Ekonomi
  • 22.5.2006 13:54

MUHSİN YAZACIOĞLU : TAŞERON BELLİ MÜTEAHHİT KİM?

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, basın mensuplarının Danıştay’a yapılan saldırılarla ilgili sorularına “Taşeron belli müteahhit kim? Ona bakmak lazım” yanıtını verdi.

 

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Genel Merkezi’nde Türkiye Posta, Telgraf, Telefon, Radyo ve Televizyon İşçileri ve Hizmetlileri Sendikası (T.Haber-İş) Genel Sekreteri Ali Akcan ile beraberindeki 14 Şube Başkanı ve Denetim Kurulu üyelerini kabul etti. Toplantıda basın mensuplarının soru bombardımanına tutulan Yazıcıoğlu, Danıştay’a yapılan saldırı ile ilgili olarak “Taşeron belli müteahhit kim? Ona bakmak lazım. Tetiği çekenden daha önemli olan, bu tetiği çektirenler ve bu ihaleyi verenler, bu ihaleden rant elde etmek isteyenlerdir” açıklamasını yaptı.

 

Saldırı Hepimize Yapıldı

Yazıcıoğlu, Danıştay’a yapılan saldırının aslında herkese yapıldığını kaydederek, “Anayasal kurumumuza yapılan saldırı, burada hayatını kaybeden hakimimiz ve yaralı olan hakimlerimiz bizimdir, hepimizindir. Bu saldırı hepimize yapılmıştır. Bunu bir siyasi partiye mal etmek ve üzerinden siyaset yapmak doğru değildir” diye konuştu. “Son günlerde yaşanan olayların üzerinde birçok yorum yapılabilir, ama bir şeyi yapmamakta fayda vardır” diyen Yazıcıoğlu, “Elimizde sağlam deliller olmadan, delillerin birbirleriyle bağlantıları kurulmadan, bu tür olayları belli odakların üstüne yönlendirmek doğru değildir. Bu tam da bu eylemleri yapanların gerçekleştirmek istediği projeye katkı olur. Asıl müteahhit vardır, bir de taşeron vardır. Biz burada bir taşeronla mı karşı karşıyayız, yoksa gerçek müteahhit nerededir? Bunlara bakmak lazım. Tetiği çekenden daha önemli olan bu tetiği çektirenler bu ihaleyi verenler ve bu ihaleden rant elde etmek isteyenlerdir” diye ekledi.

 

Hiçbirinin Diğerinden Farkı Yok

Danıştay’a yapılan saldırının bir süredir beklendiğine işaret eden Yazıcıoğlu, bir süre öncesine dikkat çekti ve bu saldırıların eş zamanlı olarak Ordu’daki BBP binasına, İstanbul Gaziosmanpaşa Alperen Ocaklarına, Cumhuriyet Gazetesi’ne, MHP’ye ve ülkü ocaklarına ve en sonunda da Danıştay’a yapıldığını hatırlattı ve “Buralara yapılmış saldırılarla Danıştay’a yapılan saldırılar arasında fark görmüyorum. Hiçbirinin diğerinden farkı yok” yorumunu yaptı. Saldırıların amacını ise şöyle açıkladı: “Türkiye’de demokratik sistemi zaafa uğratmak, ülkeyi kargaşaya sürükleyerek kurumlar arası çatışma oluşturup bunları derinleştirmek ve ülkemizde kamplaşma meydana getirerek bir kör dövüşü başlatmak gibi birçok niyeti olduğu gibi Ortadoğu’da meydana gelecek yeni gelişmeler karşısında Türkiye’nin irade gösteremeyecek ve taleplere boyun eğecek durumlara düşürmektir diye düşünüyorum.”

 

Türkiye’de Bir Hastalık Var

Alperen Ocaklarına yapılan saldırının tespit edilmiş bir faili olup olmadığını soran bir basın mensubunun sorusunu yanıtlayan Yazıcıoğlu, “Bazı yerlere yapıldığında güncel oluyor ama bazı yerlerde çok da önem verilmiyor. BBP’ye bombalı eylem düzenlendiğinde bile tepki gösterilmedi. Türkiye’de bir hastalık var. Terör terördür, şiddet şiddettir” diyerek sitem etti.  “Önümüze dayatılmış olan Sevr’i yırtıp atıp, genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, demokratik, laik bir hukuk devleti olarak yaşatmak ve sonsuza kadar tam bağımsız olarak yaşatmak bizim görevimizdir” diye ekledi.

Bir basın mensubunun Danıştay’a saldıran kişinin kendisini Türk İslam sentezcisi olarak nitelediğini ve BBP’nin Vatansever Güç Birliği Hareketi ile bir bağlantısı olup olmadığını sorması üzerine Yazıcıoğlu, saldırganın Türk İslam sentezcisi olduğunu ifade ettiğine ilişkin bir belge olmadığını söyleyerek, “Soruşturmanın gizliliği bir kuraldır, ama daha mahkemeye intikal etmeden, soruşturma bile başlamadan bazı gazetelerimizde olayı yıkma çabaları var. Daha ilk anda Nizami Alem Ocağı, BBP ve ülkücüler diye karıştırıldı. Bu gayreti ben anlıyorum bu çaba da aslında projenin bir parçasıdır. Ortada bir eylem var, bu eylemlerin arkasını bulmak hepimizin işine yarayacak. Ama bazı çevreler bilgi olmadan, ihale yapma gayreti içerisinde. Bu da bir telaşın soncudur” yanıtını verdi ve bu tür yayınlar yapan iki gazeteyi Basın Konseyi’ne şikayet ettiklerini bildirdi.

 

Sesin Aslıyla Aksi Var

Yazıcıoğlu, olayın başladığı andaki görüntüyle şu andaki nokta arasındaki farkı soran bir basın mensubuna ise “Ardından daha farklı şeyler çıkacak” diye yanıt verdi ve meseleye objektif baktığını söyleyerek, “Sesin aslıyla, aksi vardır. Taşeron belli müteahhit kim ona bakmak lazım” şeklinde konuştu.

 

Güçlü Bir Türkiye İstemiyorlar

Bu olayın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve İnanç özgürlüğü yüzünden mağdur olanların işine yaramadığını belirten Yazıcıoğlu, olayın aslında BOP’u gerçekleştirmek üzere bu projeyi yıllar önce hazırlayıp sahneye sunmuş olan küresel güçlerin işine yaradığını vurguladı ve “Onlar Ortadoğu’da güçlü bir Türkiye istemiyorlar” diye ekledi.

 

Terör Adres Sormuyor

Terörün adres sormadığını, terörün de adresinin sorulmayacağını söyleyen Yazıcıoğlu, BBP olarak terörün her türlüsüne karşı olduklarını ifade etti. Yazıcıoğlu şöyle konuştu: “Terör nereden gelirse gelsin, kim yaparsa yapsın karşı durmamız gerekiyor. Terör adres sormuyor, terörün de adresi sorulmaz. Terör vururken hiçbir kural tanımıyor. Dolayısıyla teröristin de kimliğini, adresini soramayız. İster devlet adına, ister millet adına, ister ideoloji adına, ister inanç ve din adına olsun şiddet şiddettir ve şiddetin karşısındayız.”

 

BBP Her Zaman Sağduyu Gösterdi

AKP iktidarını eleştiren Yazıcıoğlu, AKP’nin dirayetli olmadığını söyledi. Hedefin Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Anayasal kurumu olduğunu yineleyen Yazıcıoğlu, Amacın aynı zamanda, Türkiye’de laik ve anti laik çatışmasıyla gerginlik oluşturmak olduğunun açık olduğunu belirtti. BBP’nin her zaman sağduyu gösterdiğini belirterek, “Bizim için Türkiye ve Türk Milleti var. İmtiyazsız, sınırsız bir millet olarak sonuna kadar varlığımızı korumak için varız” dedi.

 

Türkiye Ekonomik, Siyasi ve Askeri Kuşatma Altında

Yazıcıoğlu, Türkiye’nin temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçme sancıları yaşadığına dikkat çekerek, kendi içine kapanmış, iç kavgalarıyla meşgul olan bir Türkiye isteyenler olduğunu söyledi. Olması gerekenin ise, güvenliğiyle beraber, bireysel özgürlüklerini de sağlayabilmiş bir Türkiye olduğunu söyledi.

Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve askeri olarak kuşatıldığına dikkat çeken Yazıcıoğlu, “Topraklarıyla, bankalarıyla, havaalanlarıyla, limanlarıyla sanki iradesi dışında her tarafıyla teslim olmuş bir ülke manzarası görüyoruz. Biz bu görüntüyü kabul edemiyoruz. Türkiye hem çağdaş, demokratik seviyeyi yakalayacak hem de kendi özgün değerlerini koruyarak varlığını devam ettirecektir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanını Halk Seçsin

Toplantının sonunda basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Yazıcıoğlu, “Niye Genelkurmay Başkanının atanması ve Cumhurbaşkanlığı gerilim nedeni olsun ki, demokratik ülkelerde kurallar bellidir” değerlendirmesinde bulundu. “Mevcut iktidar millete vaat ettiklerini yerine getirememiştir, sorunları çözmemiş ve irade ortaya koyamamıştır. Ama şimdi el altından Cumhurbaşkanı meselesini bu iradesizliğinin bir sebebi haline getiriyor ve böylece bir gerginlik oluşturuyor. Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı’nın nasıl seçileceği belli. Niye sorun olsun ki? Doğru bulmuyorsanız Anayasayı değiştirirsiniz” diyen Yazıcıoğlu, “Cumhurbaşkanını halk seçsin diyen ilk kişi olduğunu belirterek “Benim dediğimi yapın” dedi.

 

Türkiye’nin Böyle Siyaset Adamlarına İhtiyacı Var

Akcan ise, BBP Kongresi sonrası Yazıcıoğlu’na hayırlı olsun dileklerini ileterek siyasi yaşamında başarılar diledi. Yazıcıoğlu’na Türk siyasi hayatına katmış olduğu ilkeli ve seviyeli davranışlarından dolayı teşekkür eden Akcan, “Türkiye’nin böyle siyaset adamlarına ihtiyacı var” dedi ve Yazıcıoğlu’na 27 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olan 10. Olağan Genel Kurullarının davetiyesini sundu.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:17

İLGİLİ HABERLER