Medya
  • 6.1.2003 12:16

MUNGAN'A DA DÜZEL'E DE GEÇMİŞ OLSUN

Murathan Mungan hastanede Kemal YILMAZ Yılbaşı gecesi pek eğlendik ama 2003 yılı sanat âlemine o kadar uğurlu gelmedi. (Yılbaşı gecesi gördüklerimin hiçbirini sizinle paylaşamayacağım. Çünkü burası bir dedikodu köşesi filan değil...) Neredeyse yeni yıla hastanelerde girdik. Yılın son günlerinde Lale Müldür beyin kanaması geçirip hastaneye kaldırıldı. Dostlarını epey telaşlandıracak kadar ciddi durumu, iyiye gidiyor. Hayati tehlikeyi atlattı, ama hâlâ hastanede ve bilinci henüz tam olarak düzelmiş değil. Dikkatini toplayamayan Lale Müldür'ü en çok kitap okuyamamak üzüyor. Arkadaşları ise onunla iletişim kurmanın sıkıntısını yaşıyorlar. Çünkü Lale Müldür, söylenenlerin ancak bir kısmını anlayıp yanıt verebiliyor, o da İngilizce konuşulursa. Lale Müldür'ün ardından Yıldız Kenter'in hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Daha yakın zaman önce eşi Şükran Güngör'ü kaybeden Yıldız Kenter, zatürreeye yakalanarak çevresinin yüreğini ağzına getirdi. Ama neyse ki iyileşiyor. Hastaneden çıktı ve sabırsızlıkla bir haftalık nekahatin sona ermesini bekliyor. Çünkü Yıldız hanımın asla tahammül edemeyeceği şey oldu. Rol aldığı oyun, 'Sırça Kümes' ertelendi ve perde açılamıyor... Yılbaşı gecesinin hemen ertesinde bir trajedi daha yaşandı. Murathan Mungan, bir ev kazası geçirdi. Cam sehpanın üzerine düşen Mungan'ın kolu çok ciddi biçimde kesildi. İki parmağında fonksiyon kaybı tehlikesi söz konusuydu ve hemen müdahale edildi. Amerikan Hastanesi'nde üç buçuk saat süren bir operasyonun ardından parmakları kurtarıldı, ama bu kez kalbinde ritim bozukluğu tespit edilince hastaneye yatırıldı. Murathan Mungan epey zor günler geçirdi, neyse ki herşey kontrol altında. Yüksek Topuklar'ın heyecanını, Milliyet Kültür Sanat İlavesi'ndeki yazılarının yoğun temposunu geride bırakıp evine çekilme ve kitaplarına yoğunlaşma kararı almıştı. Herkes gibi ben de iki yıl sonra okuyacağım beş Mungan yapıtı için sabırsızlanıyorum ve bu kazanın etkisinden bir an önce kurtulup yaşamına kaldığı yerden devam etmesini diliyorum. *** 2003'ün beter meselelerinden biri de bir ödül skandalı. Sertel Gazetecilik Vakfı, her yıl olduğu gibi bu yıl da Tan Matbaası'nın yağmalandığı 4 Aralık tarihinde vereceği ödülleri, önceden yaptığı yönetim kurulu toplantısıyla belirleyip duyurdu: Yılın Kurumu Türkiye Gazeteciler Sendikası, Yılın Gazetecisi Neşe Düzel. Ama vakıf başkanı Yıldız Sertel, yönetim kurulunun görev süresinin dolduğu konusunda 'ikaz' edilince hemen yeni yönetim kurulu belirlendi. İpek Çalışlar ve Işıl Uyar'ın yerine Nail Güreli ve Ali Özkök seçildi. Yeni kurul yaptığı röportajlarla gündem yaratan, bir yandan da mahkeme mahkeme dolaşan Neşe Düzel yerine ödülün Dr. Necip Hablemitoğlu'na verilmesine karar verdi. Üstelik Neşe Düzel'in adı duyurulmuş, davetiyeler bile onun adıyla basılmış olmasına rağmen. Tabii bu tatsız durum zihinlere bir dizi soru işaretiyle birlikte kaydoldu. Bir ödülün böyle elden ele gezmesi o ödülün saygınlığını nasıl etkiler? Rahmetli Hablemitoğlu bir araştırmacıdır tamam da, bir gazeteci midir? Nuh Mete Yüksel'in açtığı davaların en önemli destekçisi olan Dr. Necip Hablemitoğlu'nun, matbaaları 'milliyetçiler' tarafından yerle bir edilen Sabiha ve Zekeriye Sertel çiftiyle nasıl bir fikri yakınlığı olabilirdi? Şimdi sıkı durun, bu soruların yanıtını Şengül Hablemitoğlu verdi. Şengül hanım, eşi Necip Hablemitoğlu'nun Neşe Düzel'le aynı şeklide değerlendirilmesini 'son derece rahatsız edici' bulduğunu açıklayıp ödülü reddetti ve 4 Ocak'taki törene katılmadı... (Radikal) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04

İLGİLİ HABERLER