Gündem
  • 17.4.2002 16:44

MÜTHİŞ İDDİA... MESUT YILMAZ ÖZAL'IN ANIT MEZARININ PARASININ ÜSTÜNE YATTI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Akşam yazarı Yalçın Pekşen, inanılmaz bir iddia da bulunarak,ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın rahmetli Özal için yapılan anıtmezar'ın parasının üstüne yattığını yazdı.Pekşen,"1997 yılında Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı sırasında Turgut Özal için yaptırılan anıtmezara 300 milyar lira (aynı yıl dolar fiyat ortalaması 140.000 lira olduğundan 2.1 milyon dolar) harcanmıştı.Tartışmalar ayyuka çıkınca Mesut Yılmaz söz konusu paranın ANAP teşkilatı tarafından Hazine'ye geri ödeneceğine dair söz vermek zorunda kaldı.Ancak sözünü yerine getirmedi " dedi. İŞTE PEKŞEN'İN YAZISI; Anıtmezar parası... 1998 yılından beri 17 Nisan'larda, yani Rahmetli'nin ölüm yıldönümlerinde işim hem kolay, hem zor.. Kolay çünkü yazı konum hazır: Anıtmezar'a harcanan 2.1 milyon doların Devlet hazinesine hala ödenmemiş olması.. Ancak 4 yıldan beri aynı öyküyü yazmanın zorluğu var. Bana sanki konuyu herkes biliyormuş gibi geliyor; ancak Reha Muhtar'ın Show haberlerinde yarattığı reyting patlamasından sonra kuşkum da yok değil. Muhtar nasıl bir kez, iki kez, üç kez, dört kez, beş kez yayınladığı olayı seyircinin anlamamış olmasından kuşkulanarak yedinci ve sekizinci kez yayınlıyorsa, ben de izninizle bugün aynı öyküyü dördüncü kez yayınlayacağım. 1997 yılında Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı sırasında Turgut Özal için yaptırılan anıtmezara 300 milyar lira (aynı yıl dolar fiyat ortalaması 140.000 lira olduğundan 2.1 milyon dolar) harcanmıştı. Ancak bu durum, mezarın açıldığı 1998'de tartışma konusu olmuş, gereksiz ve yasalara aykırı olduğu sonucuna varılmıştı. Cumhurbaşkanları için Ankara'da özel bir mezarlık yeri vardı ve Atatürk dışında tüm cumhurbaşkanları oraya gömülmüşlerdi. Özal'ın mezar yeri ölmeden önce ailesine 'Beni Vatan Caddesi'ne gömün' vasiyetine dayandırılıyordu. Tartışma şu şekilde gelişti: Rahmetli, vasiyeti ailesine yaptığına göre, olağandışı ve yasalara aykırı isteğini mirasını paylaşan ailesi yerine getirmeliydi. Eğer kararı ailesine fırsat vermeden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz kendiliğinden aldıysa, o zaman parayı ANAP ödemeliydi. Tartışmalar ayyuka çıkınca Mesut Yılmaz söz konusu paranın ANAP teşkilatı tarafından Hazine'ye geri ödeneceğine dair söz vermek zorunda kaldı. Ancak sözünü yerine getirmedi. Hangi gerekçeyle bu yüklü parayı fakir milletin sırtına yüklüyor? Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerekirse, devlet büyüklerimiz devleti soymanın bir adabı ve usulü olduğunu bilirler ve minareyi çalarken ya da çaldırırken ona göre kılıfını hazırlatırlardı. Örneğin Cumhuriyet tarihinin bilinen ilk büyük devlet soyma girişimcisi olan Yahya Demirel, yurt dışına hayali mobilyalar ihraç ederken, en azından gemilere sunta yüklemek zahmetine katlanmıştı. Rahmetli'nin zamanında böyle şeylere bile gerek kalmamıştı. Onun hayali ihracatçıları gemilerini, denize kıyısı olmayan Anadolu kentlerinden kaldırıyorlardı. Yolsuzlukların bugünkü boyutlara ulaşmasında o günlerin ve Rahmetli'nin bazı sözlerinin de payı vardı: 'Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz..' 'Benim memurum işini bilir.' 'Başbakan Allah'tan başkasına hesap vermez.' 'Siz konuyu tartışın, tartışmak güzel bir şey.. Demokrasilerde insanlar tartışır ama biz kararımızı verdik.' Öyleyse mezar parasını niye biz veriyoruz? Üstelik Rahmetli'nin eşi 'seyyar kuyumcu dükkanı' gibi eğlence yerlerinde boy gösterirken.. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:30

İLGİLİ HABERLER