Eğitim
  • 8.3.2003 15:23

MUMCU: ''BEN BABA OLARAK ÇOCUKLARIM İÇİN NE İSTİYORSAM, İNANIYORUM Kİ DİĞER BABALAR DA AYNI ŞEYİ İSTİYOR''

FUNDA KESKİN İSTANBUL - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Taşkışla Kampusü'nde, gençlik kariyer etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ''Eğitim ve Kariyer'' konulu panele katılan Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, ''Kendi çocuklarım için hak gördüğüm her şeyi, bu ülkedeki diğer çocukları içinde hak görüyorum. Ben baba olarak çocuklarım için ne istiyorsam, inanıyorum ki diğer babalar da aynı şeyi istiyor'' dedi. Sohbet toplantısı çerçevesinde geçen toplantıda Erkan Mumcu'nun yanı sıra Anadolu Ajansı Genel Müdürü Mehmet Güner, öğretim üyesi Eser Karakaş, Bakan Tınaz Titiz konuşmacı olarak hazır bulunurken, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, üniversiteye hazırlanan öğreniciler, öğretim görevlileri ve öğrenci velileri dinleyici olarak panele katıldı. Eğitime her anne baba gibi baktığını ifade ederek konuşmasına başlayan Erkan Mumcu, tüm üretim faktörleri içinde eğitimin, diğer üretim faktörlerini ikame eden bir rolü olduğunu insanlara anlatmaya çalıştığını söyledi. Uygarlık denen şeyin, insan aklı ve emeğiyle yeryüzünün bilinen biçimlerini yeniden şekillendireceğini ve yeni teknolojiler yaratacağını kaydeden ve bunu uygarlaşma olarak değerlendiren Mumcu, ''Özellikle içinde bulunduğumuz yüzyılda eğitim, hayatımızın en önemli şeyi haline geldi. Eğitimin batı toplumlarında bir numaralı hale gelmesi tesadüf değildir. Stoklanmış bilgi, artık herkesin ulaşabileceği kadar yakın. Rekabet üstünlüğü ise insan yaratıcılığından kaynaklanıyor. Buradan da anlaşılabildiği gibi, eğitim sisteminin sorgulanması gerekiyor'' dedi. ''Yaklaşık 3 aydır bir bağnazlıkla mücadele ediyorum'' diyerek sözlerine devam eden Mumcu, ''Bu akla karşı bir tutumdur. Bugün eğitim sistemimizdeki en büyük sorunlardan biri, eğitilmişlerin eğitime ilişkin tutumlarının değişmesidir. Çağın gerçekleriyle örtüşmeyen sorunlu algılama değişmeli. Burada sorun eğitilmişlerden kaynaklanıyor. Eğitilmemişlerin bütün hareketleri doğal. Doğal refleksler verdikleri için diğerlerine göre daha tutarlı davranıyorlar. Tutarsız davrananlar arasında siyasetçiler, öğretmenler, öğrenci velileri, son olarak da öğrenciler geliyor'' şeklinde konuştu. ''KURUMSAL BAĞNAZLIĞIN ORTADAN KALKMASI GEREKİYOR'' Bu topluluklar arasında en tutarlı davrananların yine öğrenciler olduğunu kaydeden Bakan Mumcu, ''Biz, onları ıslah etmeye vazifeli memurlar gibi davranıyoruz. Bugüne kadar katıldığım eğitimle ilgili bir çok seminerde, en doğru sözler ve yorumlar öğretmenlerden değil öğrencilerden geliyor. Bunların hepsi yaşanmış ve yaşanan gerçekler'' ifadelerini kullandı. Toplumun mutlaka değişmesi, en başka kurumsal bağnazlığın ortadan kalkması gerektiğini de sözlerine ekleyen Erkan Mumcu, ''Eğitim sistemimiz iyi vatandaş olmayı öğretmiyor, ezberletiyor. Biz çocuklarımıza empatiyi öğretmiyoruz. Yani kendini başkalarının yerine koymayı aşılamıyoruz. Bu yüzden de iyi vatandaş yetiştiremiyoruz. Bana göre küresel refahtan en fazla pay alanlar, yaratıcı bilgiye sahip olanlar. Biz de yaratıcı bilgiye bir an önce sahip olmazsak, yaratıcı olarak davranamazsak, bilgi bazlı ekonomilerin amelesi oluruz'' diyerek, eğitim sistemini eleştirdi. Türk İnsanın sorgulayıcı ve yaratıcı bir zihniyete sahip olabilmesi için onlara gereken her türlü imkanın sunulması gerektiğinin altını çizen Bakan Mumcu, ''Türkiye'de eğitim kaynakları içler acısı durumda. İnsanlar harcamalarını kısıyor, ama yapılan araştırmalar gösteriyor ki, en son eğitim harcamaları kısılıyor. Biz böyle bir toplumun içinde yaşıyoruz. İnsanları muhtaç hale getirmekle övünüyoruz. Kendi geri kalmışlığımızı çocuklarımıza bırakmaya hakkımız yok'' diyerek sistemdeki çarpıklıkları değerlendirdi. Son olarak, ''Böyle bir sistemde kariyer planlaması yapamayız'' diyen Erkan Mumcu, konuşmasına şöyle devam etti: ''Kariyer planlaması, ilköğretim sürecinde araştırılan ve orta öğretimde fırsatların yaratıldığı bir süreç olmalı. Orta öğretim sistemimiz, tek aşamalı bir üniversite sınavına kilitlenmiş ise kariyer planlaması yapamazsınız. Kendinizi aldatmayın. Yüksek öğretimin kapasitesini geliştirmeliyiz. AB normları için bu şart. Orta öğretimimizde yeni reformlar yapmalıyız. Bunlar para olmadan da yapılır. İhtiyaç duyduğumuz şey sadece zihniyettir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:30

İLGİLİ HABERLER