Asayiş
  • 28.6.2003 00:44

NEŞTER OPERASYONU'NDA HAKİM KARŞISINA ÇIKAN DENKTAŞ'IN DOKTORU AĞLAMAKTAN KONUŞAMADI

EDA HAN ANKARA- Neşter Operasyonu sonucu açılan davada tutuklanan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın doktoru Derviş Oral, savunma yaparken gözyaşlarına hakim olamadı. Oral, bir çok hastasının ve kendisini evde bekleyen çocuğunun olduğunu söyleyerek gözyaşları içinde tahliyesini talep etti. Neşter Operasyonu kapsamında başlatılan soruşturma sonucu açılan davanın ilk duruşması Ankara 2 Nolu DGM'de görülmeye devam ediyor. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutuklu olan KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın doktoru Oral, savunmasını yaptı. Oral, Yapı Kredi Bankası'ndaki hesabından doğalgaz, kablolu TV elektrik, su parasının otomatik ödendiğini davaya konu olan ev kirasının ise, sürekli bir değişim yaşandığı için ve işlerinin yoğunluğu sebebiyle tutuklu sanık ilaç firması sahibi Mert Aygen aracılığıyla yaptığını söylediği iddianamede yer alan yurtdışı kongrelerinde masrafların ilaç firması yetkilileri tarafından karşılandığı yönündeki iddialara rağmen cevap verdi. Oral, "Kongrelerde uçak, otelde kalış ve kongre üyeliği için masraflarını ilaç firmaları ödüyordu. Yeme içme masraflarını ben kendi cebimden ödüyordum. İddianamede yer alan giyim masraflarına kadar her şeyin firmalar ödüyormuş gibi gösterildi. Bu beni küçük düşürüyor. Ben koca bir profesörüm" dedi. Oral, kongrelere ilaç firmaları tarafından eşini ve çocuğunu da götürdüğü yönündeki iddialarla ilgili olarak da şöyle dedi: "Hiç bir kongreye ne eşimi ne de çocuğumu götürmedim. Eşimi götürdüğüm zaman masraflarını ben ödüyordum. Tatillerde evde kimse olmadığı zaman çocuğumu da bir iki defa kongreye götürdüm bütün masraflarını ben karşıladım." Oral, 'hemşirelere harcamalar' başlığı adı altında kendisine yöneltilen suçlamalara ise kendi bölümünde bulunan 6 hemşire tayinleri nedeniyle gittiklerini belirtti. Oral, "Acil olarak hemşireye ihtiyacım vardı. Gelen hastalara hemşire yok git diyemezdim. Ben de dekan beye çıktım durumu anlattım. Dekan ise bana 'Pil takıyorsun, firmalardan ricada bulun da Kardiyoloji Vakfı'na bağışta bulunsun' dedi. Firma sahipleri ise bunu gönüllerince vereceklerini söyledi. Bu ödemeler 12 ay boyunca sürdü daha sonra hemşire geldi" diye konuştu. Oral, piknik için yapılan harcamaların ilaç firmasından alındığına ilişkin iddialar ile ilgili olarak, "Benim piknik alışkanlığım yok. Geçen sene hiç pikniğe gitmedim. Firmalar ile hiç bir yere gitmedik" savunmasını yaptı. Oral, ilaç firmalarıyla örgüt kurarak hastalara stend takmadığı yönündeki iddialara ise, "Ben bir doktorum. Bu söylenen etikete yakışmaz. Böyle bir şey yapmam mümkün değil" karşılığını verdi. İddianamede yer alan Kıbrıslı hastaların fazlalığıyla ilgili iddialar için de Oral, "Türkiye'de benim branşımda başarılı 3 doktor var. Hasta beni tercih ediyor. Ben bu konuda iyiyidir. Bu nedenle hasta bana geliyor" dedi. 40 ayrı hesabının bulunduğuna ilişkin iddialara ise Oral, birden fazla banka hesabının olmasının suç olmadığını söyledi. Oral, banka hesaplarında bulunan yüksek meblağlarla ilgili olarak ise, şunları kaydetti: "Benim gece hayatım içkim, sigaram yok. Dolayısıyla ayda bin 500 dolar bir birikim yapıyorum. Eşim de çalışıyor. Paralarımızı Yapı Kredi Bankası'na yatırıyoruz. Hesaplarımız çok abartıldı. Benim çok param yok." Mahkeme Başkanı Yunus Karabıyıkoğlu Oral'a kaç tane evi olduğunu sordu. Oral, bir tane villasının MESA, Çankaya ve Gölbaşı'nda 1'er dairesinin ve Bodrum'da da 1 evi olduğunu bildirdi. Oral, savunmasının sonunda gözyaşlarına hakim olamayarak bir çok hastasının ve çocuğunun beklediğini söyleyerek tahliyesini talep etti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:14

İLGİLİ HABERLER