Müebbet hapisler Ergenekoncuları çıldırttı
Ergenekon davasında yargılanan sanıklar, avukatları aracılığıyla savcılık mütalaasına karşı ortak açıklama yaptı. Açıklamada, “Savcılığın sözde esas hakkında mütalaasını tanımıyoruz, reddediyoruz" denildi.
Duruşmaya ara verildiği sırada salon dışına çıkan avukatlar adına basın açıklamasını avukat Serkan Günel okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Bugün Silivri’de adalet, hukuk ve insan hakları bir kez daha ayaklar altına alınmıştır.
Savcılar, meclisin çıkardığı yasaları hiçe saymıştır. Hukukun bütün temel ilkeleri çiğnenmiştir. Sanıkların, savunmaları, gösterdikleri lehe deliller tamamen yok sayılmıştır. Güvenirliği tartışmalı, gizli tanıkların, sanıklarla arasında açıkça husumet bulunan sözde tanıkların, akıl ve mantıktan uzak iddiaları kesin delil sayılmıştır. Mahkeme heyeti; savcıların iddialarına karşılık sanıkların ve avukatların savunma taleplerini reddetmiş, maddi gerçeğe ulaşmak için ayağına kadar gelen tanıkları dahi dinlemeyi reddetmiştir. İddianame; delil değeri olmayan, sonradan üretilmiş çoğu sahte delillere dayandırılmış, yargılama aşamasında hukuka aykırı deliller hiçbir şekilde ayıklanmamıştır.
Mustafa Balbay: "Böyle yargılama olmaz"
Bugün okunan belgeler savunma tarafına ve dolayısıyla iddia makamına henüz sunulmadan 2 bin 200 küsür sayfadan ibaret. Esas hakkındaki mütalaanın savcılar tarafından duruşmada yazılı olarak okunması, mütalaanın da tıpkı karar gibi önceden hazırlanmış olduğunu ortaya koymuştur. Bu davanın hedefi Cumhuriyetin değerleri, kurumları, Atatürk ilkeleri ve devrimleridir. Bu nedenlerle savcılığın sözde esas hakkındaki mütalaasını tanımıyoruz, reddediyoruz. Gelinen noktada hukuku hakla birlikte arama mücadelesini sürdüreceğiz. Davanın bundan sonraki aşamalarında mahkeme heyetine ve savcılığa rağmen adaleti ve özgürlüğü istemeye devam edeceğiz. Bu dava Türkiye’nin hukuk imtihanıdır. Tüm halkımızı Ergenekon tutsaklarının hukuk mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz."
"ALPARSLAN ARSLAN ÖNEMLİ BİR ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİDİR"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda savcılar esas hakkındaki mütalaasındaki ayrıntılar dikkat çekti. Cumhuriyet Gazetesi'ne 3 kez bomba atıldığı, Danıştay üyelerinin heyet halindeyken hedef alınıp bir üyenin öldürülüp, diğerlerinin öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilen mütalaada eylemlerin bireysel değil, örgütsel eylem olduğu ifade edildi.
"Bu eylemler dinsel güdülerle değil , Ergenekon terör örgütünün hedeflediği amaç suçların gerçekleşmesi için işlenen eylemlerdir. Alparslan Arslan önemli bir Ergenekon Terör Örgütü üyesidir" denilen mütalaada şu ifadelere yer verildi: Bu eylemler, hükümeti ortadan kaldımaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçunun gerçekleşmesine neden olacak niteliğe sahiptir. Alparslan Arslan olaydan hemen sonra yakalanması ve soruşturma makamlarının etkin çalışmalarıyla Alparslan Arslan'ın irtibatlarını hızla ortaya çıkarılmasından dolayı bu eylem kendisinden beklenen ülkede askeri darbe yapılması sonucunu doğuramamıştır. Bu eylem örgütsel nitelikli eylemlerdendir. Bu eylemler Ergenekon Terör Örgütü tarafından amaç suçlara ulaşmak üzere gerçekleştirilen ve çeşitli suçlar içerisinde yer alan eylemlerdir. Eylemler öncesi ve işlenmesi sırasında yapılan hazırlıklar, organizasyon ve sonrasında meydana gelen olaylar, dezenformasyon faaliyetleri iddianamelerde sanıklara isnat edilen suçlar, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar ve Danıştay saldırısı arasındaki ilişki işlenen suçların sonuç ve etkileri dikkate alındığında Eylemlerin Ergenekon Terör Örgütü tarafında gerçekleştirildiği anlaşılmıştır
"VELİ KÜÇÜK VE MUZAFFER TEKİN TALİMATI İLE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR"
Alparslan Arslan'ın eylemden sonraki tavır ve davranışlarına dikkat çekilen mütalaada Arslan'ın ketum ve kendisine tam güvenilen bir Ergenekon Terör örgütü mensubu olduğu belirtildi. Dava sanıklarından Muzaffer Tekin ve Veli Küçük'ün Ergenekon Terör Örgütü'nün yöneticilerinden olduğu belirtilen mütalaada Tekin ve Küçük'ün aralarındaki örgütsel ilişkiyi inkar etme yolunu seçtikleri ifade edildi. Mütalaada Danıştay Saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması eylemlerinin Veli Küçük ve Muzaffer Tekin talimatı ile gerçeklerştirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
VELİ KÜÇÜK'ÜN 6 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ
Mütalaada, emekli tuğgenerel Veli Küçük'ün TCK'nın 312/1'inci maddesi gereğince bir kez, Danıştay saldırısına ilişkin adam öldürmeye azmettirmek suçundan bir kez, 4 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından da 4 kez olmak üzere toplam 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.