Gündem
  • 9.5.2012 16:46

''MHP yönetimi 9 ışıktan fazla ışık almamış..."

Bozdağ, kuruluşunun 48. yıldönümü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti.
      Bozdağ, ziyareti sırasında gazetecilerin başkanlık sistemine ilişkin sorularını yanıtladı.
      Başkanlık sisteminin, Türkiye'de yeteri kadar bilinmediğini ifade eden Bozdağ, CHP, MHP ve bazı kesimlerin bu sistemin bilinmesini istemediğini, tartışılmasından bile rahatsız olduğunu söyledi.
      Yeni bir anayasa yapılırken, bu anayasanın hangi sistem üzerinde kurulacağının tartışılmasında yarar olduğunu söylediklerini belirten Bozdağ, ''Siz sistem tartışması yapmadan, bir anayasa yaparsanız o zaman zemin etüdü yapmadan bina yapmaya benzer ki pek çok sorun, sıkıntı olur. Türkiye, yeni dönemde bir sistem değişikliğine gidecekse bunu tartışması lazım. Yok parlamenter sistemle devam edecekse, bunu da tartışması lazım. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmasını sürdürürken, bunun tartışılmasını istemek kadar doğal bir şey olamaz. Bizim istediğimiz bu. Bu konu tartışılsın, herkes kanaatini söylesin, karartma uygulanmasın, işin doğrusu ortaya çıksın'' diye konuştu.
      Bozdağ, basına, siyasilere baktıklarında bu işi tartışmaktan ziyade kötüleme, karalama kampanyası gibi bir süreç bulunduğunu, tartışmak istemeyen büyük bir kesimin bulunduğunu söyledi. Bozdağ, ''Başkanlık sistemi gelirse tek adamlık, otoriter yapı olur'' eleştirilerine işaret ederek, şöyle devam etti:
      ''Nasıl olacak, onu bir anlatmaları lazım. Parlamentoyu, yasamayı halk seçecek; yürütmeden bağımsız olacak, yürütmeyi istediği gibi denetleme hak ve imkanı olacak. Yürütmeyi, halk seçecek, halka hesap verecek. Yasamayla uyumlu çalışması, başarısı için olmazsa olmaz şartlardan biri. Bu şartlar altında, halk tarafından seçilen bir yürütmenin, parlamentoyla, yasamayla uzlaşmazsa başarılı olma şansı gözükmüyor. Nasıl o zaman bir otoriter yapıya dönüşecek bu. Birisinin çıkıp açıklaması lazım. Birisi 'padişahlık olur' diyor, nasıl, neden olacağını açıklamalı. Bu sistem padişahlığa da tek adamlığa da izin vermez; bu sistem demokrasiyi, uzlaşmayı güçlendirir.
      CHP'liler bu noktada bir tutarlılığı var, evveliyatından beri karşı. Sistem kötü, yanlış olduğu için karşı değil. Eğer halk seçecek, yüzde 50,1'in oyunu alan başkan olacaksa, o zaman diyor ki, 'solun oy tabanı belli, bu seçim sistemi böyle uygulandığında, CHP düşüncesinde birin Türkiye'de başkan seçilme şansı yok. Onun için bu sistemi ne kadar kötülersem, sistemin önüne engel olursam, benim için kardır' diye düşünüyor. Yoksa, sistemin yanlışlarını ortaya koyan bir yaklaşım değil. Ana neden bu.
      Alparslan Türkeş, 'tek meclisi, tek yürütmeyi savunuruz. Yürütmenin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında ikiye bölünmesine rıza göstermeyiz' açıklaması var, 9 Işık içinde bu yer alıyor. Belli ki MHP yönetiminin 9 ışıktan fazla ışık almadığı gözüküyor, yeteri kadar ışık almayınca Türkeş'in söyledikleri havada kalıyor. Sayın Bahçeli ve arkadaşları başkanlık sistemine bütün güçleriyle karşı çıkıyorlar. O zaman Türkeş mi yanlış yaptı yoksa Sayın Bahçeli ve arkadaşları mı yanlış yapıyor. Bunu da bir açıklığa kavuşturur, kamuoyunu bilgilendirirse iyi olur. Yoksa 9 Işık'ı unuttularsa, bir kez daha okumalarında yarar var.''


''Başkanlık sisteminde, operasyonlara açık bir yapı yoktur''

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, anayasa yaparken, anayasa yapıcılar eğer sistem tartışmasını hiç yapmamışlarsa, parlamenter sistemin eksiklerine, şikayet edilen konularına rağmen bu konu tartışılmazsa, büyük eksiklik olacağını söyledi.
      Bozdağ, kuruluşunun 48. yıldönümü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Bozdağ, burada gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
      Anayasa'nın yazım aşamasına geldiğinin anımsatılarak, başkanlık sistemi tartışmalarına geç kalınıp kalınılmadığının sorulması üzerine Bozdağ, başkanlık sisteminin, ülkenin gündemine bugün gelmediğini belirtti. Bozdağ, Cumhuriyet'in başında bile bunun konuşulduğunun yazıldığını, Atatürk, İsmet İnönü, Adnan Menderes dönemlerinde fiili başkanlık sistemi bulunduğunu söyledi.
      Bozdağ, Necmettin Erbakan'ın 1977'de başkanlık sistemine seçim beyannamesinde yer verdiğini, Turgut Özal'ın başkanlık sistemini istediğini, Kenan Evren'in başlangıçta karşı olmasına rağmen onun da istediğini, Süleyman Demirel'in özellikle 1996'dan sonra başkanlık sistemini şiddetle savunan yaklaşımlar ortaya koyduğunu belirtti. Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da sadece bugün değil, bundan önce bir çok kez başkanlık sisteminin tartışılmasını istediğini ifade etti.
      Başkanlık sistemi konusunu, bugün gündeme getirmediklerini dile getiren Bozdağ, gündeme getiriliş tarzının da hesaplı olmadığını söyledi. Bozdağ, sempozyumda gündeme geldiğini anımsattı.
      Yeni anayasa yapılırken bunların tartışılmasının gayet doğal olduğunu, her partinin görüşünü söyleyeceğini, tartışılacağını ifade eden Bozdağ, ''Bunlar, uzlaşmayla çıkacağı, oybirliğiyle karar alınacağı için partilerin, bu noktada kendi görüşünü diğerine dayatması söz konusu değil. Bunların tartışılmasında yarar var, herkes kendi görüşünü söyleyecektir. Bizim, başka partilerin görüşlerine ipotek koymamız doğru değil. Komisyon, bir uzlaşmayla yoluna devam edecek'' dedi.
     
     -''Yanılgı içindeler''-
    
     Bozdağ, bir gazetecinin, ''CHP, MHP karşıysa, siz 'biz bu konuda kararlıyız' mı diyorsunuz yoksa 'uzlaşma olursa mı yaparız' diyorsunuz-'' sorusuna, şöyle karşılık verdi:
      ''Uzlaşma Komisyonu, bizim dayatmamızla karar alacak bir komisyon değil, adı üzerinde uzlaşma komisyonu, uzlaşmayla karar alacak. Protokol maddelerinden biri, her konunun oybirliğiyle karara bağlanmasıdır. Bu konu, Türkiye için önemli bir konudur. Türkiye'nin parlamenter sistemden yana ciddi sıkıntıları var. 61 hükümet, 2 darbe, 2 muhtıra, bir çok ekonomik kriz olmuş. Bir istikrar yok. Pek çok parlamenter sistem operasyona müsait. Güneş Motel operasyonlarına sahne olmadı mı- 28 Şubat sürecinde başka bir operasyonla iktidar değişikliğine sahne olmadı mı- Koalisyonlarda hesap sorma açısından da ciddi sıkıntılar var. Hesabın muhatabı yok. 2002'de seçim oldu. Vatandaş, MHP, DSP, ANAP'a sorduğunda 'ben koalisyondum' diyor. Hesap soran vatandaş belli ama hesabı verecek yer belli değil. Başkanlık sisteminde, operasyonlara açık bir yapı yoktur. Hukuk dışı, gayri ahlaki, ne tür olursa olsun operasyonlara kapalı yapı vardır. İstikrar, güçlü bir yapı, parlamenter sistemden daha güçlü ve daha etkin bir denetim vardır.
     Bunlar tartışılsın, konuşulsun. Anayasa yaparken, Türkiye'de anayasa yapıcılar eğer sistem tartışmasını hiç yapmamışlarsa, parlamenter sistemin bu kadar eksiklerine, şikayet edilen konularına rağmen bu konu tartışılmazsa büyük eksiklik olur. Parlamentoda komisyon kabul ederse olacaktır, AK Parti'nin tek başına yapmasına fiilen imkan yok, sayımız da söz konusu değil. Yeni anayasanın uzlaşmayla olmasını istiyoruz. Uzlaşma Komisyonu bu konuda bir karar alırsa, sorun yok. Karar almazsa yine sorun yok. Buradan hareketle, birilerinin 'AK Parti'nin Uzlaşma Komisyonu'ndan çekilmesi için' bunu söylüyorlarsa, yanılgı içindeler. Bu konunun tartışılmasını, konuşulmasını, yararının kamuoyu tarafından daha iyi bilinmesini istiyoruz.''



 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 18:07

İLGİLİ HABERLER