya'da felçli Rus gencine bakan kadına bağlanan 840 liralık maaşın, daha önceki vergi borcu nedeniyle kesilmesinin ardından gerekli yardımların yapılacağını, sıkıntının giderileceğini dile getirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının TBMM'de bekleyen bir tasarısi ile sosyal yardım olarak verilen paraların haczdelilmesinin önüne geçileceğini aktaran Bozdağ, bu tasarının da ekim ayında yasalaşacağını bildirdi.
-Yerel seçimlerde MHP ile CHP'nin ittifak kuracağı iddiası
Bozdağ, yerel seçimlerde MHP ile CHP ittifakına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de "Türkiye'nin neresinde seçim olursa olsun fotoğraf şu; AK Parti ve diğerleri. AK Parti'nin karşısında en güçlü aday kimse o aday yanında birliktelik yapıyorlar. Bundan önceki seçimlerde oldu, 2014'te olmayacak demek yanlış olur. 'AK Parti gitsin de kim gelirse gelsin' felsefesi üzerine bina edilen yaklaşım var" diye konuştu.
MHP ve CHP ittifakının halk tabanında yanıt bulmayacağını, yöneticiler ne kadar ittifak yapsa da tabanın buna itibar etmeyeceğini savunan Bozdağ, "MHP veya CHP'nin yöneticileri ne yaparsa yapsın, gerçek MHP ve CHP'lilerin oyunun adresi değişmez. Ankara'da MHP'ye oy veren seçmeni Bahçeli de CHP'ye oy verdiremez. MHP'den oy kayarsa AK Parti'ye gider. CHP'ye oy gitmez, vermezler. Bahçeli 'belediyede ben CHP'ye oy veriyorum, ey Ankara'daki ülkücüler, siz de verin' bile desin, ben ülkücülerin neredeyse tamamına yakının 'hayır' diyeceğini, oy vermeyeceğini tahmin ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Grup Toplantılarını izlemeye gelen ziyaretçiler nedeniyle hoş olmayan durumların yaşanmadığına dikkati çeken Bozdağ, her partinin kendi grup salonundaki düzenden sorumlu olduğunu söyledi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Tabii diğer partilerin de tedbirler alıp, orada Türkiye'nin siyasetine, gündemine dair grup başkanlarının değerlendirmesini dinlemek son derece önemli. Bizim siyasetimizde de grup konuşmaları son derece önemli. Çünkü siyaset madem ki Meclis'te dönüyor, milletin iradesinin tecelli ettiği yer Meclis'tir, Meclis'te Türkiye'nin gündemine, dünyada olup bitene dair Türkiye'nin siyasetinin içinde olan partilerin grup başkanlarının konuşması gayet doğaldır, normaldir, öyle de olması lazım. Ama orada nahoş olan görüntülere izin vermemek de grup yöneticilerinin görevidir. Bundan sonraki süreçlerde buna daha fazla hassasiyet göstereceğine inanıyorum."
Son gelişmelerin herkesin oyunu etkileyeceğine inandığını vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Artı mı eksi mi onu hep beraber göreceğiz. Ben AK Parti'nin oylarının artı anlamda etkilendiğini biliyorum. Bunu zaten kamuoyu anketleri de sipariş anketlerler değil, manipilasyon üzerine yapılan anketler değil, kamuoyu oluşturmak için yapılan anketler değil, gerçekten, samimi olarak, gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla yapılan anketlerin hepsi zaten fotoğrafı açık şekilde gösteriyor.
Ankara'da bir belediyede iktidar değişikliğinin olacağı kanısında değilim. Ankara'nın seçmen yapısı, Ankara'da yapılan hizmetler, iktidarımızdan, belediyemizden Ankaralıların memnuniyeti çok açık, net ortada. İstanbul yine büyük bir değişim ve dönüşüm merkezi ve partimizin aldığı oylar, insanların partimize yaklaşımları, yapılan hizmetler ortada."
-"İzmir'de artık yeni bir yönetimi deneme zamanı geldi"
Bozdağ, "İzmir'de sürpriz yapar mısınız" sorusunu da "İzmir'de sürpriz olmayacak. İzmirli kardeşlerim bu seçimde değişimi kendi iradeleriyle yapacaktır. Çünkü CHP'li belediyelerin İzmir'e verdikleri birşey yok. İzmirliler çok geziyorlar, başka yerleri de görüyorlar. İzmir'i köye dönüştürdüler" cevabını verdi.
İzmir'de belediye hizmetinin olmadığını ifade eden Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
"İzmir'e gittim, bazı yerlerini gördüm, gerçekten çok rahatsız oldum. İzmir, böyle bir İzmir değil ama hizmet yapan, üreten bir yapı yok İzmir'de. İzmirli kardeşlerim CHP'li belediyelere çok çek verdiler, onlar bu açık çekleri doğru kullanamadılar. Baktığınız zaman 89'dan bu yana neredeyse tamamen sol bir yönetim var. Öte yandan 2004'ten beri de CHP'li bir yönetim var. Rahmetli Piriştina da aynı düşünceden bir yöneticiydi. Nereden bakarsanız bakın, 89'dan beri olunca, yaklaşık 25 yıldır İzmir'i CHP yönetiyor. Artık yeni bir yönetimi deneme zamanı İzmir'de geldi. İnanıyorum ki AK Partili bir belediyeyle İzmirli kardeşlerim İzmir'i buluşturacaktır. Yeni dönemde İzmir'in hizmetkarı olarak AK Partili bir arkadaşımızı seçecek ve onun hizmetleriyle CHP'nin şimdiye kadar yaptıklarını mukayese ettikleri zaman da 'Neden biz 2004'te seçmedik' diye üzüleceklerine eminim."
Bozdağ, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ile ilgili konuşmanın erken olduğunu belirterek, "Şu anda devam eden başarılı bir belediye başkanımız var. Kadir Bey gerçekten çok başarılı, beyefendi, çalışkan bir insan. Gecesini gündüzüne katarak İstanbullulara hizmet ediyor. Seçim yaklaşınca şurada şu olacak, burada bu olacak lafları sadece yıpratmaya dönük açıklamalar. Onun için bunlara kimsenin itibar etmemesi son derece önemli. Vakti saati geldiği zaman partimiz, nerede, kiminle yol yürüyeceğine karar verecektir" diye konuştu.
"Bu sizin son döneminiz, bundan sonra ne yapacaksınız" sorusuna Bozdağ, şu cevabı verdi:
"Siyaset sadece milletvekili olarak yapılmaz, bir defa bunu önemsemek lazım. Onun dışında da siyaset yapılabilir. Bizim bu üç dönem hadisemiz, Türk siyaseti bakımından bir devrimdir. Siyaseti yenileştirmek, dönüştürmek açısından da bir fırsattır. AK Parti'nin bugün parlattığı, Türkiye kamuoyuna tanıttığı insanların büyük bir kısmını, AK Parti'den önce Türkiye kamuoyu tanımıyordu ama şimdi takdir ediyor, beğeniyor. Yarın başka arkadaşlar çıktığı zaman onları da takdir edip beğeneceğine inanıyorum. Siyasetin önünü açmak lazım.
Şimdi Sayın Başbakanımıza diktatör, otoriter falan filan diyen müfteriler, bizim bu üç dönem hadisemize bir baksın. Hangi diktatör kendi ömrünü üç dönemle sınırlıyor? Halk yüzde 50 oy vermiş, 'Ben siyaseti bırakacağım, milletvekilliğini bırakacağım, artık vakıflarda, başka alanlarda hizmet edeceğim, yeni arkadaşlara yol açacağım' diyor. Ömrünü genel başkanlık koltuğunda geçirmiş liderlere alışkın bir Türkiye'de ezber bozan bir yaklaşımdır. Siyasetin önünü açmak, Türkiye'nin önünü açmak, değişimi, dönüşümü hızlandırmak bakımından son derece önemli. Ben inanıyorum ki bu diğer partilere de örnek olacak. Zaman gelecek diğer partiler de kendi içindeki değişimi gerçekleştirmek için buna mecbur kalacak."
CHP'deki yaş ortalamasına dikkati çeken Bozdağ, "CHP şimdi Gezi olaylarına sahip çıkıyor, içinde organize de ediyor bir yandan. Hiç olmazsa, orada onların yanına gidiyorsun, parlamentoya biraz genç al. Genç kaç tane var, kaçı 50'nin üstünde, kaçı altında, bırak hadi 40'ın üzerinde olanları saymayın. Yani yaşlılar grubu adeta, Meclis'in yaşlılar grubu" dedi.
