Mursi'yi ölüme mahkum eden hakim acılar içinde öldü

Mısır'ın "infaz hakimi" olarak bilinen eski Kahire Ceza Mahkemesi Başkanı Şaban eş-Şami, kanserle uzun süredir mücadele ettiği hastanede, 72 yaşında hayatını kaybetti. El-Şami, 2013 yılında ordunun seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi devirmesinin ardından Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yüzlerce muhalifine idam cezası vermesinin ardından yaygın bir üne kavuştu .

Şaban El Şami, 1975 yılında Ayn Şems Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu ve bir yıl sonra, eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat döneminde temel ihtiyaç maddelerine yapılan zamlara karşı başlatılan "Ekmek İsyanı"nı soruşturmakla görevlendirilerek Cumhuriyet Savcılığı'na atandı. Olaylarda onlarca kişi hayatını kaybetti ve yaralandı, yüzlerce vatandaş tutuklandı, mahkemece beraat ettirildi.

Al-Shami, Şubra ilçesindeki Masarra Kilisesi'nin bombalanması ve Fayoum Valiliği'ne bağlı Sinuris ilçesindeki mezhep çatışması olayı da dahil olmak üzere kamuoyunu ilgilendiren benzer davaları araştırdı. 1981 yılında Başsavcılığa terfi etti ve ardından yargıçlık kademelerinde yükselerek 2002 yılında Kahire Ceza Mahkemesi'ne katıldı.

Kahire Ceza Mahkemesi eski Başkanı Şaban Eş-Şami, en ölümcül kansere  yakalandı.. Bir deri bir kemik kalan zalim hakim  acılar içerisinde Pazar günü hayatını kaybetti.

Şimdi zulmünün ahiretteki cezasını çekecek…

Hakim Şaban El-Şami, Mısır'da 25 Ocak ve 30 Haziran devrimlerinden sonra son dönemde görev yapan en önemli hakimlerden biri oldu. Bu durum, Mübarek rejimindeki önemli isimlerin ve Mısır'da terör örgütü olarak kabul edilen Müslüman Kardeşler'in yargılanmasındaki rolünden kaynaklanıyordu. Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye de idam cezası verdi; bu, eski bir Mısır cumhurbaşkanına verilen ilk idam cezasıydı. Ayrıca eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in "gayri meşru kazanç" davasının yargılanmasına başkanlık etti.

Danışman Şaban El Şami, 1975 yılında Ayn Şems Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1976 yılında savcı yardımcılığına atandı ve ilk derece mahkemelerinde hakim olarak çalışmak üzere görevlendirildi. Daha sonra Kuzey Kahire Savcılığı Başkanı olarak Cumhuriyet Savcılığına geri döndü. Ayrıca 2002 yılından itibaren İstinaf Mahkemeleri'nde ve Ceza Mahkemeleri'nde danışman olarak çalıştı.

yargıcın dinlediği en önemli davalardan biri, merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat'ın "Hırsızların Devrimi" olarak adlandırdığı, Ocak 1977'de görülen "Açların Devrimi" olarak bilinen davaydı. Bu, yargıçlık kariyerinin başlangıcıydı. Ayrıca 1981'de El-Zaviye El-Hamra'daki "Mezhep Fitnesi" olayını, ardından 1981'de Şubra'daki "Mesara Kilisesi" olayını ve medyada "Mezhep Fitnesi" olarak bilinen Fayum'daki Sonouris Polis Karakolu'ndaki olayı da soruşturdu.

El-Şami, son yıllarda kamuoyunun dikkatini çeken Müslüman Kardeşler'le ilgili davalara bakıyor. Bu davaların en önemlisi, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler liderlerinden bazılarının yabancı örgütler nezdinde casusluk yapması ve Vadi El Natrun Hapishanesi'nden kaçmasıydı. Aynı zamanda eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in haksız kazanç davasında serbest bırakılmasına karar veren yargıçtı.

sosyal medyada sık sık alay konusu oldu. 2015 yılında Adalet Bakanlığı Adli Tıp İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı olarak atandı.

El-Şami, haksız kazanç davasında yargılanan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hüsnü Mübarek'in serbest bırakılması yönünde karar verdi ve Cumhuriyet Savcılığı'nın karara yaptığı itirazı reddetti. Oğlu Cemal Mübarek'e karşı "mahkemeyi aşağılama" davası açmayı da reddetti. Ayrıca Müslüman Kardeşler liderlerinin mal varlıklarını elden çıkarmalarının yasaklanmasını emretti ve mahkeme kararına saygısızlık suçlamasıyla verilen hapis cezalarını onadı. 16 Haziran 2015'te "Hamas direniş hareketiyle casusluk" davasında 16 sanığa meşhur idam cezası verdi. Şaban eş-Şami, medyada "hapishaneden kaçış" olarak bilinen davada, Mursi ve diğer beş İhvan liderini gıyaben idama mahkûm etti. Ayrıca merhum İslam vaizi Yusuf el-Karadavi ve eski Enformasyon Bakanı Salah Abdul Maksud'un da aralarında bulunduğu 94 kişiyi de gıyaben idama mahkûm etti.

Daha önce de 25 sanığa "devletin hayati tesislerine terör saldırısı düzenlemeyi planlamak" suçlamasıyla ağır hapis cezasından müebbet hapse kadar değişen hapis cezaları veren bir karar vermişti. Ayrıca, "Süveyş Kanalı su yolunu hedef almayı planlamak" davasında 26 sanığın, sanıkların savunmalarını dinlemeden idama mahkûm edilmesine karar veren bir karar daha verdi. Ayrıca, "hapishaneye girme" davasında, ses geçirmez cam kafese konulmalarına tepki olarak mahkemeye sırtlarını dönen 20 İhvan liderini bir yıl hapis ve ağır çalışma cezasına çarptırdı.

Kaynak: Mısır medyası