Gündem
  • 13.9.2013 16:57

MİT, demokratikleşme paketini önce Öcalan'a götürdü

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde kamuoyuna duyuracağını açıkladığı demokratikleşme paketinin önce MİT tarafından İmralı'da Abdullah Öcalan'a götürüldüğünü iddia etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin halka hitap ettiği 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' mitinglerinin 6'ncısı, yarın Elazığ'da düzenlenecek. Miting öncesi bugün Elazığ'a gelen kente gelen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül ve 28 Şubat edebiyatını yaptığını söyleyen Vural, şunları söyledi:

"İşte bu süreç içerisinde sayın Başbakan'ın 12 Eylül'ün edebiyatını yapan, 28 Şubat'ın edebiyatını yaparak çektiğimiz sıkıntılar ve mağduriyetler üzerinden siyasi rant elde etmek isteyen bir zihniyete karşı Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu iki yüzlü siyaseti deşifre etmeye kararlıyız. Bizler 12 Eylül öncesinde mücadele ederken, 12 Eylül'ün mağduru olurken kendileri Ergün plak gibi ortalıkta dolaşıyordu. Sen kimsin ki, 12 Eylül'ün mağduriyetinden bahsedeceksin? 28 Şubat'tan bahsediyor Başbakan. 28 Şubat'ın siyasi ayağı sensin. 28 Şubat'ın hedef aldığı Erbakan Hoca'yı arkadan hançerleyen sen değil misin? 28 Şubat'tan bir hafta önce 28 Şubat'ı gerçekleştiren Çevik Bir'in Washington'da 21 Şubat'ta yaptığı toplantıda 'Erbakan'dan sonra kim gelir?' derken Recep Tayyip Erdoğan'ı işaret eden Recep Tayyip Erdoğan sen değil misin? 28 Şubat darbesinin istediği siyaset mühendisliği sen Erbakan Hoca'yı arkadan hançerleyerek gerçekleştirdin. Onun için 28 Şubat'ın bu siyasi ayağı deşifre edilmelidir." '22 İSLAM ÜLKESİNİN SİYASAL YAPISINI DEĞİŞTİRMEK ÜZERE GÖREV ÜSTLENMİŞ'

Vural, Başbakan Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde 22 İslam ülkesinin siyasal yapısını değiştirmek üzere görev üslenmiş olduğunu ileri sürüp, "Şu yakın coğrafyamızda Irak'ta Suriye'de meydana gelen bütün bu olayları dikkate aldığımız zaman bu coğrafyayı etnik ve mezhep kimlikleri ekseninde ayrıştırmak, çatıştırmak ve bölmek isteyenler Irak'ta, Suriye'de bütün bunlar olurken hedefte Türkiye'nin de olduğu gayet açık ve nettir. Onun için sayın Başbakan seni Türk milleti Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı olarak görevlendiren Başbakan, Türk milletinin Başbakanı olarak görev yapmak yerine Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde 22 İslam ülkesinin siyasal yapısını değiştirmek üzere görev üstlenmiş durumdadır" dedi.

'BU AÇILIM PROJESİNDEN FAYDALANAN BİR TEK PKK VARDIR'

Oktay Vural, açılım projesinde bir tek PKK'nın olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:

"Bu açılım projesinden faydalanan bir tek PKK vardır. Çözüm ve barış olarak ileri sürülen bu yaklaşım sadece ve sadece Öcalan'ın istek ve arzularını yerine getirme sürecine dönmüştür. Ne kadar utanç vericidir ki, Doğu ve Güneydoğu'da barış adı altında PKK terör örgütü milisleri aracılığıyla KCK paralel devlet yapılanmasını yaygınlaştırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanısın sen. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak 'Silahlarını bırakıp giderler' dedin, silahlarını bırakmadılar. 'Silahlarıyla birlikte çıksınlar' dedin, silahlarıyla birlikte çıkmadılar. Ve bugün geldiğimiz bu noktada çekilmeyeceğiz diyorlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin eli kolu bağlanmıştır. Evet devlet uyumaktadır. Onun için ben diyorum ki Gakgoşlar uyumasın, millet uyumasın. Bu devlet uyuyor. Doğu ve Güneydoğu'da uyuyor. PKK terör örgütü asayiş birimleri kuruyor. İhalelerden yüzde 10 haraç topluyor. Vatandaşlardan dağa katılım için adam topluyor. Ey devletim terörü bitir dedik ama PKK'yı burada hakim kıl demedik. Ben devletim nerede diye haykırıyorum. Elazığ'da haykırıyorum. PKK terör örgütünü Kürtlerin temsilcisi konumuna düşürdüler. Yazıklar olsun."

'PKK BALLA BESLENEN TERÖR ÖRGÜTÜ HALİNE DÖNDÜ'

Vural, devletin amasının olmaması gerektiğini ifade ederek,"Sayın Başbakan kalkıp televizyonda diyorsun ki 'PKK'ya katılımlar arttı doğru ama propagandası yapılıyor' diyorsun. 'KCK asayiş birimleri kurdu doğru ama abartıyorlar' diyorsun. 'KCK paralel devlet yapılanması derinleşiyor ama' diyorsun. aması mı olur? Devlet yönetimini aması mı olur? Görülmektedir ki PKK'yı Başbakan'ın amalarıyla mama gibi mamayla besliyorlar. Tablo bunu ortaya koymuştur. Bu çözüm sürecinde PKK dışında herkese baldıran zehri içirmiştir Başbakan. PKK balla beslenen bir terör örgütü haline dönüşmüştür. Ve görülmektedir ki bu çekilme süreci adı altında silahı bırakma süreci adı altında millet kandırılmıştır. Millet kandırıldı. 'Silahları bırakacaklar, çekilecekler, gidecekler' dediler, bu süreci millete hazmettirmek istediler. Sonuçta ne çekilme var, ne silahı bırakma var, al gülüm ver gülüm ekseninde maalesef PKK besleniyor ve PKK, AKP hükümetiyle vardığı mutabakatla bu sözlerin yerine getirilmesini talep etmektedir" dedi.

'DEVLET BU KADAR AYAĞA DÜŞÜRÜLMEDİ'

Vural, terör örgütünün devleti tehdit ettiğini ve devletin ayağa düştüğünü ileri sürüp, "Buradan açıklıyorum. Ey Sayın Başbakan, PKK'yla hangi mutabakatı imzaladın? İmralı'da hangi mutabakatı imzaladın? Çık açıkla. Türkiye Cumhuriyeti devleti öyle bir konuma düştü ki, PKK terör örgütü diyor ki '15 Ekim'e kadar bunların yapılması lazım', '1 Ekim'e kadar nelerin yapılacağının açıklanması lazım' diyor tehdit ediyor. Harıl harıl bkanlar kurulu çalışıyor. Elazığlının derdi için çalışmazsın. Doğu, Güneydoğu'nun kalkınması için çalışmazsın. Milliyetçi Hareket Partisi'nin istekleri için çalışmazsın. PKK terör örgütünün taleplerini yerine getirmek için tehditleri için acele acele çalışıyorlar, aman ha diyorlar. Devlet bu kadar ayağa düşürülmedi. Devlet bu kadar PKK terör örgütünün oyuncağı haline düşürülemezdi" dedi.

'MİT, DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNİ ÖNCE ÖCALAN'A GÖTÜRÜYOR'

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vurul, önümüzdeki günlerde Başbakan tarafından açıklanacak olan demokratikleşme paketi ile ilgili sorulan soru üzerine şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütünlüğü olduğu gibi AKP bu süreçte bütün iradesiyle Öcalan'a teslim etmiştir. Öcalan'ın ipiyle hareket etmektedir. Ve bugün geldiğimiz bu noktada maalesef Milli İstihbarat Teşkilatı, bakanlar kurulunun hazırlayacağı demokratikleşme paketini önce Öcalan'a götürüyor. İmralı'ya götürüyor. Bundan daha utanç verici bir şey olabilir mi? Sen terör örgütüyle mi mücadele edeceksin, sen terörü mü bitireceksin. Türkiye'yi mi bitireceksin? Bir terör örgütünün demokratikleşme paketiyle ne lakası olabilir? Görülmektedir ki bu süreç içerisinde Öcalan ikna olmuş. İkna olmuş adam. Böyle bir rezalet olabilir mi? Bu nasıl bir hukuk devletidir? Bu nasıl demokrasidir. Başbakan saki. Kendi içerim dediği baldıran zehrini Başbakan millete pazarlıyor. Bu nasıl bir demokrasidir ki, hükümeti eleştiren gazeteciler içeri atılıyor, işten ediliyor. Düşünce ifade hürriyeti yok, medya özgürlüğü yok. Baskı var. Dinleme izleme var. Demokratik ve barışçıl eylemlere müdahale var. AKP'nin demokrasi anlayışı yok ki. Demokrasiyi araç olarak gören bir AKP ile karşı karşıyayız. AKP'nin demokrasiden anladığı PKK terör örgütüne özgürlük, KCK tutuklularının serbest bırakılmasıdır. PKK'nın istekleri ve talepleri için, KCK paralel yapılanması için PKK'ya verdiğiniz sözleri yerine getirebilmek için başörtüsünü örtü olarak kullanmayın. Maalesef bugün bu verilen tavizlerin üstünü örtmek için başörtüsü araç olarak kullanılıyor. Böyle bir şeyi reddediyoruz."

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 12:04

İLGİLİ HABERLER